28 Eylül 2021 Salı

şu-Dinlenceyi (İş durdurmayı) kimler deldi? (3) Sambatyon nehri(?)

فِى السَّبْتِ” (2:65, 4:154, 7:163, 16:124).

Belirli olan bu “Dinlence” veya “iş Durdurma” “اَصْحَابَ السَّبْتِ” hariç “فِي” harf-i cerri ile birlikte gelmektedir. Bu “اعْتَدَوْا” işinin “السَّبْتِ”te yapıldığını gösterir. Öncesi ve sonrasında değil.

Kudüs’e balıkların gelmesinin iki yolu var, Akdeniz kıyısından ve Celile Gölünden

Akdeniz Kıyısı;

Nehemya’da bu halk “Surlular” olarak anılmaktadır.

““Yeruşalim'de yaşayan Surlular balık (דאג/بِسَمَكٍ) ve çeşitli mallar getirip Şabat Günü kentte Yahudalılar'a satıyorlardı (16). Yahudalı soyluları azarlayarak, “Yaptığınız kötülüğe bakın!” dedim, “Şabat Günü'nü hiçe sayıyorsunuz (17).” (Nehemya: 13:16,17).

Sebt’ti delenler metinden anladığımız kadarıyla iki grup, Yeruşalim’de yaşayan Surlular ve Yahudalı Soylular.

İbranca “הצרים” (HOT) İngilizce “men of Tyre” (KJV) Arapça “الصُّورِيُّونَ السَّاكِنُونَ” (ASVD), Latince “et Tyrii”, “Τύρος” Yunanca.

צוֹר/صور” Sur (Tiyre) Tire, Akdeniz kıyısında, Kudüs'ün hemen kuzeyinde, Lübnan dağları ile Akdeniz arasında bir liman kenti.




İkinci Yol Celile Gölü;

“İsa, Celile Gölü'nün kıyısında yürürken Petrus diye de anılan Simun'la kardeşi Andreas'ı gördü. Balıkçı olan bu iki kardeş göle ağ atıyorlardı (18). Onlara, "Ardımdan gelin" dedi, "Sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım." (19). Onlar da hemen ağlarını bırakıp O'nun ardından gittiler (20). İsa daha ileri gidince başka iki kardeşi, Zebedi'nin oğulları Yakup'la Yuhanna'yı gördü. Babaları Zebedi'yle birlikte teknede ağlarını onarıyorlardı. Onları da çağırdı (21). Hemen tekneyi ve babalarını bırakıp İsa'nın ardından gittiler (22).” (İncîl, Matta’ya Göre: 4:18-22).

 

“İsa, Celile Gölü'nün kıyısından geçerken, göle ağ atmakta olan Simun ile kardeşi Andreas'ı gördü. Bu adamlar balıkçıydı (16) İsa onlara, "Ardımdan gelin" dedi, "Sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım." (17). Onlar da hemen ağlarını bırakıp O'nun ardından gittiler (18). İsa biraz ileri gidince Zebedi'nin oğulları Yakup'la Yuhanna'yı gördü. Teknede ağlarını onarıyorlardı (19). Hemen onları çağırdı. Onlar da babaları Zebedi'yi işçilerle birlikte teknede bırakıp İsa'nın ardından gittiler (20).” (İncîl, Markos’a Göre: 1:16-20). 

“İsa, gölün kıyısında iki tekne gördü. Balıkçılar teknelerinden inmiş ağlarını yıkıyorlardı (2). İki tekneden Simun'a ait olanına binen İsa, ona kıyıdan biraz açılmasını rica etti. Sonra oturdu, teknenin içinden halka öğretmeye devam etti (3). Konuşmasını bitirince Simun'a, "Derin sulara açılın, balık tutmak için ağlarınızı atın" dedi (4). Simun şu karşılığı verdi: "Efendimiz, bütün gece çabaladık, hiçbir şey tutamadık. Yine de senin sözün üzerine ağları atacağım." (5). Bunu yapınca öyle çok balık yakaladılar ki, ağları yırtılmaya başladı (6).” (İncîl, Luka’ya Göre: 5:2-6). 

Sonuç

Kuzey duvarında, şehrin Celile Gölü'ne en yakın tarafında olması, balık getirenler için uygundu ve ayrıca Ürdün'den veya Akdeniz kıyılarının birçok yerinden gelenler için de uygundu.

Kur’an’da iki grup vardır;

 

وَاِذْ قَالَتْ اُمَّةٌ مِنْهُمْ لِمَ تَعِظُونَ قَوْمًا اللّٰهُ مُهْلِكُهُمْ اَوْ مُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدٖيدًا قَالُوا مَعْذِرَةً اِلٰى رَبِّكُمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ” (7:164).

“Öte yandan Birinci Tapınak Dönemi’nde Şabat’ın uygulanmasıyla ilgili az bilgi bulunmaktadır…

Nehemya (Böl. 10), sürgünden dönenlerle yaptığı Antlaşma’yı açıklarken Şabat günü alış-veriş yapılmaması gerektiğini de vurgular. Ancak Nehemya Pers İmparatorluğu’ndan geri gelendiğinde Antlaşma’ya uyulmadığını görür ve Şabat’ın uygulanması için gerekli değişikleri ekler” (Yahudilik Ansiklopedisi, Yusuf Besalel, Cilt 3, Gözlem, Mayıs 2002/653).

Tevrât’a göre Yeruşalim’de yaşayan Surlular ve Yahudalı Soylular, bu durumun karşısında olan Nehemya,

Kur’an’da ise Sebt’i delenler ve bu durumun karşısında olanlar,

Balıkların ne şekilde geldiği Kur’an’da açık değildir,

اِذْ تَاْتٖيهِمْ حٖيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَاْتٖيهِمْ” (7:163).

Onların balıkları, onlara nasıl geliyordu?

Tevrât’ta Sebt''i delenlere Surluların Balık ve diğer ticaret malzemelerin getirildiği konu edinilir.  Balık pazarına, balık kapısından.

Kur’an bu denenmenin nasıl gerçekleştiğini de açıklamaz, Sebt’i delenler, Sebt gününde balık mı avlıyordu? açık değildir. Cuma’dan önlem alındığı, ağların atlıldığı, Pazar toplandığı şeklinde boşluklar doldurulmuştur.

Tevrât’ta Şabat’ı delenler Yahuda’lı Soylular, Surluların getirdikleri balıkları ve çeşitli malları alıyorlardı.

Deniz/göl yerlisi Surlular, İsrail Oğullarının Soylularına Dinlencede (Şabat’ta) iken dışarıdan balık ve çeşitli mallar getiriyorlardı, İsrail Oğulları Soyluları Şabat’ta olmadıkları zaman bu deniz/göl yerlisi Surlular onlara gelmiyordu. Yani bir düzen kurulmuş durumdaydı. Şabat’ı delenler deniz/göl yerlisi Surlular ile anlaşmış olmalılar. Nehemya işte bu kurulan düzeneği bozmuştur; kapıların kapatılmasını ve nöbetçi dikilmesini emretmiştir;

Yeruşalim'de yaşayan Surlular balık (דאג/) ve çeşitli mallar getirip Şabat Günü kentte Yahudalılar'a satıyorlardı (16). Yahudalı soyluları azarlayarak, “Yaptığınız kötülüğe bakın!” dedim, “Şabat Günü'nü hiçe sayıyorsunuz (17). Atalarınız da aynı şeyi yapmadı mı? Bu yüzden Tanrımız başımıza ve bu kente bela yağdırmadı mı? Siz Şabat Günü'nü hiçe sayarak Tanrı'nın öfkesini İsrail'e karşı alevlendiriyorsunuz.” (18). Şabat'tan önceki akşam Yeruşalim kapılarına gölge düşünce, kapıların kapatılması ve Şabat sona erinceye kadar açılmaması için buyruk verdim. Şabat Günü kente yük sokulmasın diye bazı adamlarımı kapılara yerleştirdim (19). Tüccarlarla çeşitli eşya satıcıları bir iki kez geceyi Yeruşalim'in dışında geçirdiler (20). Onları uyardım: “Niçin surun dibinde geceliyorsunuz? Bir daha yaparsanız size karşı zor kullanacağım. Bir daha Şabat Günü gelmediler (21).” (Tevrât, Nehemya: 13:16-20).

Yine Kur'an'da anlatılan bölümün Sambatyon Nehri ile ilişkisi kurulmaya çalışılmıştır. 

Sambatyon (סמבטיון) Nehri ve Shabbos'u Barındıran Balığa Dair

“Sambatyon

Kaybolduğuna inanılan 10 Yisrael kabilesi’nin sürgünde yaşadığı varsayılan bölgenin ötesinde bulunan farazi bir nehrin ismi. Bu efsanevi nehrin mucizevi yönü Talmud’da (Sanhedrin, 65b) ve Midraş’ta yer alır. “Bu nehir, ancak Şabat günü sükunete kavuşur ve On Kabile onun ötesindedir…” (Yaratılış Raba, 11.6, 73:5)

Orta çağ’daki birçok Yahudi’ye göre Sambatyon bir efsane değil, coğrafi bir gerçekti (örneğin Raşi ve Nahmanides’in yorumlarında). Eldad a-Dani adlı bir garip 9. Yüzyıl seyyahı, hafta içi günlerinde havaya dev kayalar fırlatan Etyopya’daki bir nehrin, Şabat günleri sükunete kavuşup bir sis perdesi ile sürgünleri koruduğunu belirtir. 17. Yüzyılda Yahudi Mesianizm ile ilgili olarak bu konu Menaşa Ben İsrael (“Spes İsraelis”, 1650) ve Sabetaycılar tarafından da irdelenmiştir” (Yahudilik Ansiklopedisi, Yusuf Besalel, Cilt 3, Gözlem, Mayıs 2002/559,560).

Rabbi Akiva Sambatyon Nehrinin Şabatta sükunette olduğundan bahseder balıklardan bahsetmez;

“The Sabbatyon River can prove that today is Shabbat, as it is calm only on Shabbat.”

https://www.sefaria.org/Sanhedrin.65b.12?lang=bi&with=all&lang2=en

 

 

Bereşit Rabbah’ta sambatyon’a işaret vardır ama balıklardan bahsedilmez;

אֲמַר לֵיהּ הֲרֵי נְהַר סַמְבַּטְיוֹן יוֹכִיחַ

https://www.sefaria.org/Bereishit_Rabbah.11.5?lang=bi&with=all&lang2=en

Pliny nehrin haftanın altı günü hızla aktığını ve Şabat Günü'nde kuruduğunu iddia eder, balıklardan bahsetmez;

“in Iudaea rivus sabbatis omnibus siccatur.” (Natural, History, xviii,24)

Pliny’e göre bu nehir Yahudiye’dedir.

http://penelope.uchicago.edu/Thayer/l/roman/texts/pliny_the_elder/31*.html

Sambatyon'un bu özelliği, haftanın altı günü nehri geçemedikleri için on kabilenin sürgün yerlerinden ayrılmalarını engeller ve yedinci gün dinlenmesine/kurumasına rağmen, Sebt günü seyahat kısıtlamaları geçişi zorlaştırır ve imkansız kılar. Ayrıca on kabilenin korunmasını sağlar.

Josephus’a göre Arka (kuzey Lübnan aralığında) ile Raphanea (Yukarı Suriye'de) arasında yer aldığını iddia ettiği Şabatsal Nehir (Σαββατικον) hakkında yazar ancak onun yazdığına göre altı gün kurudur ve sadece Şabat'ta akar. Yine balıklardan bahsedilmez.

“Now Titus Cæsar tarried some time at Berytus, as we told you before. He thence removed, and exhibited magnificent shews in all those cities of Syria through which he went; and made use of the captive Jews as publick instances of the destruction of that nation. He then saw a river, as he went along, of such a nature as deserves to be recorded in history. It runs in the middle between Arcea, belonging to Agrippa’s Kingdom, and Raphanea. It hath somewhat very peculiar in it. For when it runs, its current is strong, and has plenty of water. After which its springs fail for six days together, and leave its chanel dry, as any one may see. After which days it runs on the seventh day as it did before, and as though it had undergone no change at all: it hath also been observed to keep this order perpetually, and exactly. Whence it is that they call it the sabbatick river: that name being taken from the sacred seventh day among the Jews.” (http://penelope.uchicago.edu/josephus/war-7.html ).

Sambatyon nehrinin 9. yüzyılda büyük bir üne kavuşması, Danlı Eldad'ın anlatısına bağlıdır.

Sefer Birkat Avraham’da balıkların kıyıya yakın olduklarını, Şabat günü yüzmedikleri anlatılır. Abraham Maimonides (1186)’e ait bir metindir.

Mucizevi Balıklara atıf yapan metinler Kur’an’dan sonraki dönemlerde yazılanlardır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...