15 Mart 2023 Çarşamba

II Yahya Moskus (ö.619)’un defni (634)

                                                          II

Yahya Moskus (ö.619)’un defni (634)

Yazar

Neopolis’li Leontios (ö.668) Simeon Metaphrastes (ö.987).

Moskus ve Sophronius arasındaki ilişkiyi sıcak bir dostluk ve saygı olarak ortaya koyar. Sophronius, John Moskus’tan “manevi babam ve öğretmenim” şeklinde bahseder, The meadow’da Moschus, Sophronius’a “Efendim”, “kardeşim”, “arkadaşım”, “Abba” ve “Kutsal ve sadık oğlum” olarak hitap etmiştir.

Kitap

Vitae Patrum (kelimenin tam anlamıyla Babaların Yaşamları, aynı zamanda Çöl Babalarının Yaşamları olarak da bilinir), erken Hıristiyanlığın Çöl Babaları ve Çöl Anneleri üzerine menkıbe yazılarının bir ansiklopedisidir. Orijinal metinlerin büyük kısmı üçüncü ve dördüncü yüzyıllara aittir.  Aslen Yunanca yazılan Lives, dördüncü ve yedinci yüzyıllar arasında Latince'ye çevrildi. İtalyanca bir yerel çeviri, on dördüncü yüzyılın başında Pisa'dan Dominikli rahip Domenico Cavalca tarafından yapıldı. Cizvit tarafından düzenlenen basılı bir baskı Heribert Rosweyde, Balthazar Moret tarafından 1615'te basılmıştır. Kitap, çok daha geniş olan Acta Sanctorum adlı eserin önemli bir parçasıdır.  Kitap X, Moschus'un Manevi Çayırıdır. Rosweyde her kitap için bir giriş yazdı.

Kaynakça

         İlk olarak Fronton du Duc tarafından Auctarium biblioth'da düzenlendi. patrum, II (Paris, 1624), 1057-1159. Daha iyi bir baskı Cotelier tarafından Ecclesiae Graecae Monumenta, II'de (Paris, 1681) yapılmıştır ve J. -P'de yeniden basılmıştır. Migne, Patrologia Graeca, LXXXVII, III, 2851–3112. Ambrose Traversari'nin Latince çevirisi Migne, Patrologia Latina , LXXIV, 121-240'da ve Latince Traversari'den yapılmış bir İtalyan versiyonu (Venedik, 1475; Vicenzo, 1479) basılmıştır. Moschus, Sophronius ile birlikte, bir parçası Leontius'un “Vita S. Joanni Eleemosynarii”nin ilk bölümünde korunan Almoner John'un hayatını “Simeon Metaphrastes” adı altında yazdı (Patrologia Graeca, CXIV, 895- 100).966);

Defin

Hermann Usener, “Der heilige Tychon”da john Moskus’un 619'da öldüğünü belirtir. Ölüm döşeğinde Sophronius'tan kendisini mümkünse Sina Dağı'na ya da Kudüs yakınlarındaki Aziz Theodosius Manastırı'na gömmesini istediğini. Sina Dağı daha sonra Sarazenler tarafından işgal edildiğinde, Sophronius onun kemiklerini Aziz Theodosius'a gömdüğünü yazmaktadır (1907/94).

https://archive.org/details/derheiligetycho00usengoog/page/n113/mode/2up (18.09.2022).

De Vitis Patrum, Book X’de bu bilgi Benedict Baker tarafından yenilenir;

“Bu sıkıntılı dünyadan ayrılıp huzur ve sükûnet âlemine geçmek üzereyken, sevgili müridinin ısrarı üzerine ona, mukaddes babaların tanrı katında makbul olan hayatları ve amellerini içeren bu kitabı verdi. Ayrıca, cesedini Roma'da bırakmamasını, ancak onları tahta bir tabuta koymasını ve mümkün olduğunca Sina Dağı'na götürüp kutsal babaların yanına gömmesini istedi. Eğer bunu yapması barbar çeteler tarafından engellenirse, o zaman onları kutsal Theodosius'un manastırına[1] götürecek ve orada dünyadan vazgeçmeye başlayacaktı.

Bu emri yerine getiren sevgili öğrencisi ve öğrenci arkadaşları (çünkü onlardan on iki kişi vardı), büyük Yusuf'un örneğini izleyerek Yahya’nın cesedini taşıdılar İsrail'in onlara buyurduğu gibi, kardeşleriyle birlikte İsrail'i Mısır'dan atalarının topraklarına götürdü.

Yahya Mokus tarafından “Hacerilerin[2] düşmanca saldırıları nedeniyle Sina Dağı'na daha fazla gidemeyeceğini öğrendiğinde Aşkelon’a[3] kadar gitti, bu yüzden Mübarek Yahya'nın kalıntılarını, 15 yıllık döngünün[4] sekizinin[5] başında Kudüs'e götürdü. [1 Eylül. Bizans yılının başlangıcı.] Orada, kutsal babamız Theodosius'un manastırının yönetici papazı Georgius'u aradı ve Yahya'nın kendisinden ısrarla söylediği her şeyi ona anlattı. Kendisiyle birlikte gelen kardeşler ve o sırada şehirde bulunan tüm manastır kardeşleriyle birlikte, kutsal Theodosius'un mezarlığında gömülü olan kutsal babaların yanına gömerek kutsanmış Yahya’ya karşı görevlerini yerine getirdi. Kendisi de hayatının geri kalanını aynı manastırda geçirmiştir.”

 

Bu mezarlık, (İncil'de yer almayan) bir hikâyeye göre Mecusilerin Hirodes'i kandırdıktan sonra kendi ülkelerine dönerken ondan kaçarak dinlendikleri bir mağaranın içindedir. Kutsal babamız Theodosius bu mağarada ruhani savaşlarını yürütmüş ve sadece bu kısa yaşamı boyunca değil, ölümünden sonra da, hatta bugün bile, çağlar boyunca yüceliği kendisine ait olan gerçek Tanrımız ve Kurtarıcımız Mesih'in yüceliği ve övgüsü için cinleri kovma armağanına sahip olmuştur. Amin”

http://www.vitae-patrum.org.uk/page141.html (18.09.2022).

Keetje Rozemond, “JEAN MOSCH, PATRIARCHE DE JÉRUSALEM EN EXIL (614-634)” Vigiliae Christianae1977 / 01 Vol. 31, 60-7) ve http://www.jstor.org/stable/1583660 (18.09.2022), sekizinci yüzyıla ait bir mektupta mezarının Aziz Theodosius manastırının altındaki mağara olduğunu yazmıştır.

Sophronius’da bu durumu tasvir etmiştir;

“Tanrısız Sarazenler, Rabbimiz Mesih'in kutsal kenti Kudüs'e, Tanrı'nın izniyle ve büyük ihmalimizin cezası olarak girdiler ve hemen aceleyle Capitol olarak adlandırılan yere ilerlediler. Orayı temizlemek ve kendi ibadetleri için tasarladıkları ve mescid[6] (midzgitha) olarak adlandırdıkları o lanetli şeyi inşa etmek için, bazıları zorla, bazıları da kendi istekleriyle yanlarına adamlar aldılar.” (Sophronius hakkında V. bölüm)

Aziz Theodosius Manastırı 529-543 yılları arasında Sophronius tarafından Theotokos'a ait bir kilise inşa edilmiş olup, kalıntıları modern kilisenin inşasıyla ortadan kaldırılmıştır. Bizans manastırı, 7. yüzyılın ilk yarısında, Pers ve Müslüman fetihleri ​​sırasında yıkılmıştır. Mağara Bizans döneminde mezarlık olarak kullanılmıştır. Burada gömülü olan Filistin'in önemli manastır figürleri arasında Kudüslü Sophronius tarafından buraya gömülen John Moskus gibi birkaç aziz bulunmaktadır.

https://en.jerusalem-patriarchate.info/holy-pilgrimage-sites/the-holy-monastery-of-saint-theodosius-the-cenobiarch/ (20.09.2022).

 



[1] Beytüllahim'in kuzeydoğusunda. Adını 5. yüzyılın ikinci yarısında buraya sığınan Yunan keşiş Theodosius'tan almıştır.

[2] Hagarenes, Antik Yunanca, Ἀγαρηνοί Agarenoi, Klasik Suryanca, ܗܓܪܝܐ Hagráyé or ܡܗܓܪܝܐ Mhaggráyé. erken Süryani, Yunan, Kıpti ve Ermeni kaynaklarında Mezopotamya, Suriye ve Mısır'ı fetheden erken dönem Arap fatihleri için kullanılan terim.

[3] Antik Yunanca Ασκαλων (Askalōn), Arapça عَسْقَلَان (ʿAsqalān), İbranca אַשְׁקְלוֹן ‎(Eşkalon)

[4] Endikasyon (Latince: indictio, impost), Roma İmparatorluğu'nda her on beş yılda bir gerçekleşen vergilendirmenin periyodik olarak yeniden değerlendirilmesiydi .

[6] masged/mosque

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...