"Büyük Su Baskını"a karşı "Rahatlatacak
Adam" veya Önlemini Al!
Nûh, İbranca “נֹחַ” “dinlenme” anlamına
gemektedir.
Tevrât’ta adın verilişi şöyle
anlatılır;
“RAB'bin lanetlediği bu toprak yüzünden
çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu çocuk hafifletip bizi rahatlatacak (ינחמנו)” diyerek
çocuğa Nuh adını verdi” (Tevrât, Yaradılış: 5:29).
“Dinlenme” ve “Rahatlama” anlamına gelen bir adı olan kişi ile “sel
getiren şiddetli yağmur, su baskını, her yeri kaplayan su” anlamına gelen Tûfân
ile birlikte anılmaktadır. İbranca “מַבּוּל” sel anlamındadır.
Suryanca “ܡܡܘܠܐ”’da Sel anlamındadır. "Büyük Su Baskını" ve "Rahatlatacak Adam"nın yan yana gelmesi düşündürücüdür. Sanki söylence doğal afetlere önlem alırsan/aldırırsan, sende rahat edersin der gibidir.
***
“Büyük Sel”in Konumu:
The Rocks Don’t Lie: A Geologist
Investigates Noah’s Flood’da David Montgomery;
“Milyonlarca yıllık bazı kaya oluşumları,
bu tür büyük ölçekli su erozyonuna dair hiçbir kanıt
göstermiyor. Montgomery, böyle bir selin en iyi
ihtimalle bölgesel bir olay, belki de Mezopotamya'da feci bir tufan olması
gerektiğine inanıyor. Aslında, Nuh Tufanı'nın İncil'deki hikayesine çok
benzer, ancak daha eski ayrıntılara sahip Mezopotamya hikayeleri var. “Dünyanız
yeterince küçükse, tüm seller küreseldir” demektedir.
***
Fırat Nehri üzerindeki bir tufanı anlatan Gılgamış Destanıdır. Diğeri ise Dicle Nehri üzerinde büyük bir taşkın olan Atrahasis Destanı.
(ve) vaad etti Tufan'ın geleceğini 7. Gece(de)
Atrahasis
(bu) talimatı aldı:
Kapısında topladı Eskileri
Atrahasis ağzını
açtı
Eski[lere] hitap [et]ti
"Sizin tanrınızla benim tanrım [hemfikir değil]
Enki ve [Enlil] birbirine öfkeli:
[kentinizden(?)] kovuyor[lar](böylece) beni
Enki'ye
[hür]met ettiğim için
Bana [bu] emri [verdi]:
***
Fırtına ve sert rüzgarlar
kesilmiyordu
Başkenti yutarken Tufan.
Yedi gün ve yedi gece sonra
Tufan ülkeyi kapladığında
Ve gemi rüzgarların kucağında
sularda sallandığında
Utu yeniden çıktı ortaya, yeri
ve göğü aydınlattı!
Ziusudra gemide bir delik açtı
Korkusuz Utu da buradan girip bütün gemiyi aydınlattı
ve Ziusudra, Kral,
Utu'nun önünde secde etti
KralZiusudra'yı böylece deniz aşırı bir ülkeye
***
Utnapiştim Gılgamış'a
açıkladı:
"Gılgamış
sana bir sır vereceğim Seninle tanrıların bir sırrını paylaşacağım!
Şuruppak kentini bilirsin
Fırat'ın [kıyısında]
Tanrıların dadandığı eski bir kent.
Tanrıların orada aklına esti
Tufan'ı patlatmak:
…
Ey Şuruppak'ın kralı, Ubar-Tutu'nun oğlu,
Evini yık, kendine bir gemi yap;
Şuruppak Fırat Nehri
kıyısında antik bir Sümer şehridir.
“Büyük Su Baskını” söylencelerinin yazıya geçmiş halinde En.Ki,
Utu, Dilmun, Fırat, Şuruppak belirli bir konumu işaret eder
gibidir. Atrahasis, Utnapiştim, Ziusudra, Nûh bilinen bir
bölgenin Kahramanlarıdır. Bütün bunlardan sonra, “Büyük Su Baskını”nın belli
bir bölgeyi kapsadığını söyleyebiliriz.
Dünyanın bazı bölgelerinde - örneğin Afrika'da - sözlü geleneklerde sel hikayeleri pek bulunmaz, çünkü orada yıllık sellerin yıkım getirmekten ziyade yaşamı zorlaştıracak şeylere neden olduğu bilinmektedir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder