“حَمِئَةٍ”
Kelimesi için; “الحرارة”
yani kızmak, kızışmak, sıcaklık anlamı verildiği gibi, “حَمَا ” korudu, korumak, barındırmak yani Himaye
(حِماية), Hami (حامٍ)
anlamına da verilmiştir.
“حَامِی الْحُمَیَّا”,
“وحميت أنفي مَحْمِيَة”, “وحميت المريض حَمْياً،”, “حميت المكان حمى” (Ragıb).
“عَيْنٍ” kelimesinin “Çeşme” anlamında
kullanılmış olabileceğini söylememizin nedeni, hem sözlüklerde bulunması hem de coğrafi bir yer
olarak var olması idi. “حَمِئَةٍ” kelimesine “Himaye”
anlamını tercih sebebimiz hem sözlük anlamı ve hem akış (siyaq-sibaq) ilgidir. Yani;
“لَمْ نَجْعَلْ لَهُمْ مِنْ
دُونِهَا سِتْرًا” (18:90)
“سِتْرًا”; “örtmek, gizlemek” mânasındaki setr kökünden türeyen ve “örtü, perde, arkasına gizlenilen ağaç vb. şey” anlamına gelir. Bu ayet 18:86 bahsedilen yerin zıddı gibidir, Güneş’e karşı korunaksız, su kıtlığı çekilen, bir yer. Bu bozkır yaşamını betimliyor olabilir. Bozkır veya step, fiziki coğrafyada kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız ekolojik bölge anlamındadır.
“حَتّٰى اِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ
الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلٰى قَوْمٍ” (18:90).
Bu ayet, Zu’l-qarneyn’nin Doğu Seferi, daha doğru deyişle
Asya Seferi şeklinde anlaşılmalıdır.
“Herodotos’a göre, Büyük Kyros Lydia Krallığı’nı ele
geçirdikten sonra sıradaki düşmanlarının Babilliler, Bactrialılar, Sakalar ve
Mısırlılar olduğunu görür ve Anadolu’daki yerli halkların egemenlik altına
alınması için komutanlarını görevlendirerek Ekbatana’ya döner. Görevlendirdiği komutanlar
Anadolu’da faaliyetlerde bulunurken Büyük Kyros, Herodotos’un Yukarı Asya dediği Orta Asya’da yerli kavimler üzerinde hâkimiyet
kurmakla meşgul olmuştur. Herodotos, bu kavimlerin çoğundan bahsetmeyeceğini,
sadece Büyük Kyros’a en çok direnenlerden söz edeceğini söylemiştir. Yine Herodotos’un
verdiği bilgilere göre, Büyük Kyros Orta Asya’daki yerli halkları boyunduruk
altına aldıktan sonra Yeni Babil Krallığı üzerine yürüyerek bu krallığa da son verir ve Massagetleri de imparatorluğuna
dâhil etmek amacıyla Orta Asya’ya ikinci bir sefer düzenlemiştir (Herodotos, I.
153, 177, 178, 201). Berossus ise Büyük Kyros’un Asya’nın geri kalanını
aldıktan sonra Babil üzerine yürüdüğünü belirtmektedir (FGrHist vol. III C 1
364-97. Berossus= 680)” (Pers Kralı Büyük Kyros’un (MÖ 559-530) Orta Asya Seferleri
ve Ölümü, Eray KARAKETİR, )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder