TEMİRKAPIG 9.
“إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالصَّابِئِينَ وَالنَّصَارَى
وَالْمَجُوسَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا إِنَّ اللَّهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ
الْقِيَامَةِ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ” (22:17).
Kehf Suresinde yer alan Zu’l-qarneyn kıssası bir soruya cevab
olarak indiği açıktır
“وَيَسْأَلُونَكَ عَنْ ذِي الْقَرْنَيْنِ”
“Sana şu-İki boynuz sahibinden soruyorlar”
“يَسْأَلُونَكَ” “Eril Çoğul” bir
kelimedir, soru soranların üçten fazla olduğu anlamındadır. Çoğunluk bu Sûreyi “Hicretten
Önce” kabul etmiştir. Bu yer ve zaman olarak “Mekke Dönemi”ne işaret eder.
Cevâb ise şöyledir “قُلْ سَأَتْلُو
عَلَيْكُمْ مِنْهُ ذِكْرًا” “De: Sizlere o(Zu’l-Qarneyn)den ardı sıra bir
anı okuyacağım”
Kimlerdir soruyu soranlar?
“الَّذِينَ آمَنُوا” Hicretten Önce ve
Sonra
“الْمُشْرِكٖينَ” Hicretten Önce ve
Hicretten Sonra
“هَادُوا”
Hicretten Önce ve Hicretten Sonra
“اليَهُود” Hicretten Sonra,
“النَّصَارَى” Hicretten Sonra,
“الصَّابِئِينَ” Hicretten Sonra,
“الْمَجُوسَ” Hicretten Sonra.
Hicretten Önce, Yer Mekke; akla gelenler “الَّذِينَ
آمَنُوا”, “هَادُوا” veya “الْمُشْرِكٖينَ” olmalıdır, bildikleri birini soruyorlar
veya Zu’l-Qarneyn’i bir şekilde öğrenmiş olmalılar.
“Tanah” ve “Pers” geleneğinin ortak noktalarından biri Kûrûş’tur,
bu önceki yazılarımızdan artık anlaşılmış olmalıdır. Tarihsel bilgiler
Muşriklerin Zu’l-Qarneyn’i Yahudilerden öğrendikleri yönündedir. Soru, Muhammed@’ı
denemek için sorulmuş veya bilgi edinme amaçlı sorulmuşta olabilir, bunu ayet-i
kerimeden çıkaramıyoruz.
Strabo (The Geography of Strabo, Book XV.3.7). Kûrûş’u “μάγους” “Magi”,
“Magians”la ilişkilendirir.
Xenophon (Cyropaedia 4.5.14)’da Kûrûş’u “Magians”ın
talimatlarını izlediğini belirtir.
Kur’an’ı Kerîm, Sâsâni inançları için “المَجُوسَ”
(22:17) ifadesini kullanır.
(وَالْمَجُوسَ): “𐎶𐎦𐏁 ” (maguš), Aramca “ 𐡌𐡂𐡔” (mgš), “𐡌𐡂𐡅𐡔 ” (mgwš) Zerdüşt Rahip, “מָגוֹשׁ” (MaGUŞ) Greekçe “Μάγος” anlamı Zerdüşt öğretim ve bu öğretiyi kabul eden topluluk anlamındadır.
Suryanca İncîl’de (ܡܓܘܫܐ) (Bak. İncil, Matta’ya
Göre; 2:1,16) Türkçe’ye “yıldızbilimciler” olarak çevrilmiştir, bizce bu
anlam tartışmalıdır.
Maguşlar, Ahameniş İmparatorluğu'nun M.Ö. 550'de kurulmasına kadar olan dönemde yaşamış dini bir Pers kastıydı. Perslilerin
dini ve cenaze evi işlerine bakıyorlardı. Sonradan Zerdüşt dinini kabul ettiler ve Zurvanizm mezhebini oluşturdular. 10. yüzyıldan sonra Zurvanizm'le ilgili
bir kayıda rastlanmaz.
Bir Tanık:
“سلمان الفارسي” Bir iddiaya göre “سلمان الفارسي” Babil Yahudi Exilarch (רֵישׁ גַלוּתָא) (رأس الجالوت) Nehemiah ben Hushiel, kardeşi (Salman
Farsça) Shallum ben Hushiel’dir.
Tarihi bilgiler onun Mecûsî dinine mensup olan babası köyünün reisi
(dihkan) idi. “دهقان”nın Aslı Farsça dih (köy)
ile -gân nisbet ekinden meydana gelen dihgân olup
dihkan şeklinde Arapça’ya geçmiştir. Arapça “Dihgân” çiftçi, köy ağası, eşraf
anlamlarına geldiği gibi; geçmişteki vakaları bilen ve anlatan bir nevi
vakanüvis anlamındadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder