9 Temmuz 2021 Cuma

TEMİR KAPIG (21).

 

Bactria ve Sogdiana



باختر

Kuzey anlamında bir kelime, yunanca “Βακτριανή/Bactria

سغد

Ateş etmek, okçu anlamındadır, Scythian – Skudra – Sogdian – Saka,

Saka: शक Sanskiritçe “göçebe” anlamı gelir.

Eski Persler , İskitler de dahil olmak üzere Avrasya Bozkırının tüm göçebeleri için Saka terimini kullandılar.

 

 “Chien-Shuang-Na (Keş)

Bu bölge dairesel olarak bin dört yüz veya bin beş yüz li’dir; İnsanların gelenekleri ve toprağın verimliliği açısından Sa-mo-chien ile aynıdır.

Bu bölgeden güneybatıya doğru iki yüz li kadar gidince dağlarla karşılaşılır; dağ yolu dik [pürüzlü] ve sarptır. Geçitlerdeki boğazlar tehlikeli ve zorludur. [Bu yola giren kişinin bu boğazlardan geçmesi zorunludur.] Hiç insan veya köy yoktur, çok az su ve yeşillik vardır. Dağlardan üç yüz li kadar güneydoğuya gidince T’ieh-men’e girilir.

T’ieh-men (Demir Kapı) Geçidi

Bu geçit sağ ve sol taraflardan dağlarca sınırlanmıştır. Bu dağlar olağanüstü şekilde [dik, sarp ve] yüksektir. Zorluk ve tehlikeyi arttıran yolları da dardır. Her iki tarafta da demir renkli kaya duvarlar bulunur. Burada çift demirle güçlendirilmiş, asılı zillerle donatılmış ahşap kapılar kurulmuştur. Kapalı [ve korunur] durumdayken bu kapıları aşmak çok güç olduğundan dolayı bu geçide demir kapı ismi verilmiştir.”

T’ieh-men yani Demir Kapı, bugünkü Şehrisebz (Yeşil Kent)’in 90 km güneyinde bulunup Baysun dağ silsilesinde, 10-18 metre genişlikte ve 3 km uzunluktadır. (Wilhelm Barthold, “Demir Kapı”…, s. 553.) Kabul edilmiş görüşlere göre bu yer Belh kentini Semerkant'a bağlayan yol üzerinde kayalık bir geçit (veya dağ boğazı) idi. Thomsen’e göre 12-20 m geniş, 3 km uzun dar dağ geçidi dünyaharikalarının biri, namına lâyıktır, sonradan ise Müslüman dünyasında, hatta - ilâve etmeliyiz ki – onun dışında da benzeri yerleri onu örnek alarak adlandırmışlar.” (HSÜAN-TSANG’IN SEYAHATNAMESİ (7.YÜZYIL) (METİN ÇEVİRİSİ VE DEĞERLENDİRME) (Yüksek Lisans Tezi) İsmail Hakkı ERGÜVEN ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI, 2011).

“Buradan takriben 200 li güney-batı istikametinde gidince bir dağ yoluna girilir ki, sarp yokuşlar ve derin çukurlar arasında gittiğinden tehlikeli ve müşküldür. Saha gayri meskün su ve bitki yok.

Bu dağ yolu ile takriben 300 li gittikten sonra yolcular Demir Kapı tesmiye olunan yerlere giriyorlar (yani tarihteki Demir Kapı Bozgala geçidi). Yolun sağ ve solunda kayalar yükseliyor, bu dağların yüksekliği insanı çaşıtır. Yol ise çok sarp ve bu nisbette müşkül ve korkunç. Sağ ve solda yükselen dağ duvarlarında, kayalar demir madeni rengini taşır. Burada ağaçtan iki kanatlı kapı koymuşlar ve bu kapıları demirlerler tutturalarak sağlamlaştırılmıştır. Bunların yukarısına asılan çıngıraklarla süslenmiş. Buraya “Demir Kapı” denilmesi bu kapı yüzündendir. Bu kapılar Tukiu yani Gök Türk)lerin hududu (yani İran, yahut Baktrya hududlarını) aşmamaları için mania olarak yapılmıştır.

Mem: Bu Demir Kapıyı geçerek bir To-Ho-lu (yani Tuharristan) ülkesine girmiş olduk” (Peygamberin zamanında Şarki ve Garbi Türkistanı ziyaret eden Çinli Budist rahibi Hüen-Çang’ın bu ülkeleri siyasi ve dini hayatına ait kayitlerı, Nazmiye Togan, İslâm tetkikleri Enstititüsü Dergisi, Cild iv, Cüz 1-2, İstanbul, 1964).



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...