Yûnus (Güvercin) ve Balık (Nûn) (5).
Parçaların birleştirilmesi
“RAB Tanrı Yunus'un üzerine gölge salacak,
sıkıntısını giderecek bir keneotu(يَقْطِينَةً/
קיקיון)
sağladı. Yunus buna çok sevindi (6). Ama
ertesi gün şafak sökerken, Tanrı'nın sağladığı bir bitki kurdu keneotunu(الْيَقْطِينَةَ/הקיקיון) kemirip kuruttu (7). Güneş doğunca Tanrı
yakıcı bir doğu rüzgarı estirdi. Yunus başına vuran güneşten bayılmak üzereydi.
Ölümü dileyerek, “Benim için ölmek yaşamaktan iyidir” dedi (8). Ama Tanrı,
“Keneotu(הקיקיון /الْيَقْطِينَةِ)
yüzünden öfkelenmeye hakkın var mı?” dedi. Yunus, “Elbette hakkım var, ölesiye
öfkeliyim” diye karşılık verdi (9).
RAB, “Keneotu (الْيَقْطِينَةِ/הקיקיון)
bir gecede çıktı ve bir gecede yok oldu” dedi, “Sen emek vermediğin,
büyütmediğin bir keneotuna acıyorsun da, (10). ben Ninova'ya, o koca kente acımayayım
mı? O kentte sağını solundan ayırt edemeyen yüz yirmi bini aşkın insan, çok
sayıda hayvan var.” (Tevrât: Yunus: 4:6-10).
Gökteki iz düşümde bir kaç ayrıntı daha var,
Tevrât ve Qur’an’da Yûnus’a gölgelik olsun diye bir bitkiden bahsedilmesi, Phoenix
(zümrüd-ü anqa)’in bir bitki gibi durması, Eridanus’un sahilinde veya ucunda
olması ve yine hemen yanında Cetus(Balina)’un olması gerçekten ilginçtir.
Gemi sanki Orion(avcı) Takımyıldızına doğrudur
Orion(avcı) Takımyıldızının en parlak yıldızlarından biri Rigel’dir, Rigel
(ricel) ayak anlamındadır. Yine ilginç bir benzetmeyle karşı karşıyayız. Tarsûs’ta
ayak veya ayak tabanı anlamındadır.
Ταρσός, طرسوس Şehrin adı Hitit tabletlerinde Tarşa, Asur
kaynaklarında Tarzi, Grek kaynaklarında Tharsis, Tarz, Tarsi, Tarsos, Arap ve
Osmanlı kaynaklarında Tersîs (ترسيس) ve Tarsûs (طرسوس) şeklinde kaydedilir. Kelimenin eski
Yunanca’da “ayak tabanı” anlamı taşıdığı bilinmektedir.
Ninova’nında daha önce “Balık Yeri” ve balıkla
ilişkili olduğunu söylemiştik. Cetus(Balina)’un arkasında Balık Takımyıldızının
olması, “yok artık!’” demeyi hak ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder