İncîl’de,
Zekeriyyâ ve oğlu Yahyâ Yahudilikten kopuşun ve Hristiyanlığa geçişin ilk başlangıcında
yer alır.
Kur’an’da
ise bu bir yenilenmedir.
Semitik
bir kelime olan Kohen, Fenik 𐤊𐤄𐤍 (khn)
𐤊𐤄𐤍𐤕
( khnt/rahibe), Ugarit 𐎋𐎅𐎐
(khn) 𐎋𐎅𐎐𐎚 (khnt/Rahibe), Aramca כהנא (kāhănā), İbrancaכהן (kohen),
Suryanca ܟܗܢܐ (kāhənā), Habeş ካህን (kahn), Arabça
كَاهِن
(kāhin) Rahip şeklinde çevrilebilir. Kohenlik Hârûn’un soyu ile ilişkilendirilmiştir.
"Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. " (Luka'ya Göre İncîl: 1:36).
İbranca כוהנת (kohénet) kohenin karısı veya kızıdır. Bu bağlamda Elizabet'i Kohénet olarak düşünebiliriz. Dolayısıyla Yahyâ’da bir Kohen’dir. Ve Meryem, Zekeriyyâ ile aynı akrabalık bağlarına sahip bir kohénet olmalıdır.
“O
günlerde Meryem kalkıp aceleyle Yahuda'nın dağlık bölgesindeki bir kente gitti
(39). Zekeriya'nın evine girip Elizabet'i selamladı (40).” (Luka’ya Göre İncîl:
1:39,40).
Buranın
“יוטה” Yetta (يطّا)
olduğuna inanılır. Kasaba bir rahipler şehriydi.
Zekeriyyâ’nın
öyküsü Luka’ya Göre İncîl’de yer alır;
“ Yahudiye Kralı Hirodes zamanında, Aviya
bölüğünden Zekeriya adında bir kâhin vardı. Harun soyundan gelen karısının adı
ise Elizabet'ti (5). Her ikisi de Tanrı'nın gözünde doğru kişilerdi,
Rab'bin bütün buyruk ve kurallarına eksiksizce uyarlardı
(6). Elizabet
kısır olduğu için çocukları olmuyordu. İkisinin de yaşı ilerlemişti
(7). Zekeriya,
hizmet sırasının kendi bölüğünde olduğu bir gün, Tanrı'nın önünde kâhinlik
görevini yerine getiriyordu (8). Kâhinlik geleneği uyarınca Rab'bin Tapınağı'na girip
buhur yakma görevi kurayla ona verilmişti (9). Buhur yakma saatinde bütün halk
topluluğu dışarıda dua ediyordu (10). Bu sırada, Rab'bin bir meleği
buhur sunağının sağında durup Zekeriya'ya göründü (11). Zekeriya onu görünce şaşırdı, korkuya
kapıldı (12).
Melek, "Korkma,
Zekeriya" dedi, "Duan kabul edildi. Karın Elizabet sana bir oğul
doğuracak, adını Yahya koyacaksın (13). Sevinip coşacaksın. Birçokları da onun
doğumuna sevinecek (14). O, Rab'bin gözünde büyük olacak. Hiç şarap ve içki
içmeyecek; daha annesinin rahmindeyken Kutsal Ruh'la dolacak
(15). İsrailoğulları'ndan
birçoğunu, Tanrıları Rab'be döndürecek (16). Babaların yüreklerini çocuklarına döndürmek,
söz dinlemeyenleri doğru kişilerin anlayışına yöneltmek ve Rab için hazırlanmış
bir halk yetiştirmek üzere, İlyas'ın ruhu ve gücüyle Rab'bin önünden
gidecektir." (17). Zekeriya meleğe, "Bundan nasıl emin
olabilirim?" dedi. "Çünkü ben yaşlandım, karımın da yaşı
ilerledi." (18). Melek ona şöyle karşılık verdi: "Ben Tanrı'nın
huzurunda duran Cebrail'im. Seninle konuşmak ve bu müjdeyi sana bildirmek için
gönderildim (19). İşte, belirlenen zamanda yerine gelecek
olan sözlerime inanmadığın için dilin tutulacak, bunların gerçekleşeceği güne
dek konuşamayacaksın." (20). Zekeriya'yı bekleyen halk, onun tapınakta
bu kadar uzun süre kalmasına şaştı. (21). Zekeriya ise dışarı çıktığında
onlarla konuşamadı. O zaman tapınakta bir görüm gördüğünü anladılar. Kendisi
onlara işaretler yapıyor, ama konuşamıyordu (22). Görev süresi bitince Zekeriya evine döndü
(23). Bir süre
sonra karısı Elizabet gebe kaldı ve beş ay evine kapandı
(24). "Bunu
benim için yapan Rab'dir" dedi. "Bu günlerde benimle ilgilenerek
insanlar arasında utancımı giderdi." (25). Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında
Tanrı, Melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan
Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di (26) ” (İncîl, Luka’ya Göre: 1:5-26).
Luka’nın
anlattıklarından yola çıkarsak, Melek, Meryem'e göründüğünde ve ona bir oğlu olacağını söylediğinde,
Elizabet Yahyâ'ya 6 aylık hamile olmalı. Yani Yahyâ, İsa’dan
altı ay büyük olmalıdır.
Kur’an’da
ise Zekeriyyâ Meryem’in gözetimini üstlendiği bir bağlamda konu edinilir.
Bu bir apokrif İncîl’de
şöyle anlatılır;
“Aylar geçti ve çocuk büyüdü. İki yaşına
gelince Yoahim Hanna’ya dedi: “Bunu bize veren
Rabbimizin mabedine götürelim ve verdiğimiz sözü yerine getirelim ve hediyemiz
kabul görsün! Fakat Hanna karşı çıktı: “Üç yaşını da doldursun, çocuk baba ve
anne özlemi duymasın.” Ve Yoahim dedi: “Kabul”. Ve çocuk üç yaşına gelince
Yoahim dedi: “İsrail Oğullarının
lekesiz kızını çağıralım, herkes bir meşale alsın ve yaksın, böylece
çocuk geri dönmesin ve kalbi rabbin mabedinden ayrılmasın” Ve bu şekilde Rabbin mabedine kadar yürüdü. Ve Rahip onu
aldı. Öptü ve şu sözlerle takdis etti. “Rab senin namını tüm nesiller
arasında yüceltsin!” Âhir zamanda İsrail Oğullarının kefartini Rab sana
vahyetsin!” Ve onu mihrabın üçüncü basamağına oturttu. Ve Rab Tanrı çocuğa
cesaret verdi ve o kendi ayakları üzerinde sevinçle dans etti ve tüm İsrail
evinin sevgisini kazandı” (Yakub’a Göre İncil:7:1-5).
“Ve ebeveyni hayretler içinde Kâdir Tanrıya
övgü ve hamdle dışarı çıktılar. Çünkü çocuk kendileri ile geri dönmemişti.
Meryem mabed’te bir güvercin gibi korundu…” (Yakub’a
Göre İncil: 8:1-2).
“The Protoevangelium of James”in
bahsettiği Rahip/Kohen elbette Zekeriyyâ’dır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder