16 Haziran 2021 Çarşamba

TEMİRKAPIG (1)

 TemirKapıg 1.

Demirkapı veya eski varyantıyla Temir Kapıg (Göktürkçe: 𐱅𐰢𐰼𐰴𐰯𐰍 Temir Ḳapıġ) tarihî dönemde Orta Asya’nın Maveraünnehir kesiminde, bu bölge güneyinde bulunmuş olan bir meşhur geçittir. Kabul edilmiş görüşlere göre bu yer Belhkentini Semerkant'a bağlayan yol üzerinde kayalık bir geçit veya dağ boğazı idi. Sekizinci asrın ilk on yıllarından tarihlendirilen Türk runik harfli yazıtlarda Temir kapıġ (‘Demirkapı’) toponimi sık sık anılmaktadır.
En erken anılması boğazdan 630'da geçen ve yöreyi su sözlerle anlatan meşhur Çinli seyyah Hiuan-tsang'a aittir:
Güneydoğuda, dağlarda, yaklaşık iki yüz li (Ölçü birimi) kat etti ve Demir Kapı'ya girdi. Sağda ve solda olağanüstü yükseklikte, birbirine paralel iki dağ arasında bulunan boğazlara bu ad verilmiş. Dağlar çok dar ve üstelik dik uçurumlarla çevrili bir keçi yolu ile birbirinden ayrılmış. Bu dağların her iki yamacı da, demir renkli birer taş duvar görünümünde. Geçit yerine, demirle sağlamlaştırdıkları iki kanatlı bir kapı yerleştirmişler. Kapı kanatlarına da bir sürü demir çıngırak asılmış, asılması güç ve çok iyi korunmuş olduğu için bu geçide bugünkü ismini takmışlar
Demir Kapı geçidi, metinlerdeki şekliyle Temir Kapıg, Orhun Yazıtları’nın birçok yerinde geçer.
Orhun Yazıtları - Kültiğin Anıtı
G4
“𐰚𐰲𐰀: 𐱅𐰢𐰼𐰴𐰯𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰾𐰇𐰠𐰓𐰢: 𐰘𐰃𐰺𐰍𐰺𐰆: 𐰘𐰼: 𐰉𐰖𐰺𐰸𐰆: 𐰘𐰃𐰼𐰃𐰭𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰾𐰇𐰠𐰓𐰢: 𐰉𐰆𐰣𐰨𐰀: 𐰘𐰃𐰼𐰚𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰖𐰆𐰺𐱃𐰑𐰢: 𐰇𐱅𐰰𐰤: 𐰘𐰃𐱁𐰑𐰀: 𐰘𐰃𐰏: 𐰃𐰓𐰃: 𐰖𐰸: 𐰼𐰢𐱁: 𐰃𐰠: 𐱃𐰆𐱃𐰽𐰴: 𐰘𐰃𐰼: 𐰇𐱅𐰰𐰤: 𐰘𐰃𐱁: 𐰼𐰢𐱁: 𐰉𐰆: 𐰘𐰃𐰼𐰓𐰃: 𐰆𐰞𐰺𐰯: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰴𐰍𐰣: 𐰋𐰃𐰼𐰠𐰀”
“keçe: temirkapıgka: tegi̇: süledim: yirıgari: yir: bayırku: yi̇ri̇ŋe: tegi̇: süledim: bunça: yi̇rke: tegi̇: yorutdım: ötüken: yişda: yi̇g: i̇di̇: yok: ermiş: i̇l: tutsık: yi̇r: ötüken: yiş: ermiş: bu: yi̇rde: olurup: tabgaç: kagan: birle”
Geçip Demirkapı'ya değin süledim. Yırıda Yir Bayırku yerine değin süledim. bunca yer[ler]e değin [ordu] yürüttüm. Ötüken Yış'dan yeğ, idi yok imiş. İl tutulacak yer Ötüken Yış imiş. Bu yerde oturup Tabgaç kağanı ile
Türkiye Türkçesi: …” geçip Temir Kapıg’a kadar sefer ettim. Kuzeyde Yer Bayırkuların topraklarına kadar sefer ettim. Bu kadar yere sefer ettirdim. Ötüken dağlarından daha iyisi kesinlikle yokmuş. Ülke kurulacak topraklar Ötüken dağlarıymış. Burada hüküm sürüp Çin halkıyla”
D2
“𐱅𐰇𐰼𐱅: 𐰉𐰆𐰞𐰭: 𐰴𐰆𐰯: 𐰖𐰍𐰃: 𐰼𐰢𐰾: 𐰾𐰇: 𐰾𐰇𐰠𐰯𐰤: 𐱅𐰇𐰼𐱅: 𐰉𐰆𐰞𐰭𐰑𐰴𐰃: 𐰉𐰆𐰑𐰣𐰍: 𐰴𐰆𐰯: 𐰞𐰢𐰾: 𐰴𐰆𐰯: 𐰉𐰕: 𐰴𐰃𐰞𐰢𐰾: 𐰉𐱁𐰞𐰍𐰍: 𐰘𐰰𐰦𐰼𐰢𐰾: 𐱅𐰃𐰕𐰠𐰏𐰏: 𐰾𐰇𐰚𐰇𐰼𐰢𐰾: 𐰃𐰠𐰏𐰼𐰇: 𐰴𐰑𐰺𐰴𐰣: 𐰘𐰃𐱁𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰚𐰃𐰼𐰇: 𐱅𐰢𐰺𐰴𐰯𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰸𐰆𐰦𐰺𐰢𐰾: 𐰚𐰃𐰤: 𐰺𐰀----:”
tört: bolıŋ: kop: yagi: ermiş: sü: sülipen: tört: boluŋdaki: bodunıg: pok: almış: kop: baz: kilmış: başlıgıg: yükündürmiş: ti̇zligig: sökürmiş: i̇lgerü: kadırkan: yi̇şka: tegi̇: ki̇rü: temirkapıgka: tegi̇: kondurmış: iki̇n: ara----:
Dört bolung hep yağı imiş, sü süleyip dört bolungdakı bodunu hep almış, hep baz kılmış. Başlıyı yükündürmüş, dizliyi çöktürmüş. İleri Kadırkan Yış'a değin, geride Demirkapı'ya değin kondurmuş. İkisi arasına----
O zamanlar dört taraf hep düşmanmış. Orduyu gönderip dört taraftaki halkları hep ele geçirmiş, hepsini teba haline getirmiş. Mağrurları kendisine secde ettirmiş, güçlülere önünde diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan dağlarına kadar, batıda Temir Kapıg geçidine kadar yerleştirmiş. Kök Türkler bu ikisinin arasındaki bölgede
D8
“𐰚𐰇𐰼𐰢𐰾: 𐰠𐰏: 𐰘𐰃𐰞: 𐰃𐰾𐰏: 𐰚𐰇𐰲𐰏: 𐰋𐰃𐰼𐰢𐰾: 𐰃𐰠𐰏𐰼𐰇: 𐰰𐰇𐰤: 𐱃𐰆𐰍𐰽𐰴𐰑𐰀: 𐰋𐰇𐰚𐰠𐰃: 𐰴𐰍𐰣𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰾𐰇𐰠𐰘𐰇: 𐰋𐰃𐰼𐰢𐰾: 𐰸𐰆𐰺𐰍𐰺𐰆: 𐱅𐰢𐰼𐰴𐰯𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰾𐰇𐰠𐰘𐰇: 𐰋𐰃𐰼𐰢𐰾: 𐱃𐰉𐰍𐰲: 𐰴𐰍𐰣𐰴𐰀: 𐰃𐰠𐰃𐰤: 𐱅𐰇𐰼𐰇𐰾𐰃𐰤: 𐰞𐰃: 𐰋𐰃𐰼𐰢𐰾: 𐱅𐰇𐰼𐰰: 𐰴𐰺𐰀: 𐰴𐰢𐰍:”
körmiş: elig: yil: i̇şig: küçig: bi̇rmiş: i̇lgerü: kün: togsukda: bökli̇: kaganka: tegi̇: süleyü: bi̇rmiş: kurıgaru: temirkapıgka: tegi̇: süleyü: bi̇rmiş: tabgaç: kaganka: i̇li̇n: törüsi̇n: ali: bi̇rmiş: türk: kara: kamag:
görmüş, elli yıl işi gücü [Tabgaç'a] vermiş. İleri gün doğusunda Bökli kağana değin süleyi vermiş, geride Demirkapı'ya değin süleyi vermiş, Tabgaç kağanına ilini, töresini alı vermiş. Türk kara kamag
Bağlanmışlar. Elli yıl hizmet edip çalışmış; doğuda, güneşin doğduğu yerlerde Bükli hakanına kadar sefer etmiş; doğuda Temir Kapıg’a kadar sefer etmiş; Çin hakanı için ülkelerini alıp yasalarını düzenlemiş. Türk halkı içerisindeki sıradan insanların”
D17
“𐰲𐰃𐰢: 𐰴𐰍𐰣: 𐰆𐰞𐰺𐱃𐰸𐰑𐰀: 𐰇𐰕𐰢: 𐱃𐰺𐰑𐰆𐱁: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰇𐰕𐰀: 𐱁𐰑: 𐰼𐱅𐰢: 𐰲𐰃𐰢: 𐰴𐰍𐰣: 𐰋𐰃𐰼𐰠𐰀: 𐰃𐰠𐰏𐰼𐰇: 𐰖𐱁𐰞: 𐰇𐰏𐰕: 𐱁𐰦𐰆𐰭: 𐰖𐰕𐰃𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰾𐰇𐰠𐰓𐰢𐰕: 𐰸𐰆𐰺𐰍𐰺𐰆: 𐱅𐰢𐰼: 𐰴𐰯𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰾𐰇𐰠𐰓𐰢𐰕: 𐰚𐰇𐰏𐰢𐰤: 𐱁𐰀: 𐰶𐰃𐰺𐰴𐰕: 𐰘𐰃𐰼𐰃𐰭𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰾𐰇𐰠𐰓𐰢𐰕:”
eçi̇m: kagan: olurtukda: özüm: tarduş: bodun: üze: şad: ertim: eçi̇m: kagan: bi̇rle: i̇lgerü: yaşıl: ögüz: şantuŋ: yazika: tegi̇: süledimiz: kurıgaru: temir: kapıgka: tegi̇: süledimiz: kögmen: aşa: kirkız: yi̇ri̇ŋe: tegi̇: süledimiz:
Eçüm kağan oturduğunda öz'üm Tarduş bodunu üzerine şad idim. Eçüm kağan ile ileri Yeşil Ögüz Şantung yazına değin süledik. Geride Demir Kapı'ya değin süledik. Kögmeni aşıp Kırgız yerine değin süledik.
Amcam hakan tahta çıktığında ben Tarduş halkının başında Şad’dım. Amcam hakanla beraber doğuda Sarı Irmak’a, Şantung ovasına kadar sefer ettik. Batıda Temir Kapıg’a kadar sefer ettik. Kögmenleri aşıp Kırgız topraklarına kadar sefer ettik.
D39
“𐰽𐰆𐰍𐰑𐰴: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰃𐱅𐰘𐰃𐰤: 𐱅𐰃𐰘𐰤: 𐰘𐰃𐰨𐰇: 𐰇𐰚𐰇𐰕𐰏: 𐰚𐰲𐰀: 𐱅𐰢𐰼𐰴𐰯𐰍𐰴𐰀: 𐱅𐰏𐰃: 𐰾𐰇𐰠𐰓𐰢𐰕: 𐰦𐰀: 𐰚𐰃𐰾𐰼𐰀: 𐰴𐰺𐰀: 𐱅𐰇𐰼𐰏𐰾: 𐰉𐰆𐰑𐰣: 𐰖𐰍𐰃: 𐰉𐰆𐰞𐰢𐱁: 𐰚𐰭𐰼𐰾: 𐱃𐰯𐰀: 𐰉𐰺𐰑𐰃: 𐰋𐰃𐰕𐰭: 𐰾𐰇: 𐱃𐰃: 𐱃𐰆𐰴𐰸: 𐰕𐰆𐰴𐰃: 𐰖𐰆𐰸: 𐰼𐱅𐰃: 𐰖𐰉𐰞𐰴: 𐰴𐰃𐰾𐰃: 𐰼”
sogdak: bodun: i̇teyi̇n: ti̇yin: yi̇nçü: ögüzüg: keçe: temirkapıgka: tegi̇: süledimiz: anda: ki̇sre: kara: türgiş: bodun: yagi: bolmuş: keŋeris: tapa: bardi: bi̇ziŋ: sü: ati: toruk: azuki: yok: erti̇: yablak: ki̇şi: er----:
Soğdak bodunu edeyim diye İnci Özüğü geçip Demirkapı'ya değin süledik. andan kisre kara Türgiş bodunu yağı olmuş. Kengeris tapa vardı. Bizim sü atı toruk, azığı yok idi. Yavlak kişi er----
Soğut halkını düzene sokayım diye Sır Derya’yı geçip Temir Kapıg’a kadar sefer ettik. Daha sonra Türgeş halkı, ahalisi düşman oldu. Kengeres yönünde gittiler. Bizim ordumuzun atları zayıf, yiyecekleri ise neredeyse yoktu. Kötü kişiler …



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...