22 Haziran 2021 Salı

TEMİRKAPIG (10).

 

TEMİRKAPIG 10.

إِنَّا مَكَّنَّا لَهُ فِي الْأَرْضِ وَآتَيْنَاهُ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ سَبَبًا” (18:84).

قَالَ مَا مَكَّنّٖى فٖيهِ رَبّٖى خَيْرٌ فَاَعٖينُونٖى بِقُوَّةٍ اَجْعَلْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ رَدْمًا” (18:95).

“Biz ona şu-Ülke’de olanak tanıdık ve ona her bir şeyden bir neden verdik”

Yûsuf@ içinde bu usluba benzer ifadeler kullanılmıştır;

وَكَذَلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي الْأَرْضِ” (12:21).

وَكَذَلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي الْأَرْضِ” (12:56).

Bu Ülke bilindiği gibi Mısır’dır, tüm yer yüzü kastedilmemiştir. Yûsuf@ “الْعَزٖيزُ” (12:78,88). Olarak nitelendirilmiştir.

Yûsuf@ ve Zu’l-Qarneyn’nin verilen olanakları kullanacak tek yetkili bir konumda olduğunu, buna rağmen keyfi davranmadıklarını, kurallara ve nedensellik bağlamında hareket ettiklerini vurgulamak için olsa gerektir.

فَأَتْبَعَ سَبَبًا” (18:85). “O da bir nedene uydu”

حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِنْدَهَا قَوْمًا قُلْنَا يَاذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَنْ تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَنْ تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْنًا” (18:86).

 

 

Kûrûş’un “nedeni” neydi?

Kûrûş’un BATI, Anadolu Lidya Seferi




“Lidya kıralı, pek çok güvendiği süvarileri ve toplıyacağı ücretli piyadelere katılacak olan müttefik kuvvetlerle Pers kıralım habersizce bastırmağı düşünüyordu. Fakat, Yunanlılardan ücretli asker toplamağa memur ettiği adamın, yanındaki külliyetli paralarla İran'a kaçarak, Krezus'un harp hazırlığını ve ittifak teşebbüslerini Kuraş II'ye haber vermesi, bütün planlarını bozdu. Olayları önlemekte maharetli olan Kuraş II, bu malumatı alır almaz müttefiklerinin yardımları gelmeden evvel harekete geçti, Zagrosları aştı. Ninova yakınlarında Dicle'yi geçerek Mezopotamya kuzeyindeki dağların eteklerini takiben Kapadokya'ya doğru yürüdü. Onun bu hareketini haber alan Krezus de mecburen yalnız kendi kuvvetleriyle Kuraş II'yi Kızılırmak doğusunda karşıladı. Neticesiz kalan ilk çarpışmadan sonra üç aylık bir mütareke yapıldı.

Bu müddet bitince Pterium (Boğazköy) de başlıyan ikinci çarpışma İranlıların kesin zaferleriyle neticelendi. Mağlupların arkasını bırakmak, onlara toplanmak fırsatını vermek olacağını takdir eden Kuraş II, Babil kıralı Nabunaid ile bir saldırmazlık andlaşması yaparak Krezus'u payitahtına kadar takip etti. On dört günlük muhasaradan sonra, Küçük Asya'nın
bu en zengin ve mamur şehrini de aldı ve Lidya devletine son verdi (M. ö. 546 )” (Yakın Şark IV, I. Bölüm, Perslerden Romalılara Kadar, Ord. Prof. M.Şemseddin Günaltay, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2. Baskı, 1987/7,8).

Lidya:

“Altın madeni Lydia Krallığı’nda bol miktarda mevcuttu ve M.Ö. 7. yüzyılın başlarından itibaren değerli bir maden olarak kullanılmaya başlanmıştı. Sikke basımında kullanılan altın, Tmolos Dağı’ndan (Bozdağ) doğup başkent Sardes’ten geçerek Hermos’a (Gediz Nehri) karışan Paktolos’un (Sart Çayı) çamurunda doğal olarak bulunan altından elde
ediliyordu.” (Persler Anadolu’da: Büyük Kyros’un Lydia Seferi ve Sonuçları, Eray Karaketir, Uluslararası Tarih Araştırmaları dergisi, Haziran, 2018/2/1).

“M.Ö. 7. yüzyılın başlarından itibaren değerli bir maden olarak kullanılmaya başlanmıştı. Sikke basımında kullanılan altın, Tmolos Dağı’ndan (Bozdağ) doğup başkent Sardeis’ten geçerek Hermos’a (Gediz Nehri) karışan Paktolos’un (Sart Çayı) çamurunda doğal olarak bulunan altından elde ediliyordu” (Pers Kralı ıı. Kyros Hayatı, Şahsiyeti ve Siyasi Faaliyetleri, Eray Karaketir, Yüksek Lisans Tezi,Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler enstitüsü Tarih Anabilimdalı, Konya/2015/35).

 

Lydia ve Lydia'lılar Hakkında Bilgiler. Lydia toprağı öbürlerinde olduğu gibi, öyle pek adı anılacak olağanüstü şeylere sahip değildir, yalnız Tmolos'tan akıp gelen altın kumu vardır.” (Herodot Tarihi, çev. Müntekim Ökmen, İstanbul: Remzi Kitabevi 1983 1/93).

“Sınırları doğuda Frigya, batıda Aiolis ve İyonya, kuzeyde Mysia ve güneyde
Karya ile sınırlanan Lidya Krallığı, M.Ö. 1. binde, günümüzde Küçük Menderes ve
Gediz vadilerini içine alan coğrafyada ortaya çıkmıştır (Harita 8). Krallık, tarım ve
hayvancılık açısından önemli bir konumda yer almaktadır. Tarım ve hayvancılık ile
birlikte başkent Sardeis’ten akan Paktolos Nehri alüvyonlarında bulunan altın tozu da
krallığın ekonomisini geliştirmede büyük rol oynamıştır.” (Akhaimenid Dönemi Siyasi Tarihinin Kallias Barışı’na Kadar Değerlendirilmesi: M.Ö. 550-449, Duygu Narçin, İ.Ü.Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul/2019/30).

“Lidya, dağlık masifler, aluviyonlu çö­küntü ovaları, zengin sahiller olmak üzere üç kısma ayrılabilir” (Yakın Şark II, Anadolu, Ord. Prof. M.Şemseddin Günaltay, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2. Baskı, 1987/12).

Gediz Havzası, Marmara Gölü:




Batı Anadolu’nun büyük tektonik çukurluklarından biri olan Gediz grabeninde bir alüvyon seti ile ortaya çıkan Marmara gölünün çevresi tarih öncesi çağlardan günümüze önemli yerleşimlere (Kaymakçı, Sardeis, Saittai, Lulia Gordos gibi) ev sahipliği yapmıştır. Gölün oluşması, şekillenmesi, göl seviyesinde ve alanında meydana gelen değişmeler tarih öncesinden günümüze çevresinde var olmuş bu gibi yerleşimler ve kültürler üzerinde etkili olmuştur (Marmara Gölü’nün Paleocoğrafyası ve Tunç Çağı’ndan Günümüze Jeoarkeolojik Değerlendirmeler, Manisa, Coğrafi Bilimler Dergisi, 2018/16/2/217/237).

21 Haziran 2021 Pazartesi

TEMİRKAPIG (9)


TEMİRKAPIG 9.

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالصَّابِئِينَ وَالنَّصَارَى وَالْمَجُوسَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا إِنَّ اللَّهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ” (22:17).

Kehf Suresinde yer alan Zu’l-qarneyn kıssası bir soruya cevab olarak indiği açıktır

وَيَسْأَلُونَكَ عَنْ ذِي الْقَرْنَيْنِ” “Sana şu-İki boynuz sahibinden soruyorlar”

يَسْأَلُونَكَ” “Eril Çoğul” bir kelimedir, soru soranların üçten fazla olduğu anlamındadır. Çoğunluk bu Sûreyi “Hicretten Önce” kabul etmiştir. Bu yer ve zaman olarak “Mekke Dönemi”ne işaret eder.

Cevâb ise şöyledir “قُلْ سَأَتْلُو عَلَيْكُمْ مِنْهُ ذِكْرًا” “De: Sizlere o(Zu’l-Qarneyn)den ardı sıra bir anı okuyacağım”

Kimlerdir soruyu soranlar?

الَّذِينَ آمَنُوا” Hicretten Önce ve Sonra

الْمُشْرِكٖينَ” Hicretten Önce ve Hicretten Sonra

 هَادُوا” Hicretten Önce ve Hicretten Sonra

اليَهُود” Hicretten Sonra,

النَّصَارَى” Hicretten Sonra,

الصَّابِئِينَ” Hicretten Sonra,

الْمَجُوسَ” Hicretten Sonra.

Hicretten Önce, Yer Mekke; akla gelenler “الَّذِينَ آمَنُوا”, “هَادُوا” veya “الْمُشْرِكٖينَ” olmalıdır, bildikleri birini soruyorlar veya Zu’l-Qarneyn’i bir şekilde öğrenmiş olmalılar.

“Tanah” ve “Pers” geleneğinin ortak noktalarından biri Kûrûş’tur, bu önceki yazılarımızdan artık anlaşılmış olmalıdır. Tarihsel bilgiler Muşriklerin Zu’l-Qarneyn’i Yahudilerden öğrendikleri yönündedir. Soru, Muhammed@’ı denemek için sorulmuş veya bilgi edinme amaçlı sorulmuşta olabilir, bunu ayet-i kerimeden çıkaramıyoruz.

Strabo (The Geography of Strabo, Book XV.3.7). Kûrûş’u “μάγους” “Magi”, “Magians”la ilişkilendirir.

Xenophon (Cyropaedia 4.5.14)’da Kûrûş’u “Magians”ın talimatlarını izlediğini belirtir.

Kur’an’ı Kerîm, Sâsâni inançları için “المَجُوسَ” (22:17) ifadesini kullanır.

(وَالْمَجُوسَ): “𐎶𐎦𐏁 ” (maguš), Aramca “ 𐡌𐡂𐡔” (mgš), “𐡌𐡂𐡅𐡔 ” (mgwš) Zerdüşt Rahip, “מָגוֹשׁ” (MaGUŞ) Greekçe “Μάγος” anlamı Zerdüşt öğretim ve bu öğretiyi kabul eden topluluk anlamındadır.

 Suryanca İncîl’de (ܡܓܘܫܐ) (Bak. İncil, Matta’ya Göre; 2:1,16) Türkçe’ye “yıldızbilimciler” olarak çevrilmiştir, bizce bu anlam tartışmalıdır.

  Maguşlar, Ahameniş İmparatorluğu'nun M.Ö. 550'de kurulmasına kadar olan dönemde yaşamış dini bir Pers kastıydı. Perslilerin dini ve cenaze evi işlerine bakıyorlardı. Sonradan Zerdüşt dinini kabul ettiler ve Zurvanizm mezhebini oluşturdular. 10. yüzyıldan sonra Zurvanizm'le ilgili bir kayıda rastlanmaz.

Bir Tanık:

سلمان الفارسي” Bir iddiaya göre “سلمان الفارسي” Babil Yahudi Exilarch (רֵישׁ גַלוּתָא) (رأس الجالوت) Nehemiah ben Hushiel, kardeşi (Salman Farsça) Shallum ben Hushiel’dir.

Tarihi bilgiler onun Mecûsî dinine mensup olan babası köyünün reisi (dihkan) idi. “دهقان”nın Aslı Farsça dih (köy) ile -gân nisbet ekinden meydana gelen dihgân olup dihkan şeklinde Arapça’ya geçmiştir. Arapça “Dihgân” çiftçi, köy ağası, eşraf anlamlarına geldiği gibi; geçmişteki vakaları bilen ve anlatan bir nevi vakanüvis anlamındadır.

TEMİRKAPIG (8).

 TEMİRKAPIG 8.

Yunan kaynaklarında (Heredot, Xenophon, Antisthenes) Kûrûş’tan çoğu kez olumlu bahsedilmiştir, cesur, adil bir kraldır.
Onun Yazıtı en eski ‘insan hakları sözleşmesi’ olarak kabul edilir.
Tanah’a Göre Kûrûş ideal bir kraldır;
“Pers Kralı Koreş şöyle diyor: 'Göklerin Tanrısı RAB yeryüzünün bütün krallıklarını bana verdi. Beni Yahuda'daki Yeruşalim Kenti'nde kendisi için bir tapınak yapmakla görevlendirdi. Aranızda O'nun halkından kim varsa oraya gitsin. Tanrısı RAB onunla olsun!” (Tevrât, 2. Tarihler: 36:23).
Kûrûş’un, bir pers kralı olmasına rağmen Tanah ve diğer kaynaklarda çok özel bir yeri vardır. O Babil’i ele geçirince Sürgüne son vermiştir.
“עבדי” “عَبْدِي” “Kulum” (Tevrât, Yeşaya: 42:1).
“לכורשׁ רעי” “كُورَشَ: رَاعِيَّ ” “Koreş Çobanım” (Tevrât, Yeşaya: 44:28).
“יהוה למשׁיחו לכורשׁ” “الرَّبُّ لِمَسِيحِهِ لِكُورَشَ” “Yehova’nın mesh ettiği Koreş” (Tevrât, Yeşaya, 45:1).
Pers dönemine tarihlenen Bel ve Ejderha (Bel and the Dragon) Kûrûş “Tek Tanrıcı” betimler, Babil Sürgün Yıllarıdır.
“Kral Astiyake'nin ölümünden sonra, Pers Kralı Koreş krallığın başına geçti (1). Daniel, Kral Koreş'in en yakın dostlarından biriydi. Kral danışmanları arasında en çok Daniel'e güveniyordu (2).” (Bel ve Ejderha: 1:1,2).
“Kral, “Ey Rab, Daniel'in Tanrısı, sen ne denli ulusun. Senden başka Tanrı yoktur" diye bağırdı.” ((Bel ve Ejderha: 1:41).

Kur’an’ı Kerîm’de Babil Sürgününe işaretler:

“وَقَضَيْنَا إِلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الْأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَبِيرًا (4) فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ أُولَاهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادًا لَنَا أُولِي بَأْسٍ شَدِيدٍ فَجَاسُوا خِلَالَ الدِّيَارِ وَكَانَ وَعْدًا مَفْعُولًا (5) ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَأَمْدَدْنَاكُمْ بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَجَعَلْنَاكُمْ أَكْثَرَ نَفِيرًا (6)” (Kur’an, 17:4-6).

“وَاتَّبَعُوا مَا تَتْلُو الشَّيَاطِينُ عَلَى مُلْكِ سُلَيْمَانَ وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَانُ وَلَكِنَّ الشَّيَاطِينَ كَفَرُوا يُعَلِّمُونَ النَّاسَ السِّحْرَ وَمَا أُنْزِلَ عَلَى الْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَارُوتَ وَمَارُوتَ” (2:102).

“أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ وَهُمْ أُلُوفٌ حَذَرَ الْمَوْتِ فَقَالَ لَهُمُ اللَّهُ مُوتُوا ثُمَّ أَحْيَاهُمْ إِنَّ اللَّهَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى النَّاسِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَشْكُرُونَ” (2:243).

“أَوْ كَالَّذِي مَرَّ عَلَى قَرْيَةٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا” (2:259).

Bunlardan şu sonucu ulaşabiliriz, Babil Sürgününün ve Kûrûş’un bilinmiyor olma ihtimali yoktur, O iyi, adil, cesur, tek tanrıcı Kral olarak bilinmektedir.
Resim Boynuzlu Aslanlar.



20 Haziran 2021 Pazar

 TEMİRKAPIG (7)

Büyük İskender hakkında iki tanıklık
"Guzastag aleksander (Lanetli İskender)". "Cehenneme Gitti"
Ardavirafname ve Makabeler
Büyük İskender, MÖ. 334 yılında 40 bin kişilik ordusuyla Hindistan seferine çıktı ve ertesi yıl Akamenid kralı III. Darius’un ordusunu yendi. İran’ı işgal etti ve dönemin en güzel şehri olan Persepolis’i yakıp yıktı.

1. Ardaviraf:

“1. They say that, once upon a time, the pious Zartosht made the religion, which he had received, current in the world; (2) and till the completion of 300 years, the religion was in purity, and men were without doubts. 3. But afterward, the accursed evil spirit, the wicked one, in order to made men doubtful of this religion, (4) instigated the accursed Alexander, the Roman, who was dwelling in Egypt, so that he came to the country of Iran with severe cruelty and war and devastation; (5) he also slew the ruler of Iran, (6) and destroyed the metropolis and empire, and made them desolate.
7. And this religion, namely, all the Avesta and Zand, written upon prepared cow-skins, and with gold ink, was deposited in the archives, in Stakhar Papakan, ((8) and the hostility of the evil-destined, wicked Ashemok, the evil-doer, brought onward Alexander, the Roman, who was dwelling in Egypt, and he burned them up. (9) And he killed several Dasturs and judges and Herbads and Mobads and upholders of the religion, and the competent and wise of the country of Iran. (10) And he cast hatred and strife, one with the other, amongst the nobles and householders of the country of Iran; (11) and self-destroyed, he fled to hell”.
“Büyük İskender’in İran’a saldırısının ardından, özellikle Zerdüşt dinsel kaynakları ve din adamlarının sayısının hissedilir ölçüde azalması yüzünden Zerdüşt inanışında baş gösteren zayıflama ve güç kaybını durdurmak, dinin asıl şeklini kaybolmaktan kurtarıp gerçek dinsel inanışları güçlendirerek toplumdaki dinsel kargaşaya son vermek amacıyla din adamlarının önderliğinde bir dizi toplantı yapılmıştır” (Ardâvîrâfnâme, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Pinhan, 2011, s.20).
“Büyük İskender Avesta ve Zend’i yakarak ortadan kaldırdıktan sonra İranşehr halkı artık temel dinsel kaynaklarını kaybettiği için dinsel konulardaki sorularına cevap alamayınca, dinsel… "(Ardâvîrâfnâme, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Pinhan, 2011, s.25)
“İzed’in adıyla.
[1] Şöyle anlatırlar: Günahlardan sakınan Kutlu Zerdüşt dini kabul edip yeryüzünde insanlar arasında yaydı. [2] Üç yüz yıl boyunca din arılığını ve kutsallığını korudu, insanlar da şüphe ve vesveselerden uzak bir şekilde o dine bağlılıklarını sürdürdüler. [3]
Daha sonra lanetli, bozguncu ve küstah Ehrimen insanlar bu dinde şüpheye düşsünler ve dinden uzaklaşsınlar diye, Mısır’da ikamet eden lanetli Yunan İskender’i aldatarak yoldan çıkardı. İskender’i beraberinde ağır zulümler, yıkıcı savaşlar ve şiddetli işkenceleriyle birlikte İranşehr’e gönderdi. [4] O İranlı hükümdarlan, yönetim makamlarındaki bütün idarecileri ve değerli kişileri öldürdü. Sarayı ve hükümdarlık makamını yerle bir etti. [5] Bütün bunlarla yetinmeyerek özel süslemeli sığır derilerinin üstüne altın suyuyla çok güzel bir biçimde yazılmış ve Pâbekân hükümetinin yönetim merkezi İstahr şehrinde, Dijnibişt adındaki resmi devlet arşivinde özel bir bölümde son derece özenle korunan kutsal Avesta nüshasını ve Zend’i ele geçirdi. [6] Bu lanet olası, düzenbaz, kötü, yıkıcı, Mısır’da oturan Yunan İskender onları getirtti ve yaktı. [7] O destûrlar, dâverler, hîrbedler, mûbedler, din adamları ve İranşehr’in bilginlerinin çoğunu öldürdü. İranşehr’in bilgeleri, reisleri ve önde gelen kişileri arasına kin ve nefret tohumları saçtı, onları anlaşmazlıklara düşürdü. Daha sonra da kendisi öldü ve cehenneme gitti.” (Ardâvîrâfnâme, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Pinhan, 2011, s.75,76).
2. Makabeler:
“Filip'in oğlu Makedonya'lı İskender Kittim bölgesinden gelip Persler'in ve Medler'in Kralı Darius'u yenmiştir. Önceden Yunanistan Kralı olan İskender Kral Darius'un yerini aldı (1). Birçok savaşa girişti, birçok kaleyi ele geçirdi ve oradaki kralları öldürttü (2). Böylece dünyanın uçlarına dek ilerledi, ulusları birbiri ardına yağma etti. Onun karşısında dünya susunca tutku dolu yüreği sevinçle doldu (3). Büyük kuvvetler topladı, iller, uluslar ve prensler ona boyun eğip vergi vermeye başladı (4). Ama zamanı gelince, İskender yatağa düştü, öleceğini biliyordu (5). Gençliğinden beri birlikte büyüdüğü soyluları çağırdı, onlar arkadaşıydı. Sağken krallığını onların arasında böldü (6). İskender on iki yıl yöneticilik yaptıktan sonra öldü. Arkadaşları kendilerine düşen toprakları yönetmeye başladılar (7). İskender öldükten sonra onlar taç giydiler. Mirasçıları da yıllarca aynı şeyi yaptı ve dünyada gittikçe artan kötülüklere neden oldular (8).” (1. Makabeler: 1:1-8).

TEMİRKAPIG (6)

 "Çift Boynuzlu"lar, Antik Pers-Sâsâni Paraları ve eserlerinde "Çift Boynuz" Sembolü...

















19 Haziran 2021 Cumartesi

 TEMİRKAPIG (5)


Zu’l-qarneyn, Kuruş mu?


Adı ile ilgili ihtimaller:
“وَيَسْأَلُونَكَ عَنْ ذِي الْقَرْنَيْنِ” (18:83).

“Gördüğün iki boynuzlu koç Med ve Pers krallarını simgeler” (Daniel: 8:20).
“הקרנים מלכי מדי ופרס” (HOT).

“أَمَّا الْكَبْشُ الَّذِي رَأَيْتَهُ ذَا الْقَرْنَيْنِ فَهُوَ مُلُوكُ مَادِي وَفَارِسَ” (ASVD).

“The ram which thou sawest having two horns are the kings of Media and Persia.” (KJV).

“Bundan sonra başka bir canavar gördüm. Yerden çıkan bu canavarın kuzu gibi iki boynuzu (ܩܰܪܢܳܢ) vardı, ama ejderha gibi ses çıkarıyordu. ” (İncîl, Vahiy:13:11).

“Pers Kralı Koreş'in krallığının üçüncü yılında Belteşassar diye çağrılan Daniel'e bir giz açıklandı. Büyük bir savaşla ilgili olan bu giz gerçekti. Daniel görümde kendisine açıklanan gizi anladı.” (Daniel: 10:1).

“כורשׁ”, “ܟܘܪܫ”, “كُورَشَ”, “Cyrus”, “ 𐎤𐎢𐎽𐎢𐏁 ( ku-u-ru-u-š / Kuruş /)” “کوروش” bir varsayıma göre “çoban, ihsan bakımı, koruyucu ”, greekçe κύριος kúrios “efendi” anlamında.

Genel bilgiler:

 

Babil çivi yazılı tabletleri, Eski Ahit metinleri ve antik kaynakların bütününde Kyros’un
olumlu bir portresi çizilmektedir. Sippar Silindiri’nde: Tanrı Marduk’un ağzından Med krallığını devirecek ve birçok beylikleri dize getirecek güçlü bir kral olarak betimlenir. Nabonidos Kroniği’nde: Astyages’i yenip Med krallığının başkenti Ekbatana’yı yağmalatan ve ganimeti kendi ülkesi Anša’ya taşıtan bir fatih olarak zikredilir. Pers kralının başarı anlatımı ve hükümdarlığının meşrulaştırma çabası olarak değerlendirilen Kyros Silindiri’nde: Dindarlığı, adilliği, dürüstlüğü nedeniyle Marduk’un Kyros’u Babil kralı seçtiği; tanrının inayeti ve teşvikiyle Babil üzerine sefere çıkan; savaşmadan ve kan dökmeden kenti ele geçiren; yaptığı tadilat ve düzenlemeyle kentin refahını sağlayan barışçıl bir hükümdar şeklinde tasvir edilir.

 

Eski Ahit metinlerinde Ezra ve Nehemya kitaplarında Kudüs Tapınağı’nın restore edip, Yahudi sürgünleri geri getiren, ümitle gelmesi beklenilen bir kurtarıcı olarak tanıtılır. Bir tek, Opis’te Babil ordusunu mağlup ettikten sonra kenti yağma edip esir alınanları katlettiği kaydedilen bir çivi tabletinde Kyros’un olumsuz bir özelliği vurgulanmaktadır. Antik yazarlar ise, Pers kralları arasından yalnızca Kyros’u alçak gönüllüğü, basireti ve kahramanlıklarıyla uyrukları tarafından “baba” diye adlandırılan askeri, siyasi-idari stratejisi, becerisi ve yüce gönüllülüğüyle, Astyages ve Kroisos gibi düşmanlarına dostluk, cömertlik, insaf ve şefkat gösteren biri olarak tasvir ederler. Bu yönüyle Kyros zamanla tarihsel gerçeklere hizmet etmek yerine, ideal bir devlet adamında olması gereken özellikleri kendi vasfında toplayan örnek bir kral ya da imparatorun timsali haline getirilir (Babil Kuneiform Tabletleri ile Antik Kaynaklar Işığında Media, Lydia ve Küçük Asya Fatihi Büyük Kyros, Sevgi SARIKAYA, Mediterranean Journal of Humanities mjh.akdeniz.edu.tr, I/2, 2011, 195-211 )



Konum:

Konum tespiti Filistin’e göre;

“Halkımı doğudaki (Mısır), batıdaki (Babil) ülkelerden kurtarıp geri getireceğim. Yeruşalim'de (Filistin) yaşayacak, halkım olacaklar; ben de onların sadık ve adil Tanrısı olacağım.” Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB. ” (Tevrât, Zekeriya: 8:7).

Kûruş’un konumu “Susa”ya göre;
Anadolu seferi BATI, Asya seferi DOĞU
Bir açık hava ve anıt görseli olabilir
Beğen
Yorum Yap
Paylaş



Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...