21 Haziran 2021 Pazartesi

TEMİRKAPIG (8).

 TEMİRKAPIG 8.

Yunan kaynaklarında (Heredot, Xenophon, Antisthenes) Kûrûş’tan çoğu kez olumlu bahsedilmiştir, cesur, adil bir kraldır.
Onun Yazıtı en eski ‘insan hakları sözleşmesi’ olarak kabul edilir.
Tanah’a Göre Kûrûş ideal bir kraldır;
“Pers Kralı Koreş şöyle diyor: 'Göklerin Tanrısı RAB yeryüzünün bütün krallıklarını bana verdi. Beni Yahuda'daki Yeruşalim Kenti'nde kendisi için bir tapınak yapmakla görevlendirdi. Aranızda O'nun halkından kim varsa oraya gitsin. Tanrısı RAB onunla olsun!” (Tevrât, 2. Tarihler: 36:23).
Kûrûş’un, bir pers kralı olmasına rağmen Tanah ve diğer kaynaklarda çok özel bir yeri vardır. O Babil’i ele geçirince Sürgüne son vermiştir.
“עבדי” “عَبْدِي” “Kulum” (Tevrât, Yeşaya: 42:1).
“לכורשׁ רעי” “كُورَشَ: رَاعِيَّ ” “Koreş Çobanım” (Tevrât, Yeşaya: 44:28).
“יהוה למשׁיחו לכורשׁ” “الرَّبُّ لِمَسِيحِهِ لِكُورَشَ” “Yehova’nın mesh ettiği Koreş” (Tevrât, Yeşaya, 45:1).
Pers dönemine tarihlenen Bel ve Ejderha (Bel and the Dragon) Kûrûş “Tek Tanrıcı” betimler, Babil Sürgün Yıllarıdır.
“Kral Astiyake'nin ölümünden sonra, Pers Kralı Koreş krallığın başına geçti (1). Daniel, Kral Koreş'in en yakın dostlarından biriydi. Kral danışmanları arasında en çok Daniel'e güveniyordu (2).” (Bel ve Ejderha: 1:1,2).
“Kral, “Ey Rab, Daniel'in Tanrısı, sen ne denli ulusun. Senden başka Tanrı yoktur" diye bağırdı.” ((Bel ve Ejderha: 1:41).

Kur’an’ı Kerîm’de Babil Sürgününe işaretler:

“وَقَضَيْنَا إِلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الْأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَبِيرًا (4) فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ أُولَاهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادًا لَنَا أُولِي بَأْسٍ شَدِيدٍ فَجَاسُوا خِلَالَ الدِّيَارِ وَكَانَ وَعْدًا مَفْعُولًا (5) ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَأَمْدَدْنَاكُمْ بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَجَعَلْنَاكُمْ أَكْثَرَ نَفِيرًا (6)” (Kur’an, 17:4-6).

“وَاتَّبَعُوا مَا تَتْلُو الشَّيَاطِينُ عَلَى مُلْكِ سُلَيْمَانَ وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَانُ وَلَكِنَّ الشَّيَاطِينَ كَفَرُوا يُعَلِّمُونَ النَّاسَ السِّحْرَ وَمَا أُنْزِلَ عَلَى الْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَارُوتَ وَمَارُوتَ” (2:102).

“أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ وَهُمْ أُلُوفٌ حَذَرَ الْمَوْتِ فَقَالَ لَهُمُ اللَّهُ مُوتُوا ثُمَّ أَحْيَاهُمْ إِنَّ اللَّهَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى النَّاسِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَشْكُرُونَ” (2:243).

“أَوْ كَالَّذِي مَرَّ عَلَى قَرْيَةٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا” (2:259).

Bunlardan şu sonucu ulaşabiliriz, Babil Sürgününün ve Kûrûş’un bilinmiyor olma ihtimali yoktur, O iyi, adil, cesur, tek tanrıcı Kral olarak bilinmektedir.
Resim Boynuzlu Aslanlar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...