16 Ağustos 2021 Pazartesi

İKİ ADEM OĞLU (4) INANNA ÇİFTÇİYİ YEĞLER

 

INANNA ÇİFTÇİYİ YEĞLER

 

Kahramanlar:

 İnanna: 𒀭𒈹 Dinanna, 𒀭𒊩𒌆𒀭𒈾 Dnin-an-na (Inanak)

 http://oracc.iaas.upenn.edu/epsd2/cbd/sux/o0045253.html

 İştar, Astarte, batı samilerde bereket ve verimlilik tanrıçası, Babil Salambo.

Yunan Afrodit, Roma Venüs 

 


 İnanna/Ishtar/Venüs, “Güneş”in sembolü “aslan”la betimlenir. Kuzey yarım kürede temmuz-ağustos güneşin en kavurucu aylarıdır (23 Temmuz 22 Ağustos) Güneş Aslan Takım Yıldızında. Sabah (Phosphorus) ve akşam (Hesperus) yıldızı, Çoban Yıldızı, Çolpan, Zühre olarak ta bilinir. Venüs, güneş doğmadan önce ve battıktan sonra görülebilir.


                                                            Utu Güneş Tanrısı ve aslanlar

 


                                                                     İnanna ve aslan

 


 

Dumuzid 𒌉𒍣𒉺𒇻, du5-mu-zid, Dumuzi, Temmuz, تمّوز, תַּמּוּז,  Akadca: Duʾzu, Dūzu; 

http://oracc.museum.upenn.edu/cmawro/cbd/qpn-x-months/x00000040.html  


Dumuzi yeraltına giriyor

 Enkimdu: 𒂗𒆠𒅎𒁺 en-ki-im-du,  Enki’nin oğlu,

 

Öykü:

 

“ “İnanna Çiftçiyi Yeğler” diye adlandırdığım bu tarımsal mit  Habil-Kabil motifinin bir başka örneğidir. Şiirimizde dört karakter var: her yerde hazır ve nazır görünen İnanna; kardeşi güneş tanrısı Utu; çoban tanrısı Dumuzi; çiftçi-tanrı Enkimdu. Öykü şöyledir; lnanna bir eş seçmek üzeredir. Kardeşi Utu, çoban-tanrı  Dumuzi ile evlenmesi için ısrar eder, am a o çiftçi tanrı Enkimdu’yu yeğler. Bunun üzerine Dumuzi ortaya çıkar ve Inanna’nın neden çiftçiyi yeğlediğini öğrenmek ister; Dumuzi, çiftçinin sahip olduğundan fazlasına sahiptir. İnanna ona yanıt vermez, ama sakin, sakıngan bir tip gibi görünen çiftçi Enkimdu, kavgacı Dumuzi’yi yatıştırmaya çalışır. Dumuzi, çiftçi ona her türden armağanlar -burada metnin anlamının tam olarak çözülemediği belirtilmelidir- hatta Inanna’yı bile vereceğine söz verene değin bir türlü sakinleşmez.

 Şiirin okunabilen kısmı güneş-tanrısı Utu’nun kızkardeşi inanna’ya verdiği bir söylevle başlar:

 Ey kardeşim, çobanın her şeyi var,

Ey bakire İnanna, niye kabul etmiyorsun?

Yağı iyidir, hurma-şarabı iyidir,

Çobanın elinin dokunduğu her şey parlar,

Ey İnanna, her şeyi olan Dumuzi...,

Mücevherler ve değerli taşlarla dolu, niye kabul etmiyorsun?

İyi yağını seninle yiyecek,

Kralın koruyucusu, niye kabul etmiyorsun?”

Ancak İnanna reddeder:

Her şeyi olan çobanla evlenmeyeceğim,

Yeni ... de yürümeyeceğim,

Yeni ... de dua okumayacağım,

Ben, bakire, çiftçiyle evleneceğim,

Bitkileri bol yetiştiren çiftçi,

Tahılı bol yetiştiren çiftçiyle.”-

 

Bunu izleyen, Inanna’nm seçim nedenlerini sıraladığı yirmi kadar dize kırıktır. Sonra Çoban-tanrı Dumuzi gelip onun seçimine karşı çıkar karmaşık biçim de etkin cümle örüntüsü ile özellikle dikkat çekici bir pasajdır bu:

 

Çiftçinin benden fazla, çiftçinin benden fazla,

Çiftçinin benden fazla nesi var?

O bana kara giysisini verirse, Ben de ona, çiftçiye, kara koyunumu veririm,

O bana ak giysisini verirse, ben de ona, çiftçiye, ak koyunumu veririm,

O bana ilk hurma-şarabını ikram ederse, ben de ona, çiftçiye, sarı sütümü ikram ederim, »

O bana iyi hurma-şarabını ikram ederse, ben de ona, çiftçiye, kisim-sütümü ikram ederim,

O bana ‘yürek-buran’ hurma-şarabından ikram ederse, ben de ona, çiftçiye, köpüklü sütümden ikram ederim,

O bana sulıı hurma-şarabmdan ikram ederse, ben de ona, çiftçiye, bitkii-sütümden ikram ederim,

O bana iyi yemeklerini verirse, ben de ona, çiftçiye, nitirda-sütümü veririm,

O bana iyi ekmeğini verirse, ben de ona, çiftçiye, bal-peynirimi veririm,

O bana küçük fasulyelerini verirse, ben de ona küçük peynirlerimi veririm;

Yiyebildiğinden çok, içebildiğinden çok,

Daha çok yağ ikram ederim ona, daha çok süt ikram ederim ona;

Benden fazla, çiftçinin benden fazla nesi var?"

 

Bundan sonraki dört dizenin anlamı açık değil; sonra Enkimdu’nun yatıştırma çabası gelir:

“Sen, ey çoban, niye kavga çıkarırsın?

Ey çoban, Dumuzi, niye kavga çıkarırsın?

Benimle kendini, ey çoban, benimle kendini niye karşılaştırırsın?

Koyunların toprağın otunu yesin,

Çayırlarında koyunların otlasın,

Zabalam’ın tarlalarında tahılları yesinler,

Bütün sürülerin Unun ırmağımın suyunu içsin.”

 

Ama çoban istifini bozmaz:

“Benim, çobanın düğününe, ey çiftçi, dostum olarak gelme,

Ey çiftçi, Enkimdu, dost olarak, ey çiftçi gelme.”

 

Bunun üzerine çiftçi ona her türden armağanlar teklif eder:

“Buğday getireceğim sana, fasulye getireceğim,

... fasulyesi getireceğim sana,

Bakire İnanna’yı (ve) hoşuna giden her şeyi,

Bakire Inanna’yı ... getireceğim sana.”

 

Şiir böylece, görünüşte çoban-tanrı Dumuzi’nin çiftçi-tanrı Enkimdu’yu alt etmesiyle sona erer.” (Sümer Mitolojisi,  Samuel Noah Kramer, Çeviren: Hamide Koyukan, Kabalcı, Birinci Basım 1999, s.178-181).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...