30 Haziran 2024 Pazar

Astroloji ve Mitin Göksel Birliği Herkül, Perseus ve Gılgamış’ın İşleri 1

 

Astroloji ve Mitin Göksel Birliği

Herkül, Perseus ve Gılgamış’ın İşleri





Herkül’ün görevleri ve Astro-Mitolojik çözümü

 


Herakles'in[i] on iki işi

 

Herkül, adını Yunan kahramanı Herakles'ten uyarlanan Roma mitolojik kahramanı Herkül'den alan bir takımyıldızıdır. Herkül bazen bir Sümer mitolojik kahramanı olan Gılgamış ile de ilişkilendirilir.

 Herakles (Herkül)'in maceraları aşağıdaki takımyıldızlarla eşleştirilebilir: (1) Nemean Aslanı, Aslan takımyıldızı; (2) Suyılanı ve Yengeç, Suyılanı ve Yengeç takımyıldızları; (3) Stymphalian Kuşları, Lyra ve Cygnus takımyıldızları; (4) Girit Boğası, Boğa takımyıldızı; (5) Hesperian Ejderhası, Yılan takımyıldızı; (6) Apollon ile güreşen Herakles, İkizler takımyıldızı; (7) Prometheus ve Kafkas Kartalı, Herkül ve Kartal takımyıldızları; (8) Centaur Cheiron veya Pholus, Yay veya Er Boğa takımyıldızlarıyla eşleştirilebilir.

 Biz bu çalışmada Herakles’in Görevlerinin “Gök Haritası”nda olası yerlerini belirlemeye çalıştık.

 Öyküyü Apollodorus’un “Bibliotheka”sından alıntıladık, resimleri Google’den temin ettik, gök haritasını “Stellarium” programında Herkül Takımyıldızını merkeze alarak şekillendirdik. Kırmız renkli çizimler Herakles ve Güneş’i, Sarı renkli çizimler olası takımyıldızlarını belirtmektedir.

 

Birinci Görev, Nemea Aslanının Öldürülmesi:

 

Öykü:

Önce, Eurystheus[ii] ona Nemeia[iii] aslanının postunu getirmesini buyurdu; Typhon[iv] oğlu olan aslan dayanıklı bir yaratıktı. Aslana saldırmaya giderken yol üzerindeki Kleonai'ye[v] geldi ve gündelik işçi Molorkhos'un evinde kaldı; ev sahibi ona kurban kesmesini teklif ettiğinde Herakles otuz gün beklemesini, avdan sağ dönerse Kurtarıcı Zeus'a kesmesini ama ölürse, kahraman olarak kendisine kesmesini söyledi. Nemeia'ya gelerek aslanın izini sürdü, önce ona ok attı ama hayvanın dayanıklı olduğunu anlayınca değneğini kaldırıp peşine düştü. Aslan iki ağızlı bir mağaraya sığındığında Herakles girişin birini ördü, öbüründen içeri girdi, kolunu boynuna dolayarak boğuncaya kadar ona sıkıca sarıldı; omuzlarına alıp Kleonai'ye getirdi. Otuz gün sonra Molorkhos'un, ölmüş bir kahraman olarak kendisine kurban kesmeye hazırlandığını gördü. Kurtarıcı Zeus'a kurban kesti, aslanı Mykene'ye[vi] getirdi. Onun kahramanlığına şaşıran Eurystheus bundan böyle kente girmesini yasakladı ama işlerinin meyvelerini kapıların önünde sergilemesini emretti. Korkuya kapılarak yer altına saklanmak için kendisine tunç bir küp yaptırdığı ve vereceği iş emirlerini Eleialı Pelops oğlu Kopreus'la ilettiği de söylenir. Bu Kopreus İphitos'u öldürüp Mykene'ye kaçmış, orada Eurystheus tarafından arındırılmış, oraya yerleşmişti.

 


 (Oinochoe , MÖ 520–500, Vulci'den)

 

 


 


Öykünün Gök haritasında iz düşümü:

Herkül Takım Yıldızı, Aslan Takım Yıldızı (Güneş-Aslan).

 


 

İkinci Görev, Lerna ejderinin öldürülmesi:

 

Öykü:

 

Eurystheus ikinci iş olarak ona Lerna[vii] hidrasını öldürmesini emretti, Lerna bataklığında beslenen yaratık düzlüğe çıkıp hem sürüleri hem de ülkeyi kasıp kavuruyordu. Hidranın kocaman bir cüssesi, sekizi ölümlü, biri ölümsüz dokuz başı vardı. Herakles, İolaos'un[viii] sürdüğü arabaya binerek, Lerna'ya geldi, hidrayı Amymone[ix] pınarlarının yanında bir tepede gördü, ini buradaydı. Alev saçan odunlar fırlatarak onu dışarı çıkmaya zorladı, bunu yaparken de onu yakalayıp sıkıca tuttu. Fakat hidra bir ayağından yaralanmıştı, Herakles'e yapıştı. Herakles değneğiyle vurarak başlarını ezmeyi başaramadı, zira bir baş ezildiğinde iki baş çıkıyordu. Kocaman bir yengeç de hidraya yardıma geldi, Herakles'in ayağını ısırdı. Herakles yengeci öldürdü, çevredeki ormanın bir bölümünü ateşe versin, hidranın başlarını yeniden bitmesini önlemek için odunlarla kökünden yaksın diye İolaos'u yardıma çağırdı. Yeniden biten başların böylelikle üstesinden gelen Herakles ölümsüz başı kesti, Lerna'dan Elaios'a[x] giden yolun kenarına gömdü, üzerine ağır bir kaya koydu. Hidranın bedenini yarıp, ödüne oklarını batırdı. Ne var ki Eurystheus bu işin on işten sayılmayacağını, çünkü hidranın üstesinden tek başına değil, İolaos'un yardımıyla geldiğini söyledi.

 


(Caeretan siyah figürlü hidria (MÖ. 346)

 


Mozaik (MS 26) Roma

Öykünün Gök haritasında iz düşümü:

Herkül Takım Yıldızı, Suyılanı (Hydra) Takım Yıldızı, Yengeç Takım Yıldızı (Güneş-Yengeç)

 


Üçüncü Görev, Tunç Ayaklı Dişi Geyiğin getirilmesi:

 

Öykü:

Üçüncü iş olarak, Eurystheus Kerynia[xi] geyiğini Mykene'ye canlı getirmesini emretti. Geyik Oinoe'deydi;[xii] altın boynuzları vardı ve Artemis[xiii] için kutsaldı; bu nedenle onu ne öldürmek ne de yaralamak isteyen Herakles bütün bir yıl peşine düştü. Fakat kovalanmaktan yorulan hayvan Artemisios denen dağlara sığındı, oradan Ladan ırmağını geçti, Herakles geyik tam akarsuyu geçmek üzereyken onu vurdu, omuzlarına alarak Arkadia'ya koştu. Fakat Apollon'la birlikte Artemis onun karşısına çıktı,[xiv] geyiği ondan geri istedi, kutsal hayvanını öldürmeye kalkıştığı için onu azarladı. Yine de Herakles gerekli açıklamayı yaparak ve suçu Eurystheus'a yükleyerek tanrıçanın öfkesini yatıştırdı, hayvanı canlı olarak Mykene'ye getirdi.



(Artemis ve Herkül)

 


Atina Tabağı, MÖ. 560




(Herakles ve Apollo, MÖ beşinci yüzyıl başları)

 

Öykünün Gök Haritasında iz düşümü:

Herkül Takım Yıldızı ve Oğlak Takım Yıldızı, Yay Takım Yıldızı (Güneş-İkizler-)


 

MUL.APIN'de alternatif olarak Gamlum veya MUL.GAM olarak adlandırıldı. Auriga'nın hırsızı, bir keçi sürüsü veya çoban anlamına geliyordu. Auriga'nın yıldızları, Yunan mitolojisinde de bulunan bir birlik olan bir keçi sürüsünden oluşuyordu. Keçilerle olan ilişki, daha sonra çobanla birlikte bir savaş arabası sürücüsüyle ilişkilendirilmesine rağmen, Yunan astronomik geleneğine taşındı.

 

Dördüncü Görev, Erymanthos Dağının Yabandomuzunun Canlı Getirilmesi:

Öykü:

Dördüncü iş olarak, Eurystheus, Erymanthos[xv] yabandomuzunu[xvi] canlı getirmesini emretti; hayvan, Erymanthos dedikleri dağdan çıkarak Psophis'i[xvii] kasıp kavuruyordu. Herakles, Pholoe'den[xviii] geçerken Silenos'un Melienymphesinden doğan oğlu Kentauros Pholos[xix] onu ağırladı. Kentauros Herakles'e kızarmış et ikram etti, kendisiyse çiğ et yedi. Herakles şarap istediğinde Kentauros, Kentaurosların ortak malı olan küpü açmaktan korktuğunu söyledi. Fakat Herakles onu cesur davranmaya teşvik etti, küpü açtı, çok geçmeden kokuyu duyan, kayalar ve köknar keresteleriyle silahlanmış Kentauroslar Pholos'un mağarasına geldiler. Girmeye ilk cesaret eden Ankhios'la Agrios'u Herakles odun yağmuruyla geri püskürttü, diğerlerini vurdu, Maleia'ya kadar kovaladı. Khiron'la[xx] birlikte Maleia'ya sığındılar, Lapithlerin Pelion dağından sürdükleri Khiron Meleia'ya yerleşmişti. Kantauroslar Khiron'a yapıştıklarında Herakles onlara ok attı, Elatos'un kolunun içinden geçen ok Khiron'un dizine saplandı. Buna üzülen Herakles ona koştu, okun sapını geri çekti, Khiron'un verdiği ilacı sürdü. Fakat yara iyileşmeyince Khiron mağaraya çekildi, orada ölmek istedi ama ölemedi, zira ölümsüzdü. Prometheus Zeus'a onun yerine kendisinin ölümsüz olmasını teklif ettiğinde Khiron ölebildi. Öbür Kentauroslar farklı yönlere kaçtılar, bazısı Meleia dağına, Eurytion Pholoe'ye, Nessos Evenos ırmağına geldi. Öbürlerini Poseidon Eleusis'e kabul etti, dağda sakladı. Fakat Pholos bir cesetteki oku çekip çıkardı, bu kadar küçük bir şeyin böyle azman yaratıkları nasıl öldürdüğünü merak etti; ne var ki ok elinden kayarak ayağına düştü, Pholos'u hemen oracıkta öldürdü. Herakles Pholoe'ye döndüğünde Pholos'un ölüsünü buldu; onu gömdü, yaban domuzu avına devam etti. Yabandomuzunu çalılıkta bağırarak kovalarken yorgun hayvanı derin kara yönlendirdi, tuzak kurarak Mykene'ye getirdi.

 


Atina, Ulusal Arkeoloji Müzesi MÖ.600

 


(MÖ 525, Etrurya'dan. Louvre Müzesi, Paris).

 


Öykünün Gök Haritasında İz düşümü:

Herkül Takım Yıldızı, Erboğa (Centaurus) Takım yıldızı, Canavar (kurt) Takım Yıldızı, Kupa (krater) Takım Yıldızı (Güneş-Erboğa-Başak)


 

Kurt Takım Yıldızı: Eski zamanlarda, takımyıldız Erboğa içinde bir yıldız işareti olarak kabul edildi ve Erboğa adına veya Erboğa için öldürülen veya öldürülmek üzere olan keyfi bir hayvan olarak kabul edildi. Eratosthenes tarafından onaylanmış alternatif bir görselleştirme, bu takımyıldızı Erboğa tarafından tutulan bir şarap tulumu olarak gördü. MÖ 2. yüzyılda Bithynia'lı Hipparchus ona Therion (Ortaçağ Latincesi: Fera "canavar" anlamına gele ) adını verene kadar Erboğa'dan ayrılmamıştı .

Yunan takımyıldızı muhtemelen Deli Köpek (UR.IDIM) olarak bilinen Babil figürüne dayanmaktadır. Bu, bir adamın başını ve gövdesini bir aslanın bacakları ve kuyruğuyla birleştiren tuhaf bir melez yaratıktı (çivi yazısı işareti 'UR' basitçe büyük bir etobur anlamına gelir; aslanlar, kurtlar ve köpeklerin hepsi dahildir). Genellikle güneş tanrısı ve bizon-adam olarak adlandırılan ve Yunan takımyıldızı Erboğa ile ilişkili olduğu varsayılan başka bir efsanevi varlıkla birlikte bulunur.

Bir kurttan ziyade jenerik bir hayvan olan Lupus kolayca bir yaban domuzu olabilir, örneğin Erymanthian Yaban Domuzu, tıpkı centaurlar gibi ormanlık bir av hayvanı.

Beşinci Görev, Augias’ın ahırlarının temizlenmesi:

 

Öykü:

Eurystheus'un ona verdiği beşinci iş Augias'ın[xxi] sığırlarının gübrelerini bir günde temizlemekti. Augias'a bazıları Güneş oğlu, bazıları Poseidon oğlu, bazıları da Phorbas oğlu derdi; sürülerce sığırı vardı. Herakles Augias'a gitti, Eurystheus'un emrettiğini söylemeden, sığırların onda birini kendisine verirse gübreleri bir günde temizleyeceğini söyledi. Augias inanmadı ama söz verdi. Augias oğlunun tanıklığında Herakles sığırların avlusunun temellerine gedik açtı, sonra da birbirine yakın akan Alpheus'la[xxii] Penios'un nehirlerinin yönünü değiştirdi, ilkin suyu başka bir açmadan dışarı akıtarak avluya yönlendirdi. Augias bunun Eurystheus'un emriyle yapıldığını öğrenince ödülü vermedi; bu konuda hakeme başvurmaya hazır olduğunu söyledi. Hakemler yerlerini aldıklarında Herakles Phyleus'u[xxiii] çağırdı, Phyleus, babasının Herakles'e ödül vermeyi kabul ettiğini söyleyerek aleyhine tanıklık etti. Öfkelenen Augias, oylama yapılmadan önce hem Phlyeus' a hem de Herakles'e eşyalarım toplayıp Elis'ten gitmelerini emretti. Phyleus Dulikhion'a gidip yerleşti. Herakles Olenos'ta Deksamenos'a gitti. Deksamenos kızı Mnesimakhe'yi Kentauros Eurytion'la evlendirmeye hazırlanıyordu. Deksamenos yardım isteyince, Herakles gelini almaya gelen Eurytion'u öldürdü. Fakat Eurystheus para karşılığı yapıldığını öne sürerek bunu da on işten saymadı.

 






 


Öykünün Gök Haritasında İz düşümü:

 


Herkül Takım Yıldızı, Kova Takım Yıldızı ve At Takım Yıldızı (Güneş-Oğlak).

 

Altıncı Görev, Stymhalos kuşlarının öldürülmesi:

 

Öykü:

Eurystheus'un Herakles'e verdiği altıncı iş Stymphalos[xxiv] kuşlarını kovalamaktı. Arkadia'nın Stymphalos kentinde sık bir ormanın derinlerinde Stymphalia denen bir göl vardı. Kurtlara av olmaktan korkan kuşlar akın akın göle sığınıyordu. Herakles kuşları ormandan nasıl kovacağını bilmezken Athena ona Hephaistos'tan aldığı tunç kastanyetleri verdi. Herakles göle bakan bir dağda bunları çalarak kuşları korkuttu. Sese katlanamayarak kuşlar korku içinde kanat çırptılar, Herakles de onları oklarıyla vurup düşürdü.












MÖ 500-490

Öykünün Gök Haritasında İz Düşümü:



Herkül Takım Yıldızı, Kuğu Takım Yıldızı, Kartal Takım Yıldızı, Ok Takım Yıldızı (Güneş-Yay)

Eski Yunanlılar Sagitta Oistos'u 'ok' olarak adlandırdılar ve Ptolemy tarafından tanımlanan 48 takımyıldızdan biriydi. Herakles'in sürekli olarak Prometheus'un karaciğerini kemiren Jove kartalını ( Aquila ) öldürmek için kullandığı silah olarak kabul edildi. Sagitta, Kartal Aquila'nın kuzey sınırının ötesinde bulunur.

Lyra başlangıçta bir akbabaydı, ancak yavaş yavaş bir lir haline geldi, garip bir şekilde bir orta akbaba-lir aşaması dahil). Yılın bu zamanında, Yunanistan'da yağmur mevsimi başlar ve daha önce daha kuru olan alanlardan bataklıklar oluşur. Bir ok (Yay) kuşlara doğru yönelir ve Yay (muhtemelen daha önce bir çıngırağa benzediği düşünülmüştür), Delphinus (bir saray müzisyenini kurtardığı düşünülen yunus) ve Lyra'nın kendisi (lir kılığında) onları çevreler.

Yedinci Görev, Girit Boğasının Yakalanması:

 

Öykü:

Eurystheus'un Herakles'e verdiği yedinci iş Girit boğasını getirmekti. Akusilaos onun, Europe'ye denizi geçirten boğa olduğunu söyler ama başkaları da Minos denizden her ne çıkarsa çıksın Poseidon'a kurban etmeyi vadettiğinde, tanrının denizden gönderdiği boğa olduğunu söylerler. Minos, boğanın güzelliğini görünce onu sürüye kattı, Poseidon'a başka bir boğa kurban etti, derler; tanrı buna kızmış, boğayı vahşileştirmişti. Bu boğaya saldırmak için Herakles Girit'e geldi, yardım isteğine yanıt olarak Minos, tek başına mücadele edip boğayı yakalamasını söyledi, Herakles boğayı yakalayarak Eurystheus'a getirip gösterdikten sonra serbest bıraktı. Fakat boğa Sparta'nın ve tekmil Arkadia'nın altını üstüne getirdi, İsthmos'u geçerek Attike'den Marathon'a geldi, buranın sakinlerine zarar verdi.


 






 

Öykünün Gök Hartasında İz Düşümü:




Herkül Takım Yıldızı ve Boğa Takım Yıldızı, (Güneş-Boğa).

 

Sekizinci Görev, Diomedes’in Azgın Atlarının Eğitilip Getirilmesi:

 

Öykü:

Eurystheus'un Herakles'e verdiği sekizinci iş Thrake kralı Diomedes'in kısraklarını Mykene'ye getirmekti. Bu Diomedes Ares'le Kyrene'nin oğluydu, Thrake'nin çok cenkçi Bistones halkının kralıydı, insan yiyen atları vardı. Herakles bir grup gönüllüyle denize açıldı, yemliklerden sorumlu seyisleri etkisiz hale getirerek kısrakları denize sürdü. Silahlı Bistonesler onları kurtarmaya geldiklerinde, göz kulak olsun diye kısrakları Abderos'a verdi, Abderos Lokris'in Opois bölgesindendi, Hermes oğlu ve Herakles'in yardakçısıydı; ama kısraklar onu arkalarında sürükleyerek öldürdüler. Fakat Herakles Bistones halkıyla savaştı, Diomedes'i öldürdü, diğerlerini kaçmak zorunda bıraktı. Herakles, ölen Abderos'un mezarının yayında Abdera kentini kurdu, kısrakları getirip Eurystheus'a verdi. Fakat Eurystheus onları saldı, onlar da bilinen adıyla Olympos dağına geldi, vahşi hayvanlar onları parçaladı.

 












 

Öykünün Gök Haritasında İz Düşümü:

 


Herkül Takım Yıldızı ve Pegasus (Kanatlı At) takımyıldızı (Güneş-Kova)

 

 

Dokuzuncu Görev, Amazon Kraliçesi Hippolyte’nin Sihirli Kemerinin Getirilmesi:

 


















Öykü:

 

Eurystheus'tın Herakles'e verdiği dokuzuncu görev Hippolyte'nin kemerini getirmekti. Hippolyte, Thermodon ırmağı dolaylarında yaşayan, çok iyi savaşan Amazon halkının kraliçesiydi; erkeksi nitelikler taşıdıkları için, karşı cinsle cinsel ilişkiye girip çocuk doğursalar bile sadece kızları büyütürlerdi; kargı atarken engel olmasın diye sağ memelerini dağlarlardı ama emzirebilsinler diye sol memelerini bırakırlardı. Diğerlerinden üstünlüğünün nişanesi olarak Ares'in kemeri Hippolyte'deydi. Herakles bu kemeri alması için gönderildi, çünkü Eurystheus kızı Admete istemişti. Bir grup gönüllü arkadaşını yanına alarak tek bir gemiyle denize açıldı, Minos oğullarının,122 yani Eurymedon, Khryses, Nephalion ve Philolaos'un yaşadığı Paros adasına uğradı. Fakat şu işe bakın, gemidekilerden ikisi karaya çıkınca Minos oğulları onları öldürdü. Buna öfkelenen Herakles, Minos oğullarını hemen orada öldürdü, diğer adalıları yakın kuşatma altında tuttu, sonra ona öldürülen iki kişiye karşılık içlerinden hangisini isterse seçmesini talep edecek bir delege heyeti gönderdiler. Bunun üzerine kuşatmayı kaldırdı, Androgeus'la Minos'un oğullarını, yani Alkaios'la Stheneleus'u alarak Mysia'ya, Daskylos oğlu Lykos'un sarayına geldi, kral onu ağırladı; Lykos'la Bebryklerin kralı arasındaki savaşta Lykos'un tarafını tuttu, Amykos'un kardeşi kral Mygdon dahil, birçoğunu öldürdü. Bebryklerin toprağının büyük bölümünü alarak Lykos'a verdi, o da buraya Heraklia adını verdi. Themiskyra limanına uğradığında Hippolyte onu görmeye geldi, neden geldiğini sordu, kemeri ona vermeyi vadetti. Fakat Amazon kılığına giren Athena, gelen yabancıların kraliçeyi kaçıracağını söyleyerek kalabalığın içinde dolaştı. Silahlı Amazonlar at sırtında gemiye geldiler. Fakat Herakles onları silahlanmış görünce kalleşlikten şüphelendi, Hippolyte'yi öldürerek kemerini aldı. Diğerleriyle savaştıktan sonra denize açıldı, Troia'ya uğradı. Fakat şu işe bakın, o tarihte kent Apollon'la Poseidon'un gazabı sonucunda umutsuz durumdaydı. Zira Laomedon'un haddini bilmezliğini sınamak için insan kılığına girmişler, ücret karşılığında Pergamon'u tahkim etmeyi üstlenmişlerdi. Fakat kenti tahkim ettiklerinde Laomedon onlara ücret ödemedi. Bu nedenle, Apollon veba, Posei don selle gelen, ova halkını kaçıran bir canavar gönderdi. Fakat kahinler Laomedon kızı Hesione'yi deniz canavarına parçalayıp yutsun diye verirse bu felaketlerden kurtulacaklarını söylediklerinde, onu deniz kenarındaki kayalara bağlayarak terk etti. Herakles onu terk edilmiş görünce, Laomedon' dan, Ganymede'nin kaçırılması karşılığında Zeus'un tazminat olarak verdiği kısrakları alması koşuluyla Hesione'yi kurtarmayı vadetti. Laomedon kısrakları vereceğini söyleyince Herakles canavarı öldürüp Hesione'yi kurtardı. Fakat Laomedon öngörülen ödülü vermediğinde, Herakles Troia'da savaşmakla tehdit ederek denize açıldı. Ainos' a uğradı, burada onu Poltys ağırladı. Yola çıkarken, Poseidon oğlu, Poltys'in kardeşi ahlaksız Sarpedon'u Ainos sahilinde okla öldürdü. Thasos'a geldi, adada oturan Thrakelilere boyun eğdirdi, adayı otursunlar diye Androgeus oğullarına verdi. Thasos'tan Torone'ye gitti, orada Poseidon oğlu Proteus oğulları Polygonos ve Telegonos güreşmek için ona meydan okudular, güreş karşılaşmasında onları öldürdü. Mykene'ye getirdiği kemeri Eurystheus'a verdi.

 

Öykünün Gök Haritasında İz düşümü:

 


Herkül Takım Yıldızı, Andromeda Takım Yıldızı, Yedi Kız Kardeş (Ülker), (Güneş-Koç).

 

Onuncu Görev, Geryoneus’un Sürülerini Çalmak:








 

Öykü:

Onuncu iş olarak Eurystheus ona Erythia'dan Geryoneus'un sürülerini getirmeyi emretti. Erythia okyanus yakınında bir adaydı; şimdi Gadira denmektedir. Adada Okeanos kızı Kallirhoe'yle Khrysaor'un oğlu Geryoneus yaşıyordu. Tek bedende üç insandı, bedenler belinde birleşiyor ama yanlarda ve kalçalarda üçe ayrılıyordu. Kızıl bir sürüsü vardı, Eurytion sürünün sığırtmacı, Typhon'la Ekhidna'dan doğan iki başlı köpek Orthos bekçi köpeğiydi. Herakles, Geryoneus'un sürü sünü getirmek için bütün Avnıpa'da yolculuk yaparken birçok vahşi hayvan öldürdü ve Libya'ya ayak bastı Tartessos'a gelerek yolculuğunun nişanesi olarak, Avrupa'yla Libya'nın sınırlarında karşılıklı iki sütun dikti. Fakat yolculuğunda Güneş'ten ısınınca tanrıya yayını doğrulttu, o da onun cesaretini takdir ederek kendi altın kupa arabasını verdi, okyanusu onunla geçti. Erythia'ya vardığında Abas dağında konakladı. Ne var ki köpek onu fark ederek saldırdı; ama Herakles derneğiyle ona vurdu; sığırtmaç Eurytion köpeğin yardımına koşunca onu da öldürdü. Fakat orada Hades'in sürüsünü otlatan Menoites, Genyoneus'a neler olduğunu bildirdi, Geryoneus Herakles'i Anthemos ırmağı yanında sürüyü güderken yakaladı, onunla savaştı ama okla öldü. Herakles sürüyü kupa arabasına bindirdi, Tartessos'u geçtikten sonra arabayı Güneş'e iade etti. Abderia'yı geçerek Liguria'ya geldi burada Poseidon oğulları İalebion'la Derkynos onu soyup sürüyü almaya kalkıştılar ama Herakles onları öldürdü, Tyrrhenia'ya doğru yoluna devam etti. Fakat Region'da bir boğa kaçtı, hemen denize atlayarak Sicilya'ya yüzdü, Tyrrhenialılar boğaya italus dedikleri için, bundan sonra İtalya adı verilen komşu ülkeden geçerek Elymi'de hüküm süren Eryks'in ülkesine geldi. Eryks, Poseidon oğluydu, boğayı kendi sürülerine kath. Herakles sürüyü Hephaistos'a emanet ederek boğayı aramaya koştu. Eryks'in sürüsünde buldu, kral Eryks, Herakles güreş karşılaşmasında onu yenemezse boğayı teslim etmeyeceğini söyleyince, Herakles onu üç kere yendi, güreşirken öldürdü; boğayı alarak geri kalan sürüyle birlikte İonia denizine sürdü. Fakat denizin koylarına geldiğinde Hera at sineği göndererek inekleri huzursuz etti, onlar da Thrake'de dağların eteklerine dağıldı. Herakles peşlerinden gitti, bazısını yakalayarak Hellespontos'a sürdü; ama geri kalanlar o zamandan beri vahşileşti. İnekleri zor bela toplayan Herakles Strymon ırmağını suçladı, ırmakta daha önce yüzülebiliyordu, kayalar doldurarak yüzülemez duruma getirdi; sürüyü götürüp Eurystheus'a verdi, o da Hera'ya kurban etti.

  

Öykünün Gök Haritasında İz Düşümü:



Herkül Takım Yıldızı ve İkizler Takım Yıldızı, Orion Takım Yıldızı, Büyük Köpek ve Küçük Köpek Takım Yıldızı, Çoban Yıldızı (Güneş-İkizler).

 

On Birinci Görev, Hesperid’leri Bahçesinin Altın Elmasının Getirilmesi: 

 








Öykü:

İşler sekiz yıl bir ayda tamamlandığında Eurystheus on birinci iş olarak Herakles'e Hesperidlerin bahçesinden altın elmaları getirmesini emretti, zira ne Augias'ın sürüsü ne de hidra işini kabul etmişti. Bazılarının dediği gibi, elmalar Libya'da değil, Atlas'ta Hyperborelerdeydi. Yer, elmaları Hera'yla evlendikten sonra Zeus'a verdi, Typhon'la Ekhidna'nın dölü, farklı birçok sesle konuşan yüz başlı ölümsüz ejder onlara bekçilik etti. Onunla birlikte Hesperidler de, yani Aigle, Erythia, Hesperia ve Arethusa da bekçilik ediyorlardı. Herakles yolculuğunda Ekhedoros ırmağına geldi. Ares'le Pyrene'nin oğlu Kyknos öcünü almak için onu teke tek dövüşmeye davet etti. Ares, Kyknos'u destekledi, ona yol gösterdi ama ikisinin arasına yıldırım düştü, dövüşçüleri ayırdı. İllyria'da dolaşan Herkales Eridanos ırmağına seyirtti, Zeus'la Themis'in kızları nymphelere geldi. Nympheler Nereus'u nerede bulacağını açıkladılar, Herakles onu uyurken yakaladı tanrı türlü türlü şekillere girse de kahraman onu bağladı elmaların ve Hesperidlerin yerini öğreninceye kadar da bırakmadı. Öğrenince Libya’ya geçti. Bu ülkeyi o zamanlar Poseidon oğlu yabancıları güreşmeye zorlayarak öldüren Antaios yönetiyordu. Herakles güreşmesi için baskı yapıldığında onu kucaklayıp havaya kaldırdı kemiklerini kırarak öldürdü; yere değdiğinde daha da güçlendiği için bazıları ona Yer oğlu derdi. Herakles Libya'dan sonra Mısır'a geçti. O tarihte bu ülkeyi Apaphos kızı Lysianassa'yla Poseidon'un oğlu Busiris yönetiyordu. Bu Busiris bir kehanet gereğince yabancıları Zeus sunağında kurban ederdi. Mısır' da dokuz yıldır kıtlık görüldüğü için, Kıbrıs'tan gelen bilgili kahin Phrasios, Zeus'un onuruna her yıl bir yabana öldürürlerse kıtlığın biteceğini söylemişti. Busiris kahini öldürerek başladı, ülkeye gelen yabancıları öldürerek devam etti. Herakles de yakalanıp sunaklara sürüklendi ama bağlarını kopardı, hem Busiris'i hem de oğlu Amphidamas'ı öldürdü. Herakles Asya'ya geçtiğinde Lindosluların limanı Thermydrai'ye uğradı. Bir sığır çobanının kağnısındaki öküzlerden birini çözdü, kurban ederek etiyle şölen yaptı. Fakat kendisini koruyamayan sığır çobanı bir dağın üzerine çıkıp lanet etti. Bu nedenle, bugün bile Herakles'e lanetlerle kurban keserler.

Arabistan'dan geçerken Tithonos oğlu Emathion'u öldürdü, Libya'dan geçip dış denize doğru giderken Güneş ona kupa arabasını verdi. Karşı anakaraya geçerken Kaukassos'ta Ekhidna'yla Typhon'un dolü Prometheus'un ciğerini yiyen kartalı vurdu, kendisine zincir olarak zeytini seçtikten sonra Prometheus'u serbest bıraktı, sonra Prometheus'un yerine, ölümsüz olmasına rağmen ölmeye razı olan Khiron'u Zeus'a sundu. Prometheus Herakles'e elmaları kendisinin gidip almamasını, Atlas'ı göndermesini, ama önce onu gök kubbenin yükünden kurtarmasını söylemişti; Hyperborelerin ülkesine, Atlas'a geldiğinde tavsiyeyi tuttu ve onu yükünden kurtardı. Fakat Atlas Hesperidlerden üç elma alınca Herakles'e geldi, gök kubbeyi taşımak istemeyerek, elmaların Eurystheus'a kendisinin götüreceğini söyledi, Herakles'ten göğü kendisinin yerine taşımasını istedi. Herakles bunu yapacağını vadetti ama göğü hileyle yeniden Atlas'a vermeyi başardı. Prometheus'un tavsiyesiyle Herakles başına bir altlık koyuncaya kadar Atlas'a gökyüzünü taşısın diye yakardı. Atlas bunu duyunca elmaları yere bıraktı, gök kubbeyi Herakles'ten aldı. Herakles elmaları kapıp gitti. Fakat bazıları elmaları Atlas'tan almadığını, bekçi yılanı öldürdükten sonra kendisinin kopardığını söyler.

Elmaları getirip Eurystheus'a verdi. Fakat Eurystheus aldığında Herakles'e bağışladı, Athena da Herakles'ten alıp iade etti; zira elmaların başka bir yerde durması meşru değildi.

 

Öykünün Gök Haritasında İz düşümü:




Herkül TakımYıldızı, Çoban Takım Yıldızı (Atlas), Küçük Ayı (Yedi Kız Kardeş) Takım Yıldızı, Büyük Ayı (Elma Ağacı) Takım Yıldızı (Güneş-Terazi)

 

Terazi'nin hemen üzerinde, Küçükayı takımyıldızı bulunur. Küçükayı, ancak MÖ 6. yüzyıldan sonra bir takımyıldız olarak kabul edildi ve bu noktada küçük bir ayı olarak düşünüldü. O zamandan önce yedi kız kardeş, özellikle de Draco takımyıldızının kanadını oluşturan Hesperides olarak kabul edildi. Takımyıldızındaki en parlak yıldızlar olan ve şimdi ayının kuyruğu olarak kabul edilen şeyde üç elmasına sahip bir elma ağacı olarak düşünülürdü. Küçükayı ve Büyükayı arasında, Büyükayı'nın hem kuyruk yıldızlarını, elmalarını koruyor gibi görünen ve hem de Ön safta Büyükayı'nın yıldızlarının bulunduğu ön sırada oturan ejderha, takımyıldızı Draco bulunur.

Çoban takımyıldızıyla ilgili ilk efsaneler, takımyıldızın bazı kısımlarının kutup yıldızı Polaris'e yakın olduğu gerçeğini yansıtıyordu ve bu nedenle, gökleri tutan adam Atlas olarak kabul edildi. Yedi kızından oluşan üç takımı, yedi yıldız, Hespirides, Hyades ve Pleiades'ten oluşan küçük takımyıldız grupları olarak kabul edildi.

On İkinci Görev, Kerberos’un Ölüler Ülkesinden Çıkarılması:

 










Öykü:

Herakles'e verilen on ikinci görev Hades'ten Kerberos'u getirmekti. Bu Kerberos'un üç adet köpek başı, bir yılan kuyruğu, sırtında her tür yılan başı vardı. Herakles onu getirmek için yola çıkarken erginlenmek isteyerek Eleusis'e, Eumolphos'a gitti. Ne var ki o tarihte yabancıları erginlemek meşru değildi: Pylios'un evlatlığı olarak erginlenmeyi önerdi. Fakat Kentaurosların cinayetinden arındırılmadığı için gizemleri göremezdi, Eumolphos onu arındırdı, sonra da erginledi. Lakonia'da Tainaron'a geldi, Hades'e inişin ağzı buradaydı, buradan indi. Fakat ruhlar onu görünce Meleagros ve Gorgo Medusa dışında hepsi kaçıştı. Herakles, Gorgo sağmış gibi ona kılıcını çekti ama Hermes'ten onun boş bir hayalet olduğunu öğrendi. Hades'in kapılarına yaklaştı ğmda Persephone'yle evlenmek istediği için oraya hapsedilen Pirithos'la Theseus'u buldu. Herakles'i gördüklerinde ellerini ona uzathlar, sanki onun gücüyle ölümden ayağa kalkacaklardı. Aslında, Herakles Theseus'u elinden tutup kaldırdı ama Pirithous'u kaldırmak istediğinde yer sallanınca bırakıp gitti. Askalaphos'un taşını da kenara yuvarladı. Ruhlara can vermek isteyerek Hades'in sığırlarından birini öldürdü. Fakat Keuthonymos oğlu, sığır çobanı Menoites onu güreşe davet etti. Herakles onu tam belinden yakalayıp kaburgalarını kırmıştı ki Persephone müdahale edince bıraktı. Pluton'a Kerberos'u sorunca, Pluton taşıdığı silahlardan birini bile kullanmadan hayvanı yenerse onu alıp götürebileceğini söyledi. Herakles hayvanı Akheron kapılarında buldu, göğüslüğünün içine elini soktu ve aslan postuna iyice sarınıp hayvanın başını kollarının arasına aldı, kuyruğundaki canavar onu ısırsa da ellerini hiç gevşetmeden hayvan teslim oluncaya kadar sıktı. Sonra onu götürdü. Troizen'den indi. Fakat Demeter Askalaphos'u kısa kulaklı baykuşa dönüştürdü, Herakles Kerberos'u Eurystheus' a gösterdikten gerisingeri Hades'e götürdü.

 

Öykünün Gök Haritasında İz Düşümü:




Herkül Takım Yıldızı, Balık Takım Yıldızı, Balina Takım yıldızı, Nehir Takım yıldızı ve Köpek Takım Yıldızı (Güneş-Balık)


 

Eridanos veya Eridanus (Ἠριδανός), Yunan mitolojisinde anlatılan bir ırmaktır. Antik Romalı şair Virgil, Aeneid (VI, 659.) adlı destansı şiirinde yer altı tanrısı Hades’in ırmaklarından birisi olarak saymıştır.

Balina (Cetus) Ekliptik düzlemin hemen altındaki konumu sayesinde yeraltı dünyasının kapılarını da temsil eder.

 Öykü Özetle Takımyıldızlarıyla şöyle ilişkilenrilmiştir;

 

Aslan: Nemea aslanını öldürme

Yengeç: Dokuz başlı Lernaean Hydra'yı öldürme (Yengeç Dönencesi)

Akrep: Keryneia Geyiği'ni yakalama

Başak: Erymanthian Yaban Domuzu'nu yakalama

Oğlak: Augean ahırlarını bir günde temizleme (Oğlak Dönencesi)

Yay: Stymphalian Kuşları'nı öldürme (Kış gündönümün)

Boğa: Girit Boğası'nı yakalama

Kova: Diomedes'in Kısrakları'nı çalma

Koç: Hippolyte kemerini ele geçirme

Terazi: Hesperidler'in elmalarını çalma (Cennet)

İkizler: Canavar Geryon'un sığırlarını ele geçirme (Yaz gündönümü)

Balık: Kerberos'u yakalayıp geri getirme (Cehennem)

 

Herakles’in görevlerini Yengeç Takım Yıldızıyla başladığını hesab ederek 21 Haziran'da Güneş ışınları Yengeç Dönencesine dik açıyla gelmesine bağlı olarak: Kuzey yarımkürede yaz mevsimi başlar. Herakles’in görevleri güneşin hareketleriyle birleştirilişe aşağıdaki gibi bir tablo çıkmaktadır.

 

 


Öykünün güneşin hareketlerine göre tekrar düzenlenmesinde;

 

Yengeç: Dokuz başlı Lernaean Hydra'yı öldürme (Yengeç Dönencesi)

Aslan: Nemea aslanını öldürme

Başak: Erymanthian Yaban Domuzu'nu yakalama

Terazi: Hesperidler'in elmalarını çalma (Cennet)

Akrep: Keryneia Geyiği'ni yakalama

Yay: Stymphalian Kuşları'nı öldürme (Kış gündönümün)

Oğlak: Augean ahırlarını bir günde temizleme (Oğlak Dönencesi)

Kova: Diomedes'in Kısrakları'nı çalma

Balık: Kerberos'u yakalayıp geri getirme (Cehennem)

Koç: Hippolyte kemerini ele geçirme

Boğa: Girit Boğası'nı yakalama

İkizler: Canavar Geryon'un sığırlarını ele geçirme (Yaz gündönümü)

 

Burada dikkati çeken Herakles’in işlerini betimleyen mozaikte aslan dışında Herakles’de hep Aslanın postu olması dikkat çekicidir.

 

 


Yine Güneşin hareketleri ve Postu kazanmayı başlangıç olarak alır isek görevlerin sıralaması şöyle olmalıdır;

Argos'ta ay ayları:

 

  1          Ermaios          Ερμαίος: Hermes

  2          Ayios   Άγιος: Aziz

  3          Ardios Άρδιος

  4          Gamos Γαμος

  5          Erthaíeos        Ἐριθαίεος

  6          panamos        Πάναμος

  7          teleos  Τέλεος

  8          Karneios         Κάρνειος

  9          Agriánios        Αγριάνιος

10          ardami iltihabı Αρδαμίτης

11        Amúklaios    Αμύκλαιος

                                                                 12          Abellaíos        Αμπεναίος

 

Aslan: Nemea aslanını öldürme

Başak: Erymanthian Yaban Domuzu'nu yakalama

Terazi: Hesperidler'in elmalarını çalma (Cennet)

Akrep: Keryneia Geyiği'ni yakalama

Yay: Stymphalian Kuşları'nı öldürme (Kış gündönümün)

Oğlak: Augean ahırlarını bir günde temizleme (Oğlak Dönencesi)

Kova: Diomedes'in Kısrakları'nı çalma

Balık: Kerberos'u yakalayıp geri getirme (Cehennem)

Koç: Hippolyte kemerini ele geçirme

Boğa: Girit Boğası'nı yakalama

İkizler: Canavar Geryon'un sığırlarını ele geçirme (Yaz gündönümü)

Yengeç: Dokuz başlı Lernaean Hydra'yı öldürme (Yengeç Dönencesi)

Hikayenin mümkün olması için gerekli bazı yerler var Atlas için Atlas dağları, Diomedes için Trakya, Minotaur'un babası için Girit, çöl için Libya. Diğerleri boşlukları doldurarak güney Arcadia'dan kuzey batıya, daha sonra denizi geçerek kuzey batı Afrika'ya ve geri, Arcadia'nın kuzey batısından Argo üzerinden Trakya'ya, ardından Sparta, Atina'ya doğru sürekli bir yolculuk yaratmak için boşlukları doldururlar. Girit ve son olarak Libya.




 

Hikâyeyi, Herakles'in merkez aldığı kasaba olan Argo'nun doğal limanı üzerinden Girit'e gidecek şekilde değiştirmesi, bu noktada evine dönmesinden dolayı aslında sadece 10 görev olduğu konusu ortaya çıkıyor. Hikâyenin düzenlenmesi aynı zamanda, çoğu görev için Herakles'in öncekilerin kanıtlarını yanında taşımak zorunda olduğu anlamına gelir. Bu yük, eve vardığında gereğinden fazla eşya taşıdığını ve bu nedenle Herakles'in her görevden sonra geri dönmesinin sağlandığını ima eder. Her görevden sonra dönen Herakles ile ve sadece 10 tane olması gerektiğini ima ederek, Zodyak ile bağlantı ve hikayelerin sürekliliği kaybolur ve hikayeler hareket ettirilebilir.

Herakles'in yenilgisinden sonra Nemea Aslanı'nın postunu giydiği söylendiğinden, bu nedenle çoğu çalışmada, işleri yaparken tasvirleri çoğunlukla onu Aslan postuyla gösterir ve bunun başlangıç ​​​​noktası olduğu konusunda ortak bir fikre yol açar. Nemea Aslanı daha sonra sekansı başlattığından ve açıkça Leo ile bir bağlantısı olduğundan, Zodyak ile güçlü bağlantıları olan diğer hikayeler de (Boğa ile Girit boğası ve Oğlak için erken Yunanca adı olan Augeas Ahırı) gereklidir.

Herakles’in işlerini, bilgenin tutumları ve insani durumlarla ilişkilendiren Stoacı yorumlar ise şöyledir:

[Herakles’in] üstesinden geldiği yaban domuzuyla, ölçüsüzlüğü (akolasia); aslanla, uygun olmayan eylemlere yönelik gelişigüzel aceleyi (akritōs hormōsan); benzer şekilde zincirlediği vahşi boğayla da akıldışı tutkuları (tymous alogistous) dizginlediğine inanılır. O Keryneia Geyiği ile korkaklığı (deilia) yaşamdan sürmüştür. Ayrıca pek sık anılmasa da, gübre temizleme işi [Augeias'ın ahırları], yani insanı küçülten iğrençliklerin (aēdia) temizlenmesi de vardır. Yok ettiği kuşlar, hayatımızı besleyen boş umutlardır (elpis); kestikçe yeniden baş veren çok başlı hydra’nın ateşe verilmesi, dinmek binmez haz (hēdonē) ateşi gibidir. Öte yandan üç başlı Kerberos’un yeryüzüne getirilmesiyle muhtemelen felsefenin üç bölümü – mantık, fizik ve etik- kastedilir; zira onlar [Stoacılar], felsefenin tek bir boyunda büyüdüğünü ve üç kafaya bölündüğünü söylerler. (Heraclitus, 2005, 33.3-10)

Herakleitos bu sekiz işe dair aktardığı yorumların ardından, kendi düşüncelerini dile getirir. İlkin Herakles’in Hera’yı yaralama hikâyesini ele alır ve burada kahramanı, bütün insanların zihnini bulanıklaştıran sisi/havayı (aer) (Hera’nın karşılık geldiği öğe) tanrısal aklı kullanarak dağıtan bir örnek olarak yorumlar. Herakles’in Hades’i hedef alan okları ise, felsefenin erişemeyeceği hiçbir yer olmadığını gösterir ve felsefe aracılığıyla göklerden en aşağı bölgelere değin bütün sırlara ulaşmanın olanaklı olduğu anlaşılır. Bu yüzden “hedefine odaklanmış olan bilgeliğin okları, hiçbir [sıradan] insanın ayak dahi basamayacağı Hades’in karanlığını aydınlatır” (Heraclitus, 2005, 34.6). Herakles’in okuyla göğü de hedef alması, ölümlü olmasına ve dünyevi bir bedende bulunmasına rağmen, düşüncelerini kanatlı bir ok gibi yukarılara yönelten bütün filozofları simgeler. (2005, 34.4-5)



[i] Yunan mitolojisinde Herakles, Roma Mitolojisi'nde Herkül, Zeus ile Miken kralının kızı Alkmene'nin oğludur.

[ii] Yunan mitolojisinde Eurystheus (Εὐρυσθεύς), Tiryns'in kralıydı, ancak diğer üç Miken kalesinden biri, Argolid'deki diğer üç kaleden biriydi. Homer ve Euripides gibi yazarlar onu Argos'un hükümdarı olarak seçtiler.

   Eurystheus, Yunan mitolojisinde Argos Kralı Sthenelos ve Nikippe'in oğlu. Herakles efsanesinde büyük bir rol oynayan zalim kral. Eurystheus, Amphitryon'un kuzeni ve onun gibi Perseus'un torunudur. Zeus, aklındaki şampiyon için Alkmene'yi Herakles'e gebe bırakınca, kıskanç Hera'nın oyunuyla Perseus torunlarından ilk doğacak olanın krallık elde edeceğini bildirir. Hera da doğacağını bildiği Herakles'in kral olmasını önlemek için, doğum tanrıçası Eileithyia ve Moiraların yardımıyla Eurystheus'un yedi aylıkken doğmasını sağlar.

[iii] Nemea (Νεμέα ), Yunanistan'ın Mora Yarımadası'nın kuzeydoğu kesiminde eski bir yerleşim yeridir.

[iv] Typhon (Τυφῶν),






 

[v] Cleonae veya Kleonai (Κλεωναί ), Roma dönemi yazarları tarafından bir Argolis şehri olarak tanımlanan, ancak Yunan tarihinin gelişen döneminde hiçbir zaman Argeia'ya veya Argos topraklarına dahil edilmeyen antik Peloponnesus'ta bir şehirdi. Cleonae, Argos'tan Korint'e giden yol üzerindedir.

[vi] Miken (Μυκῆναι) veya Μυκήνη Mykēnē Yunanistan'daki bir arkeolojik sit alanıdır. Atina'nın 90 km güneybatısında, kuzeybatı Mora'da bulunur; Argos’un 11 km güneyinde, Korint’in ise 48 km kuzeyinde bulunur. Sarayın bulunduğu tepeden Argolis ve onun ötesinde Saronik Körfezi görülebilir.

[vii] Klasik Yunanistan'da, Lerna (Λέρνη ), Argos'un güneyinde , Peloponnesus'un doğu kıyısına yakın eski bir göl ve su kaynakları bölgesiydi.

[viii] Iólaos (Ἰόλαος) Herakles'in yeğeni olması ve bazı İşlerine yardım etmesi ve ayrıca Argonautlardan biri olmasıyla ünlüydü.

[ix] Argos'un Hera'ya verilmesine ya da ırmak tanrısı İnakhos'a kızan Poseidon'un korkunç bir kuraklığına neden olması yüzünden Kral Danaos, kızı Amymone'u su aramaya yollar. Amymone bütün gün kırlarda dolaştıktan sonra yorgun düşüp uykuya dalar. O sırada bir satir'in saldırısına uğrar, kız uyanınca büyük bir çığlık atar. Kızın çığlığını duyan Poseidon gelip Satir'i kovar ve kıza aşık olur. Bunun üzerine, üç çatallı mızrağını bir kayaya vurup bir kaynak fışkırtır. Böylece, Lerna kaynağını meydana getirir. Amymone'a âşık olan Poseidon onunla birleşir ve Nauplios adlı bir oğulları olur. Amymone (Αμυμωνη "suçsuz" anlamına gelir

[x] Elaios/ Ἔλαιος (Aetolia)

[xi] Girne (Κερύνεια ) Kıbrıs'ın kuzey kıyısında, tarihi limanı ve kalesi ile dikkat çeken bir şehirdir.

[xii] Oenoe veya Oinoe (Οἰνόη) "şaraplı". Oenoe veya Oino, Boeotia ve Attika sınırları üzerinde, Eleutherae yakınında ve Plataea ve Thebes'e giden düzenli yol üzerinde yer alan bir Atina şehriydi.

[xiii] Artemis ise ayı temsil eder; Apollon’a "Phoebos" (parlak, ışıklı) denildiği gibi, Artemis’e de "Phoebe" denilirdi. İkisi de yayla silahlanmıştır, oklar atarlar; oklar güneş ve ay ışınlarının sembolüdür.


 

[xiv] Artemis, Roma'daki adı Diana, Zeus ile Leto’nun kızı olarak da bilinir. Apollon’un ikiz kız kardeşi, vahşi doğa, avcılık, okçuluk ve ay tanrıçası. Ares'in dostu ve en büyük Yunan tanrıçalarından biridir.

[xv] Erymanthos Dağı (Ερύμανθος) genel olarak , Yunanistan'ın Mora Yarımadası'nın kuzeyinde bulunan dağlara gömülü sırtlarla birbirine bağlanan düzensiz bir zirveler masifidir . Erymanthos batı tarafındadır. En yüksek zirvesi, Olenos veya Olonos (Ωλενός veya Ωλονός), Olenos orijinal ve tercih edilen, 2.224 m (7.297 ft) yükseklik, genellikle Erymanthus Dağı olarak adlandırılır ve tersine, Olenos Dağı, alışılmış kullanım olmasına rağmen tüm aralık için kullanılabilir. Menzil için Erymanthos ve zirve için Olenos.

[xvi] Büyük Ayı birçok kültürde farklı isimlerle anılmıştır. Zamanında Kuzeybatı Avrupa’da ve Britanya bölgelerinde Araba (İngiltere’de Kral Arthur ve Fransa’da Charlmagne’nın iki tekerlekli arabasına karşılık) ve Pulluk gibi isimlerle anılmıştır. Hatta Mısırlılar su aygırına, Galyalılar yaban domuzuna, Araplar ardından üç kişinin ağıt yaktığı bir tabuta, Romalılar ise öküzün çektiği bir arabaya benzetmişlerdir. Karaayak Kızılderilileri ve diğer kabileler de bu takımyıldızı düzenli olarak Kuzey Kutbu’nun etrafında döndüğü için saat olarak kullanmışlardır. Bizim Büyük Ayı dememizin sebebi ise Yunan mitolojisi olsa gerek.

[xvii] Psophis ( Ψωφίς), Arcadia'nın kuzeybatı ucunda , kuzeyde Arcadia ve batıda Elis tarafından sınırlanan antik bir Yunan şehriydi .

[xviii] Kentaurların meskeni.

[xix] Yunan mitolojisinde Pholus (Φόλος ), Pelion Dağı'nda veya yakınında bir mağarada yaşayan Herakles'in bilge bir Kentaur ve arkadaşıydı.

[xx] Kheiron, Yunan Mitolojisinde sentor olarak da bilinen yarı at, yarı insanların en bilgili ve yeteneklisidir. Ebeveynleri Kronos ve Philyra'dır.

[xxi] Adının anlamı Eski Yunanca'da "parlak" olan Augeas, Kral Ellis'in oğludur.

[xxii] Alpheus veya Alpheios (Ἀλφειός) "beyazımsı" anlamına gelir, Yunan mitolojisinde bir nehir (modern Alfeios Nehri ) ve nehir tanrısıydı.

[xxiii] Yunan mitolojisinde , Phyleus (Φυλεύς muhtemelen φυλή phylē "kabile, klan, ırk, insanlar"dan türetilmiştir) bir Elean prensi ve Calydonian yaban domuzu avcılarından biriydi .



[xxiv] Stymphalus veya Stymphalos (Στύμφαλος ) veya Stymphelos veya Stymphelos (Στύμφηλος), [veya Stymphelum veya Stymphelon (Στύμφηλον), veya Stymphalum, veya Stymphala, kuzeydoğuda antik Arcadia’da bir kasabaydı.

 


Herakles ve ΣΤΥΜΦΑΛΙΑ



"Büyük Sotik Yıl" ve Sfenks'in bilmecesi(!?)

 "Büyük Sotik Yıl" ve Sfenks'in bilmecesi(!?)

"Thales yıldızlar üzerine çalışıp göğe bakarken kuyuya düştü."
(Platon, Theaetetus 174a),
***
Oysa "İjiptologlar" sürekli yere bakarken, bir de göğe baksalardı "Sfenks'in bilmecesi" çözülür müydü?
"Büyük Sotik Yıl" 1460 senede bir tekrarlanır... 1460 yılda bir..
Resimlerde "Güneş", "Timsah (Piramit)", "Siryus" ve "Aslan" (sfenks)... 1460 senede bir hizaya geliyorlar...
Sfenks'in yüzü Güneşe doğru, öyle olmalı zaten, gökteki gibi... Elbette Timsahın (piramitin) yanında...
Adamlar "yerde" taşlara inşa etmişler "göğü"...
Mısır'ın tarihleri bu döngüye bağlı, Nil taşkınları, ekonomik-politik buna bağlı...
Suya yazmamışlar, akar gider, unutulur diye...
Lütfen sende bir bak, meseleyi "Uzaylılara" getirmeden
































22 Haziran 2024 Cumartesi

Hicri Takvimin dış kanıtları

Hicri Takvimin dış kanıtları;

Belge VIII. SB 9576

Ön Yüz: [Yunanca]: Tanrının adıyla. Emir Abdullah, size Christophoros ve Theodorakis pagarkları (Herakles şehrinin) adına. Herakles şehrinde benimle olan Sarasinlerin giderlerinden dolayı senden 65 koyun (probata) aldım, sadece altmış beşi ve bunun ispatı olması için şu anki yazılı dekontu yaptım.

[Yunanca] Benim aracılığımla, notarios Yuhanna ve ροε indiksyonun ilk yılı olan Pharmouthi ayının otuzuncu gününde.

[Arapça], Bismillâhirrahmânirrahîm. İşte Abdullah b. Câbir ve arkadaşlarının kesim (cüzur) için Ahnās'tan aldığı hayvanlar. Biz, Ebû Kīr'ın küçük oğlu Tawduraq'ın naibi (hâlîfesi) ve Ebû Kīr'ın büyük oğlu İstefân'ın naibi tarafından elli koyun (sha’a) ve kesim (cüzur) için diğer on beş koyun aldık. Onun gemilerinin mürettebatı (sufun) ve [atlı birlik] düzeni (katā’b) ve ağır (piyade) cumâdelûlâ ayında 22. yılda. Ve İbn Ḥadīd bunu yazmıştır. (Frank Richard Trombley, Fiscal documents from the Muslim conquest of Egypt: military supplies and administrative dislocation, ca 639-644. In: Revue des études byzantines, tome 71, 2013; Adolf Grohmann, Greek Papyri of the early Islamic period in the Collection of Archduke Rainer. Inst. franoais d'archeologie orientale, 1957.)

 

662

Kuzey İsrail'deki Hamat Gader'de bulunan Roma dönemi hamamlarından mermer bir levha (50 x 80 cm) üzerinde Yunanca bir yazıt. Yazıt, Emevi Halifesi I. Muaviye'nin 639'dan 661'e kadar yönettiği ve 661'den 680'deki ölümüne kadar halifeliğinin metropolü olarak hizmet verdiği Suriye bölgesinde bilinen tek epigrafik tasdiktir. Haç sembolüyle başlayan yazıtın İngilizce çevirisi şöyledir:

 


  İnananların komutanı Abdullah ("Tanrı'nın Hizmetkârı") Muaviye'nin günlerinde, oradaki halkın sıcak hamamları Danışman Abuasemos (Ebu Haşim?) oğlu Abdullah tarafından, koloninin 726 yılında, Araplara göre 42. yılında, Aralık ayının beşinde, 6. yılın ikinci gününde, Gadara'nın yetkilisi Joannes'in gözetiminde hastaların iyileştirilmesi için kurtarıldı ve yeniden inşa edildi.

Nessana Papirüsleri (674-685)

 Ekim-Kasım 674

Arapça

Merhametli, Şefkatli Allah'ın adıyla!

Haris b. Abd'den Nastan halkına, Gazze kurasına, el-Halûs'un İklîmine

Beni Sa'd b. Malik'ten Adi b. Halid'e Zilka'de, Muharrem, Sefer ve Rebi' II aylarının rızkını yetmiş müdd buğday ve bir o kadar da yağ ver.

Ebu Said tarafından 54 yılının Zilka'de ayında yazılmıştır.

Ve onun toplamı yetmiş müdd buğday ve bir o kadar da yağdır. (John Casper Kraemer, Excavations at Nessana, Volume 3, Non-Literarypapyri, Princeton University Press, 1958)

British Library Additional 14,448

 

Bu Yeni [Ahit] ağustos ayının ilk günü başladı ve şubat ayından on gün geçtikten sonra tamamlandı: Yunanlıların bilinen hesaplamasına göre 1012 yılında, Ṭayyāyêlere göre 80 yılında, Mervân hanedanının krallığı sırasında, . . . günlerinde… [İsma]il. (William Wright, Catalogue of the Syriac manuscripts in the British Museum, 41-42; Michael Philip Penn, When Christians First Met Muslims, 144,145. )

Kāmed Kitabeleri

 

[#10] Hagerenlerin doksan altı yılında, Sarasinlerin emiri Abd el-Melik'in oğlu Velîd'in hükümdarlığı sırasında, bu taş ocağı, (?) taş ocakçıları (?) ve ustabaşılarından (?) oluşan Cizreli Kürd Ya‘kūb tarafından açıldı.

[#20] Doksan altı yılında Ṭayyāyê’lerin gücü altında masanın başı dümdüz olmuştu. Kumit ocağı (?), bu hangisi…

[#21] Ṭayyāyê’lerin egemenliğinin seksen altıncı yılında… taş ocağı…

[#28] Hagarenlerin yönetimi altmış altıncı yılında, Hagarenlerin emiri olan Velîd'in zamanında çalışmalara başlandı ve düzenli bir şekilde çaba harcandı. Amin.

 (https://www.persee.fr/doc/mefao_0253-164x_1939_num_22_1_1340).

 History of the patriarchs

Sonra keşişleri sakatladı ve her birinin sol elini, tanınması için halka şeklinde bir dağlama demiriyle dağladı; kilisesinin ve manastırının adını, haçsız ve İslam dönemine göre tarih ekleyerek. Böylece, Hicret'in 96. yılında,  keşişler arasında sıkıntı ve inananlara baskı vardı. (Patrologia Orientalis 5, History of the patriarchs of the Coptic Church of Alexandria, Paris 1907)

 

 

 

 




19 Haziran 2024 Çarşamba

GOLYAT’ı (Câlût) Kim öldürdü?

 GOLYAT’ı (Câlût) Kim öldürdü?

Jair-Oregim oğlu Beytüllahimli Elhanan mı?
Davûd mu?
Golyat'ın ölümünü Elhanan yerine Davut'a atfetmek tutarsızlığa yol açar.
Metinler:
“Filist ordugahından Gatlı Golyat adında usta bir dövüşçü ortaya çıktı. Boyu altı arşın bir karıştı.” (Tevrât, 1. Samuel: 17:4).
“İsrailliler'le Filistliler arasında Gov'da bir savaş daha çıktı. Beytlehemli Yareoregim'in oğlu Elhanan, Gatlı Golyat'ı öldürdü. Golyat'ın mızrağının sapı dokumacı tezgahının sırığı gibiydi.” (Tevrât, 2. Samuel: 21:19).
“İsrailliler'le Filistliler arasında çıkan bir başka savaşta Yair oğlu Elhanan, Gatlı Golyat'ın “kardeşi Lahmi'yi” öldürdü. Golyat'ın mızrağının sapı dokumacı tezgahının sırığı gibiydi.” (Tevrât, 1.Tarihler: 20:5).
“Böylece Davut Filistli Golyat'ı sapan ve taşla yendi. Elinde kılıç olmaksızın onu yere serdi (50). Sonra koşup üzerine çıktı. Golyat'ın kılıcını tutup kınından çektiği gibi onu öldürdü ve başını kesti (51). Kahraman Golyat'ın öldüğünü gören Filistliler kaçtılar (52)” (Tevrât, 1. Samuel: 17:50-52).
Soruna Çözüm Önerileri:
M.Ö. 4. yüzyıl Tarihler Kitabı bu sorunu "Yair oğlu Elhanan'ın Gititli Golyat'ın kardeşi Lahmi'yi nasıl öldürdüğünü" (1. Tarihler 20:5) anlatarak ve Lahmi adını "Beytlehemli" sözcüğünün son kısmından oluşturarak çözmüştür.
İbranice kutsal yazıların Aramice'ye çevirisi olan Targum Jonathan, Elhanan'ı Davut'la özdeşleştirmiştir, çünkü her ikisi de Beytlehem'dendir (Targum Jonathan 2 Samuel 21:19), ancak bu, Elhanan'ın Davut'un takipçilerinden biri olarak listelenmesi ve cinayetlerin farklı yerlerde gerçekleşmesi nedeniyle başka bir sorun yaratmaktadır.
Kral James Versiyonu 2 Samuel 21:19'u 1 Tarihler 20:5'le uyumlu hale getirirken, Elhanan'ın Golyat'ın kardeşini öldürdüğü şeklinde anlaşılması için kardeşinin sözcüklerini (küçük yazıyla, sonraki baskılarda italik yazıyla değiştirilmiştir) eklemiştir: "Gob'da Filistliler'le yine bir savaş oldu; Beytlehemli Jaare-oregim oğlu Elhanan, mızrağı dokumacı kirişine benzeyen Gititli Golyat'ın kardeşini öldürdü.
Yeni Uluslararası Versiyon ve Yeni İngilizce Çeviri gibi diğer Evanjelik çeviriler de 2 Samuel 21.19'u değiştirmede Kral James Versiyonu'nu takip etmiş, ikincisi metnin aktarım sırasında bozulduğuna dair özür dileyici bir argüman sunmuştur.
Bazı yorumcular Elhanan tarafından öldürülen Golyat'ın Davut tarafından öldürülen Golyat'tan farklı olduğuna inanırlar. Golyat'ın, Vaftizci Yahya'nın İlyas olarak adlandırılmasına benzer şekilde Lahmi için bir lakap olduğunu savunurlar. Ya da Lahmi'nin Golyat'ı gerçek Golyat'ın ölümünden sonra ikinci bir isim olarak benimsediğini iddia etmektedirler.


ELHANAN (İbranice אֶלְחָנָן; "Tanrı merhamet eder"), Kutsal Kitap'ta iki karakterin adı: (1) Beyt-Lehemli Dodo'nun oğlu ve Davut'un "güçlü adamlarından" biri, 30 savaşçı listesinde *Asahel'den sonra anılır (II Sam. 23:24; I Tarihler 11:26); (2) Beytlehemli Jaare-Oregim'in oğlu, "Davut'un hizmetkârlarından" biri. II Samuel 21:19'a göre Elhanan *Golyat'ı öldürürken, I Tarihler 20:5'e göre (burada Yair'in oğlu olarak anılır) Golyat'ın kardeşi Lahmi'yi öldürdü. İlk ayet I Samuel 17'deki *David ve Golyat öyküsüyle çelişir. Bu çelişkiyi çözmek için ortaya atılan çeşitli öneriler arasında B. Mazar'ın önerisi, Jaare oğlu Elhanan'ın (יערי) İşay oğlu Davut'la (ישי) özdeşleştirilmesidir. Elhanan Davut'un tahta çıkmadan önceki gerçek adıydı, Jaare ise Yesse'nin bozulmuş halidir (bkz. *David). Bazı araştırmacılar, II Samuel kaynağındaki İbranice ʾ et Golyat, yani "Golyat" sözcüklerinin, iki anlatım arasındaki çelişkiyi örtmek için I Tarihler'de ʾ aḥi Golyat, yani "Golyat'ın kardeşi" olarak değiştirildiğine inanmaktadır.


Chronique Scandaleuse

 "Chronique Scandaleuse" 

Benzerlikler Yanıltmaz mı? 

Neden Farklılıklara bakmayalım?

BET-ŞEBA mı? BET ŞUA mı? 

Ammiel mi? Eliam mı?

Davud Bet Şeba Öyküsü neden “1. Tarihler”de yok?

Neden adlar farklı?

Süleyman’ın annesi hangisi? 1. Tarihler neden “zina” olayına değin miyor?

(בת שׁוע) “Bolluğun Kızı”

“ Orada Kenanlı bir kızla karşılaştı. Kızın babasının adı Şua'ydı (שׁוע/ شُوعٌ). Yahuda kızla evlendi. ” (Tevrât, Yardılış: 38:2).

“Yahuda'nın oğulları: Er, Onan, Şela. Bu üç oğulu Yahuda'ya Kenanlı Şua'nın (שׁוע/شُوعَ) kızı doğurdu. Yahuda'nın ilk oğlu Er, RAB'bin gözünde kötüydü. Bu yüzden RAB onu öldürdü. ” (Tevrât, 1. Tarihler: 2:3). 

Ammiel'in kızı ve Davut'un karısı “Bet-Şua”

“Davut'un Yeruşalim'de doğan oğulları: Şima, Şovav, Natan, Süleyman. Bu dördü Ammiel'in (عَمِّيئِيلَ/עמיאל) kızı Bet-Şua'dan (לבת שׁוע/ بَثْشُوعَ) doğdular. ” (Tevrât, 1. Tarihler: 3:5).

“And these were born unto him in Jerusalem; Shimea, and Shobab, and Nathan, and Solomon, four, of Bathshua the daughter of Ammiel”       

Eliam’ın Kızı Bet Şeva 

(בת־שׁבע) bir yeminin kızı veya yedinci kız.

Uriya’nın karısı Bet-Şeva

“Davut onun kim olduğunu öğrenmek için birini gönderdi. Adam, "Kadın Eliam'ın kızı (אליעם/ أَلِيعَامَ) Hititli Uriya'nın karısı Bet-Şeba'dır (بَثْشَبَعَ /בת־שׁבע)" dedi. ” (Tevrât, 2. Samuel: 11:3). 

“And David sent and enquired after the woman. And one said, Is not this Bathsheba, the daughter of Eliam, the wife of Uriah the Hittite? ” 

Musa'nın yasasına ne oldu? 

"Zina" edenler tevbeyle kurtuluyor muydu?

27 Mayıs 2023 Cumartesi

XLV 741'in Tarihçesi

 

741'in Tarihçesi

 

Yazar

Yazarın, İspanya'daki Emevi yetkililerinin gözüne girmiş ya da belki de onların gözüne girmek isteyen bir İber olması daha muhtemeldir

Kitap

741 Kroniği (ya da Continuatio Byzantia-Arabica veya Continuatio Isidoriana), yaklaşık 741-743 yılları arasında Endülüs'te yazılmış, çoğu oldukça kısa olan 43 bölüm ya da paragraftan oluşan Latince bir tarihtir. İberya'da Müslüman yönetimi altında yazılmış bilinen en eski Hıristiyan eseridir.

Eser 754 tarihli Chronicle'dan çok daha kısadır[1] Çok az İspanyol tarihi içerir; ilk 14 bölüm, Sevillalı Isidore'un Historia de regibus Gothorum, Vandalorum et Suevorum adlı eserinden alınan Suintila'nın hükümdarlığına (621-631) kadar olan Vizigot krallarından çok kısa bahseder. İçeriğin geri kalanı, Bizans İmparatorları ve Muhammed ile başlayan Arapların paralel liderlerini ele alan dönüşümlü bölümlerden oluşur. Bu bölümler muhtemelen Nikiû'lu John'un Chronicon Mundi'sinden ve günümüze ulaşmamış Arapça veya Süryanice eserlerden alınmıştır. Bu bölümlerin bazılarında Arapların Kuzey Afrika, İspanya, Fransa ve Orta Doğu'nun bazı bölgelerini istila etmelerinden çok kısa bir şekilde bahsedilmektedir.

İçeriğin çok azı orijinaldir; eserin değeri yazar ve dönemi hakkında ortaya koyduklarında yatmaktadır.

Bizans İmparatoru Leo III'ten ve o yıl sona eren saltanatının uzunluğundan bahsettiği için eserin tarihi 741'den daha erken olamaz.

Martín eserde halifeliğin halife I. Mervan'ın torunlarından birinin elinde olduğunu söylerken "nostris temporibus" (zamanımız) ifadesinin geçtiğine dikkat çekmiştir. Mervan'ın torunlarından bu makama gelen ilk kişi II. Velid'dir (hükümdarlığı 743-744) ve bu da muhtemelen eserin yazıldığı tarihi temsil etmektedir.

Kaynakça

Cyrille Aillet, "The Chronicle of 741", in D. Thomas and B. Roggema (ed.), Christian–Muslim Relations: A Bibliographical History, Volume 1 (Brill, 2009), pp. 284–289.

Roger Collins, The Arab Conquest of Spain, 711-797 (Blackwell, 1989).

Dubler, C.E. (1946) "Sobre la Crónica árabigo-byzantina de 741 y la influencia bizantina en la Península Ibérica", Al-Andalus 11, 283-349.

Díaz y Díaz, M.C. (1976) "La historiographia hispana desde la invasión árabe hasta el año 1000", in De Isidoro al siglo XI. Ocho estudios sobre la vida literaria peninsular, Barcelona, 203-234.

Gil, J. (1973) Corpus Scriptorum Muzarabicorum, vol. 1, Madrid, 7-14.

Martín, Jose Carlos (2007) "Los Chronica Byzantia-Arabica", e-Spania (online)

English translation of the Chronicle by Aymenn Jawad Al-Tamimi

Chronicle of 741

 

https://www.aymennjawad.org/23129/the-byzantine-arabic-chronicle-full-translation

In the seventh year of the aforementioned princeps,[xx] hostile Saracen rebels of the Roman provinces began causing disturbances, more secretly than by public incursions. Theodorus,[xxi] the brother[xxii] of Eraclius the Augustus, engaged in many battles against them. Having heard the news, Eraclius advised his brother that in no way should he be in conflict with such people, because he was no less familiar with knowledge of the discipline of astrology, and if anything should turn out by chance, he was not ignorant in any way.[xxiii]

A huge multitude of the Saracens brought together invaded the provinces of Syria, Arabia and Mesopotamia. Holding the principate[xxiv] over them was a man by the name of Mahmet,[xxv] born of the noblest tribe of that people:[xxvi] he was a rather knowledgeable man and a foreseer of some things to come.

Era 658: Suintila undertook the worthy reins of governance in the kingdom of the Goths.[xxvii]

Eraclius gave instructions through all the provinces and even islands of his empire, so that whatever Roman legions were placed as garrisons in diverse places of the land, should arrive at the Syrian city of Damascus to overcome the enemy.

Theodorus gave a battle with the many soldiers of the Romans at the town of Gabatha.[xxviii] But such were the terror and might of the enemy for the Roman legions that afterwards scarcely any were left alive to bear the news. In this struggle also Theodorus the brother of the Augustus was killed. The Saracens were certain that such a great mass of Roman nobles had been laid low and they had shaken off fear of the Roman name. They thus firmly took possession of the provinces that they had invaded a little while ago, and they established a kingdom at Damascus, the most splendid city of Syria.[xxix]

The aforementioned princeps of the Saracens Mahmet died after ruling his kingdom for ten years. They treat him with such great honour and reverence that they affirm that he is the apostle and prophet of God in all their sacraments and writings. In his place Habubeccar of the Saracens,[xxx] who arose from the same place as his predecessor, was elected by his own people. Leading a very great expedition into the Persian lands, he devastated the cities and towns, while capturing some of the fortifications.

Eraclius abandoned the mortal world through dropsy.

Habubeccar, indeed nearly three years after he became leader, died. After his death, Hamer undertook the reins of the kingdom of the Saracens for 10 years.[xxxi]

Era 678. Of the Romans 58. Constantinus the son of Eraclius undertook the scepters of the Roman empire within the year, despite the Senate's opposition.[xxxii]

Hamer of the Saracens directed the cohorts of his nation to wage war on all the nearby eastern and western nations in the most enterprising manner. He subjected Alexandria- also the oldest and most flourishing civil metropolis of Egypt- to the censuary yoke[xxxiii] after the Roman garrisons were cast down, which were found in the same place. And the aforementioned Hamer, leader of the Ismailites,[xxxiv] ordered for the town of Babilo to be founded[xxxv] as well as garrisons which still stand even now, to protect against the Roman realm. And while his helping armies were bringing the triumph of victory from all parts whether West or East, after ten years of his rule he was killed by a certain slave while attending prayers.

Of the Romans 59: Constans the son of Constantinus undertook the reins of administration of the state after his father died. He ruled for 27 years.[xxxvi]

For the Saracens, Etheman assumed the leadership of his people and ruled for 12 years.[xxxvii] This man joined to the control of the Saracens and subjected to their command Libya Marmoricis[xxxviii] and Pentapolis,[xxxix] as well as Kazania[xl] and even Aethiopia, which lie beyond Egypt in the expanses of desert. And he made very many cities of the Persians tributaries. After accomplishing these things, Etheman was killed in their civil war.

But soon Moabia obtained his seat and ruled for 25 years.[xli] For five of these years he waged civil wars with his own people. For 20 years indeed he made all the peoples of the Ismailites obedient with the greatest happiness.[xlii] Constans the Augustus unsuccessfully fought against him despite gathering 1000 and more ships. He scarcely managed to escape with few. Through his commander also called Habedella,[xliii] who for a time held leadership of the battle command, many successes were attained in the West. He came to Tripoli. He also assailed through war Cuida and Helemptie,[xliv] and after many desolations and vanquishing and devastation, he accepted the provinces into trust. Still thirsty for blood, he arrived in Africa. Therefore preparations for battles were made, and the line of the Moors[xlv] was put to flight and all the nobility of Africa with count Gregory[xlvi] were wiped out in killing. Also the reputed Habedella, returning with large largess with all his cohorts, reached Egypt, as Moabia was acting in the tenth year of his rule.

Constans the Augustus, who ran through the state in kindling of fire, was killed at the renowned city of Syracuse in Sicily by a plot of his ministers, having ruled for 27 years. But Constantinus the elder of his sons undertook the care of administering the Roman empire.

Of the Romans 60: Constantinus heard that his father was killed at Syracuse[xlvii] by the sedition of his own men. He was crowned emperor and ruled for years.[xlviii]

Moabia the king of the Saracens directed 100,000 of his men, who might attend in obedience to his son Yzit[xlix] (to whom he had also decreed the kingdom), to assault the city of Constantinople. But as they surrounded it for the whole springtime and could not bear the toil of hunger and pestilence, they abandoned the city and captured very many towns.[l] Loaded with booty, they returned to Damascus and the king, by whom they had been directed, after a period of healing of two years. So Moabia died after he filled out twenty years of his principate and lived five of them as a civilian.

After he died, Yzit his son ruled for three years. He was a most pleasant man and considered most graciously in the eyes of all the nations subjected to his rule. He never sought any glory for the sake of royal honour for himself (as is the custom of men), but rather he lived as a civilian in common with all. Few or no successes were accomplished in his times in the armies directed by him.

After three years he put an end to his reign and left as a successor to him his son Moabia,[li] similar in his father's customs. Once he attained power, he donated a third of the tribute of money to all the provinces of his kingdom.[lii] And he himself, before he could remain for a half a year in rule, departed from this light.

Of the Romans 61. Iustinianus was put in charge of the kingdom by the senate. He ruled for 10 years before the first dispossession and for 10 years after receiving the kingdom.

After the younger Moabia died, the armies of all the provinces chose two leaders for themselves: one called Abdella,[liii] the other Maroan,[liv] the grandson of whose son holds the principate of theirs until our times. But Abdella before nearly two years had passed was elected princeps by the consent of all, while Maroan, on account of cruelty on the part of Abdella himself, was driven from the borders of Almidina[lv] with all his children and indeed his relatives and was ordered to be in exile at Damascus. But some time afterwards, with some from the army agreeing and God overlooking, he was brought to the kingdom. Waging indescribable and numerous battles for the second year continuously against each other, an innumerable multitude of men fell from both armies with mutual battles stirred up among themselves. And as they observed that their strength in turn with the excess fighting was being sapped more and more, Maroan, the king of one part, sent envoys in supplication to Constantinus the Augustus and demanded that peace be granted to him. On these conditions a peace of nine years was granted to him: that he should restore safe and sound the captives and fugitives who were in all the provinces of the Saracens to their own homes. In addition, the king of the Saracens should give to the Augustus emperor a quantity of 1000 solidi of gold of integral weight, one girl, an Arabian mule and fine silk on a daily basis without intermission for the continual cycle of 9 years. Indeed before Maroan died, he divided the provinces of the Ismailites among his sons: that is, he left the regions of Persis, Armenia, Mesopotamia, Osdroena, Arabia and Syria to his firstborn Habdelmele to rule.[lvi] He left Egypt and the parts of further Aethiopia, Tripolei and Africa and the adjacent provinces all the way to the Gaditanan straits to his son Habdellaziz.[lvii] He gave command of the armies and navies to his son Mahmet, so that once the peace ended after nine years he might be devoted to expeditions against the Roman realm and all the neighbouring nations. Thus with all things diligently and prudently fulfilled and with one year of fighting finished, he restored the debt of human nature and, as he himself had ordered, he left Habdelemele his eldest son as successor.

Of the Romans 62. With Iustinianus[lviii] overthrown in a coup, Leo was crowned king. He ruled for three years.[lix]

After him, of the Romans 63. Absimarus was put in charge in that manner. He ruled for eight years.[lx]

Habdelmele, assuming the apex of his kingdom, ruled for 20 years. In the first year of his rule, he directed all the experience and virtue of the mind of his army against Habdella (whom his father had attacked so many times in various wars) all the way finally to Macca- as they consider it, the home of Abraham, which lies in the desert between Ur of the Chaldeans and Carra the city of Mesopotamia. With the attack put in motion, king Habdella was killed by the leader of the army called Tahihie[lxi] appointed by king Habdemele. And the decapitated head of the aforementioned Habdella was presented to Habdelmele the son of king Maroan at Damascus by Aiaie the leader of the army.[lxii] Thus, in the sixth year of the rule of the aforementioned princeps,[lxiii] with domestic wars having been put to an end in all areas, he attacked the borders of external peoples in the shrewdest manner. For he made the provinces of many people, states, villages, towns and castles tributaries to his command. And as his previously mentioned brother (to whom his father had handed power from the borders of Egypt all the way to the Gaditan strait and had ordered to be a successor of the kingdom after him) had been overcome in a fatal accident, he decreed that the kingdom was all the same to be handed over to his own children. Of course he handed over to Hulit his firstborn son the kingdom after himself,[lxiv] and he also ordered his brother called Zoleiman[lxv] to be his follower. And thus by making orders out of utility, as he had learnt from his father, he set things in order for his children and after filling out the year of his rule in security he departed from this light.

Iustinianus, having been helped by the force and virtue of the Chazars, returned to Constantinople residing in his own kingdom, with those who had rebelled against him some time ago having been overcome.[lxvi]

Hulit succeeded to wield the scepters of the kingdom according to what his father had set forth. He ruled for nine years, a man of total prudence in setting forth the armies, and though lacking divine favour, it was such that he broke the courage of almost all the nearest peoples. Among all things he made the Roman realm weak through assiduous devastation. He also brought together under his rule the nearby islands. He thoroughly tamed the borders of India by devastation. Also in the western parts he attacked and conquered through the commander of his army called Musa[lxvii] the kingdom of the Goths that had been fortified by old hardness in the regions of Spain. Having overthrown the kingdom, he made them tributaries. Thus having successfully conducted all matters he died after the forces of all peoples were provided and presented to him.

Of the Romans 64: Philippicus the usurper[lxviii] invaded the kingdom after Iustianianus was killed in a revolt that had been stirred up. After this 65. Anastasius was crowned.[lxix] And then 66. Artemius, also known as Theodosius[lxx] was put in charge of the kingdom. These men ruled civilly for five years.

Among the Arabs, after Hulit died, his blood brother Zoleiman ruled in the kingdom for three years as per what his father had laid out. This man, hostile to the Roman realm, sent his brother called Mazalema, born from the same mother, to destroy the Roman realm with 100,000 armed men having been selected to go with him. He soon reached and struck the borders of Asia. He then attacked by warfare and destroyed by fire and sword the most ancient and flourishing city of Asia: Pergamum, which was misled by trickery. He decreed that the survivors should be distributed to the army. And from here he approached the royal city and surrounded it with a siege for two years but accomplished nothing.[lxxi] Seeing that he was in danger rather than bringing about dangers, compelled by hunger, the sword and total indigence he returned not too happily to his own province now by the orders of another leader. Indeed the aforementioned leader Zoleiman had died at the end of the third year while waiting at the province of Antioch.

Of the Romans 67. While the Saracens were approaching the royal city in order to take it by storm, Leo, an expert of military discipline undertook the scepters of the state for 24 years by the Senate's acclamation.[lxxii]

The dead Zoleiman had left as successor of the Saracens in the kingdom the son of his uncle, (whom his grandfather had put in charge of the whole west from Egypt), called Amer.[lxxiii] He ruled for three years. And after him he had arranged to lead back his brother called Yzit into power.[lxxiv] Hamer also in matters of armies accomplished nothing sufficiently outstanding or anything adverse. But he was of such great benevolence and patience, that as much praise and honour are given to him by all (even external people), as has ever been brought to any living person assuming the reins of a kingdom. Indeed also this man withdrew from the place in which Zoleiman had died.

Yzit of the Saracens, succeeding in the kingdom, ruled for four years. Against this man armies of his own people, which were responsible for guarding the Persian lands, stirred up a rebellion and contrived civil wars. Ministering the councils among those people and remaining above them as the head of the crime was a Saracen called Yzit, who did not arise from that royal tribe.[lxxv] Yzit the king, having been informed of the rebellion, sent an expedition against them with his previously mentioned brother called Mazlema, born from the same mother.[lxxvi] And when both armies had come to blows in the Babylonian plains over the Tigris river, the aforementioned Yzit the leader of the rebellion was killed by the army of Yzit the king. And thus his army, having collapsed in flight, was crushed, such that, with scarcely a few escaping, they were glad merely to have survived, as mercy was granted by Mazlema the leader of the army. Also he waged many successful matters against the Roman realm. Finally in the western parts he was partially successful through the leaders of the army.

Also he made Gallia Narbonensis[lxxvii] his own through the leader of the army called Mazlema and he agitated the people of the Franks with frequent wars. And with inconsistent virtue the aforementioned leader of the army got all the way up to Toulouse, and surrounding it with siege he tried to take it by storm through different kinds of siege equipment. The peoples of the Franks, informed of this development, gathered around a leader of the same people called Eudon.[lxxviii] And thus gathered they reached Toulouse. At Toulouse both armies clashed in a grave battle. They killed Zema the leader of the army of the Saracens together with part of his army.[lxxix] They pursued the remainder of the army that collapsed through flight.

 

Therefore Yzit the leader of the Saracens, after ruling for four years, departed from this light, leaving the kingdom to his brother called Hescia.[lxxx] And after his brother he had decreed that a son of his own seed called Hulit would rule.[lxxxi]

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...