16 Mart 2023 Perşembe

III Suriye’nin Araplar Tarafından fethedilmesinin bir kaydı (636)

                                                           

Suriye’nin Araplar Tarafından fethedilmesinin bir kaydı (636)

Yazar

Bilinmiyor

Kitap

Arap Fetihleri Fragmanı, 636 yılı civarında Markos İncili'nin altıncı yüzyıldan kalma Süryanice el yazmasının ön boş sayfalarına yazılmış parça parça notlardır. Metin Süryani “Chronica Minora” da bulunuyor, fragman, Bizanslılar ile "Muhammed'in Arapları" şeklinde sunulan savaştan bahsetmektedir. Yermuk savaşının 20 Ağustos 636'da gerçekleştiğini, Yermuk'un "el-Cêbiyetu” (الجابية) Savaşı" bölümlerinden bahsedilmiştir. Yazarın “gördük” şeklinde yazması dikkat çekicidir. El yazması British Library’de Add MS 14461 kayıtlıdır. Yazmaya ilk dikkat çeken Willam Wright’tır. 1875'te Theodor Nöldeke ve 1904'te Ernest Walter Brooks ve 1993’te Andrew Palmer kısmen çevrilmiş bir versiyonunu yayınlamıştır. Theodor Nöldeke "Zur Geschichte Der Araber Im 1, Jahrh. d.H. Aus Syrischen Quellen", Zeitschrift Der Deutschen Morgenländischen Gesellschaft, 1876, Volume 29, p. 76.”da, Andrew Palmer tarafından “The Seventh Century in the West-Syrian Chronicles”de tanıtıldı, tercüme edildi ve açıklama eklendi. Daha sonra keşfedilen bir Melkit Kronik ilavesiyle Sebastian Paul Brock tarafından iki yedinci yüzyıl Süryanice kıyamet metinleri, ek açıklamalarla “Byzantine and Modern Greek Studies 2 (1976)”da yayınlandı, André de Halleux “Le Museon 19 (1978) 5-44”te metinleri tekrar düzenledi.  Robert Hoyland tarafından tarihsel bir girişle “Seeing Islam as Others Saw It”de konu edinildi. Fred McGraw Donner, “The Early Islamic Conquests, 1981, Princeton University Press: Princeton (NJ), s. 144”te,  “Byzantium and the early Islamic conquests”te  Walter E. Kaegi metne atıf yapmışlardır. “When Christians First Met Muslims”de Michael Philip Penn fragmanı konu etmiştir. Patricia Crone ve Michael Cook’un metnin içeriğiyle ilgili değerlendirmeleri olmuştur.

Kaynakça

Nöldeke, "Zur Geschichte der Araber im 1.jahr. d. H. aus syrichen Quellen," Zeitschrift der Deutschen Morgenländischen Gesellschaft, Vol. 29, No. 1 (1876) 76-82.

https://archive.org/details/catalogueofsyria01camb/page/110/mode/2up  (07.08.2022).

Willam Wright, Catalogue Of Syriac Manuscripts In The British Museum Acquired Since The Year 1838, 1870, Part I, Printed by order of the Trustees: London, No. XCIV, pp. 65-66.

https://archive.org/details/catalogueofsyria01brituoft/page/64/mode/2up (17.08.2022).

  A Record Of The Arab Conquest Of Syria

1 {Syr. . . .T’.DL.. .}

2 {Syr. ... T} M[uhammad[1]

3 [...] the p]riest Lord Elijah [...]

4 {Syr. ... Š.. .S...WT...} and they came

5 {Syr….W…BLYL}[2] and fr[om] Ba{Syr. …}

6 [...] strong [...] month {Syr. ...N(final)} [...]

7 {Syr.. .} appeared {...Syr. WN(final)...} and the Romans […][3]

8 {Syr. ... ...} and in January they took the word for their lives,[4]

9 (did) [the sons of][5] Emesa, and many villages were ruined with killing by

10 [the Arabs of][6] Muhammad[7] and a great number of people were killed and captives

11 [were taken] from Galilee as far as Bêth[8] {Syr. ZK.. W T}[9]

12 [...] and those Arabs pitched camp beside [Damascus?][10]

13 [...] and we saw[11] everywhe[re...] {Syr. …}

14 and[12] o[l]ive oil which they brought and {Syr. N Š...R} them. And on the t[wenty-

15 six]th[13] of May[14] went S[as[ella]rius][15] {Syr. …WN(final)}[16] cattle[17] […]

16 […] from the vicinity of Emessa,[18] and the Romans chased them […][19]

17 {Syr. …W.  …N(Final) …} and on the tenth

18 [of August[20]] the Romans fled[21] from the vicinity of Damascus […]

19 many [people], some 10,000. And at the turn

20 [of the ye]ar the Romans[22] came; on the twentieth of August in the year n[ine hundred

21 and forty]-seven there gathered in Gabitha [...]

22 [...] the Romans and a great many people were ki[lled of]

23 [the R]omans, [s]ome fifty thousand [...]

24 […] in the year nine hundred[23] and for[ty-eight]

25 {Syr. …LH … Q … B …}



[1] Brock, who has reexamined the manuscript, finds this word ‘very uncertain’; yet Brooks prints M[W]HMD, without showing that it is a doubtful reading

[2] The last three letters are tentatively read by Brock

[3] Brooks restores here the word ‘fled’, but Brock feels that this ‘cannot be right: {Syr. W..‘QWN(son)} is what I read.’

[4] This phrase is used several times, with reference to the submission of Christians to the Arabs, by the author of text No. 13 (Part Two).

[5] {Syr. benay}: conjectured by Palmer. Brooks conjectured {Syr. ammo}, ‘the people’.

[6] {Syr. tayyōyē d-}: conjectured by Hoyland (cf. line 12 and text 2, AG 945).

[7] {Syr. MWHMD}

[8] Marked by Brooks as uncertain.

[9] The last three letters are tentatively identified by Brock.

[10] Conjectured by Nöldeke.

[11] Brock comments: ‘could be {Syr. hedayn} “we rejoiced”.’

[12] On this line Brock comments: ‘Most of this (especially the end) is very uncertain. {Syr. D-TYW} “which they brought” could just be {S . ...R3 YTBW} “... they settled”.’

[13] The only number which will fit the space.

[14] Brock comments: ‘Could just be {Syr. B B} “of August”.’

[15] Nöldeke (supported cautiously by Brock) could read more than Brooks; it is possible that we should translate: ‘the Sacellarius’.

[16] ‘and raided’, the conjecture of Nöldeke, requires the ending -BWWN. Brock finds even Brooks’s ending -BWN unlikely: ‘{Syr. ... Q‘WN(final)} or {Syr. ...NKWN(final)} are possible.’

[17] Brock comments: ‘This word might be {Syr. B‘YD} “as usual”.’

[18] Brock comments: ‘ “Emesa” needs a lot of faith to read: it is just possible, but so are other restorations (only very faint traces).’

[19] cf. Theophanes, p. 337: ‘The Emperor...dispatched the sakellarios Theodore with a large force against the Arabs. Theodore met a host of Saracens near Emesa; he killed some of them, and chased the rest with their commander as far as Damascus.’ [R.H.]

[20] Nöldeke’s conjecture

[21] This reading is confirmed by Brock.

[22] This word is written above the line.

[23] Brock: ‘ “Nine hundred” is very uncertain.’

15 Mart 2023 Çarşamba

II Yahya Moskus (ö.619)’un defni (634)

                                                          II

Yahya Moskus (ö.619)’un defni (634)

Yazar

Neopolis’li Leontios (ö.668) Simeon Metaphrastes (ö.987).

Moskus ve Sophronius arasındaki ilişkiyi sıcak bir dostluk ve saygı olarak ortaya koyar. Sophronius, John Moskus’tan “manevi babam ve öğretmenim” şeklinde bahseder, The meadow’da Moschus, Sophronius’a “Efendim”, “kardeşim”, “arkadaşım”, “Abba” ve “Kutsal ve sadık oğlum” olarak hitap etmiştir.

Kitap

Vitae Patrum (kelimenin tam anlamıyla Babaların Yaşamları, aynı zamanda Çöl Babalarının Yaşamları olarak da bilinir), erken Hıristiyanlığın Çöl Babaları ve Çöl Anneleri üzerine menkıbe yazılarının bir ansiklopedisidir. Orijinal metinlerin büyük kısmı üçüncü ve dördüncü yüzyıllara aittir.  Aslen Yunanca yazılan Lives, dördüncü ve yedinci yüzyıllar arasında Latince'ye çevrildi. İtalyanca bir yerel çeviri, on dördüncü yüzyılın başında Pisa'dan Dominikli rahip Domenico Cavalca tarafından yapıldı. Cizvit tarafından düzenlenen basılı bir baskı Heribert Rosweyde, Balthazar Moret tarafından 1615'te basılmıştır. Kitap, çok daha geniş olan Acta Sanctorum adlı eserin önemli bir parçasıdır.  Kitap X, Moschus'un Manevi Çayırıdır. Rosweyde her kitap için bir giriş yazdı.

Kaynakça

         İlk olarak Fronton du Duc tarafından Auctarium biblioth'da düzenlendi. patrum, II (Paris, 1624), 1057-1159. Daha iyi bir baskı Cotelier tarafından Ecclesiae Graecae Monumenta, II'de (Paris, 1681) yapılmıştır ve J. -P'de yeniden basılmıştır. Migne, Patrologia Graeca, LXXXVII, III, 2851–3112. Ambrose Traversari'nin Latince çevirisi Migne, Patrologia Latina , LXXIV, 121-240'da ve Latince Traversari'den yapılmış bir İtalyan versiyonu (Venedik, 1475; Vicenzo, 1479) basılmıştır. Moschus, Sophronius ile birlikte, bir parçası Leontius'un “Vita S. Joanni Eleemosynarii”nin ilk bölümünde korunan Almoner John'un hayatını “Simeon Metaphrastes” adı altında yazdı (Patrologia Graeca, CXIV, 895- 100).966);

Defin

Hermann Usener, “Der heilige Tychon”da john Moskus’un 619'da öldüğünü belirtir. Ölüm döşeğinde Sophronius'tan kendisini mümkünse Sina Dağı'na ya da Kudüs yakınlarındaki Aziz Theodosius Manastırı'na gömmesini istediğini. Sina Dağı daha sonra Sarazenler tarafından işgal edildiğinde, Sophronius onun kemiklerini Aziz Theodosius'a gömdüğünü yazmaktadır (1907/94).

https://archive.org/details/derheiligetycho00usengoog/page/n113/mode/2up (18.09.2022).

De Vitis Patrum, Book X’de bu bilgi Benedict Baker tarafından yenilenir;

“Bu sıkıntılı dünyadan ayrılıp huzur ve sükûnet âlemine geçmek üzereyken, sevgili müridinin ısrarı üzerine ona, mukaddes babaların tanrı katında makbul olan hayatları ve amellerini içeren bu kitabı verdi. Ayrıca, cesedini Roma'da bırakmamasını, ancak onları tahta bir tabuta koymasını ve mümkün olduğunca Sina Dağı'na götürüp kutsal babaların yanına gömmesini istedi. Eğer bunu yapması barbar çeteler tarafından engellenirse, o zaman onları kutsal Theodosius'un manastırına[1] götürecek ve orada dünyadan vazgeçmeye başlayacaktı.

Bu emri yerine getiren sevgili öğrencisi ve öğrenci arkadaşları (çünkü onlardan on iki kişi vardı), büyük Yusuf'un örneğini izleyerek Yahya’nın cesedini taşıdılar İsrail'in onlara buyurduğu gibi, kardeşleriyle birlikte İsrail'i Mısır'dan atalarının topraklarına götürdü.

Yahya Mokus tarafından “Hacerilerin[2] düşmanca saldırıları nedeniyle Sina Dağı'na daha fazla gidemeyeceğini öğrendiğinde Aşkelon’a[3] kadar gitti, bu yüzden Mübarek Yahya'nın kalıntılarını, 15 yıllık döngünün[4] sekizinin[5] başında Kudüs'e götürdü. [1 Eylül. Bizans yılının başlangıcı.] Orada, kutsal babamız Theodosius'un manastırının yönetici papazı Georgius'u aradı ve Yahya'nın kendisinden ısrarla söylediği her şeyi ona anlattı. Kendisiyle birlikte gelen kardeşler ve o sırada şehirde bulunan tüm manastır kardeşleriyle birlikte, kutsal Theodosius'un mezarlığında gömülü olan kutsal babaların yanına gömerek kutsanmış Yahya’ya karşı görevlerini yerine getirdi. Kendisi de hayatının geri kalanını aynı manastırda geçirmiştir.”

 

Bu mezarlık, (İncil'de yer almayan) bir hikâyeye göre Mecusilerin Hirodes'i kandırdıktan sonra kendi ülkelerine dönerken ondan kaçarak dinlendikleri bir mağaranın içindedir. Kutsal babamız Theodosius bu mağarada ruhani savaşlarını yürütmüş ve sadece bu kısa yaşamı boyunca değil, ölümünden sonra da, hatta bugün bile, çağlar boyunca yüceliği kendisine ait olan gerçek Tanrımız ve Kurtarıcımız Mesih'in yüceliği ve övgüsü için cinleri kovma armağanına sahip olmuştur. Amin”

http://www.vitae-patrum.org.uk/page141.html (18.09.2022).

Keetje Rozemond, “JEAN MOSCH, PATRIARCHE DE JÉRUSALEM EN EXIL (614-634)” Vigiliae Christianae1977 / 01 Vol. 31, 60-7) ve http://www.jstor.org/stable/1583660 (18.09.2022), sekizinci yüzyıla ait bir mektupta mezarının Aziz Theodosius manastırının altındaki mağara olduğunu yazmıştır.

Sophronius’da bu durumu tasvir etmiştir;

“Tanrısız Sarazenler, Rabbimiz Mesih'in kutsal kenti Kudüs'e, Tanrı'nın izniyle ve büyük ihmalimizin cezası olarak girdiler ve hemen aceleyle Capitol olarak adlandırılan yere ilerlediler. Orayı temizlemek ve kendi ibadetleri için tasarladıkları ve mescid[6] (midzgitha) olarak adlandırdıkları o lanetli şeyi inşa etmek için, bazıları zorla, bazıları da kendi istekleriyle yanlarına adamlar aldılar.” (Sophronius hakkında V. bölüm)

Aziz Theodosius Manastırı 529-543 yılları arasında Sophronius tarafından Theotokos'a ait bir kilise inşa edilmiş olup, kalıntıları modern kilisenin inşasıyla ortadan kaldırılmıştır. Bizans manastırı, 7. yüzyılın ilk yarısında, Pers ve Müslüman fetihleri ​​sırasında yıkılmıştır. Mağara Bizans döneminde mezarlık olarak kullanılmıştır. Burada gömülü olan Filistin'in önemli manastır figürleri arasında Kudüslü Sophronius tarafından buraya gömülen John Moskus gibi birkaç aziz bulunmaktadır.

https://en.jerusalem-patriarchate.info/holy-pilgrimage-sites/the-holy-monastery-of-saint-theodosius-the-cenobiarch/ (20.09.2022).

 



[1] Beytüllahim'in kuzeydoğusunda. Adını 5. yüzyılın ikinci yarısında buraya sığınan Yunan keşiş Theodosius'tan almıştır.

[2] Hagarenes, Antik Yunanca, Ἀγαρηνοί Agarenoi, Klasik Suryanca, ܗܓܪܝܐ Hagráyé or ܡܗܓܪܝܐ Mhaggráyé. erken Süryani, Yunan, Kıpti ve Ermeni kaynaklarında Mezopotamya, Suriye ve Mısır'ı fetheden erken dönem Arap fatihleri için kullanılan terim.

[3] Antik Yunanca Ασκαλων (Askalōn), Arapça عَسْقَلَان (ʿAsqalān), İbranca אַשְׁקְלוֹן ‎(Eşkalon)

[4] Endikasyon (Latince: indictio, impost), Roma İmparatorluğu'nda her on beş yılda bir gerçekleşen vergilendirmenin periyodik olarak yeniden değerlendirilmesiydi .

[6] masged/mosque

I Yakup'un Öğretisi (634-640)

                                                             

Yakup'un Öğretisi (634-640)

 

Yazar

Önsözünde, Yusuf adında bir adam, Yakup'un Yahudilerle konuşması sırasında bulunduğunu ve onu yazdığını iddia ediyor. 7. yüzyılda Kartaca'da geçen bir Yunanca diyalog metnidir (bu eylem özellikle 634 yılının ilkbahar ve yazında gerçekleşir). Yakup adında talihsiz bir misafir tüccar da dahil olmak üzere Kartaca Yahudileri, İmparator Herakleios'un emriyle zorla vaftiz edilmiştir. Daha önce vaftiz olan Yakub, vaftiz edilmemiş Justus’u ikna etmeye çalışır.

Kitap

İngilizce “The Teaching of Jacob”, antik yunanca “Διδασκαλία Ἰακώβου (Didaskalia Iakobou), Latince “Doctrina Jacobi”, Etiyopya versiyonu “Sargis d'Aberga” olarak bilinir.  634 ile 640 arasında Filistin'de yazılmıştır. (634 Hoyland, s. 58/640'lar Déroche ve Dagron, s. 247). İmparator Herakleios’un emriyle zorla vaftiz edilen Yahudiler arasında 13 Temmuz 634'te sona eren haftalarca süren bir tartışmayı kaydeder. Metin çok güçlü bir Yahudi karşıtı karaktere sahiptir.  Birkaç kısmi Yunanca elyazmasına ek olarak, metin Latince, Arapça, Etiyopya’ca ve Slavca çevirileri ile günümüze ulaşmıştır. “Doctrina Jacobi nuper Baptizati”, G. Dagron ve V. Déroche'de, "Juifs et chrétiens dans l'Orient du VIIe siècle", Travaux ve Mémoires 11 (1991) 17-248.”- Yunanca metnin Fransızca tercümesi ile yayınlanmıştır.  Patrologia orientalis cilt. 8 (1903)’de ilk yarının Yunanca metnini ve Fransızca girişini içerir. Patrologia orientalis cilt. 3’de Fransızca çeviri ile ilk yarının Etiyopyaca metnini içerir. Gilbert Dagron ve Vincent Déroche Yunanca metnin Fransızca tercümesi ve basımını yapmışlar, Andrew Palmer, Michael Philip Penn, Patricia Crone ve Micheal Cook, Robert G. Hoyland, Walter Emil Kaegi, Sean W. Anthony, Pieter W. Van der Horst çalışmalarında metne referans yapmışlardır.   Editörlüğünü David Thomas ve Barbara Roggema’nın yaptığı Brill, Christian-Muslim Relations A Bibliographical History, Volume 1 (600-900)’da yine metne atıf vardır. Andrew S. Jacobs metni İngilizceye çevirmiştir.

http://andrewjacobs.org/translations/doctrina.html (07.08.2022).

Etiyopya versiyonu “Sargis d'Aberga” “Patrologia orientalis” cilt 8, 1912, içinde, François Nau, ed. La Didascalie de Jacob: texte grec; original du Sargis d'Aberga (P.O., III, 4); première assemblée, (Turnhout: Brepols, 1971).

https://archive.org/details/patrologiaorient08pariuoft/page/710/mode/2up

Kaynakça

Doctrina Jacobi nuper Baptizati, JUIFS ET CHRÉTIENS DANS L'ORIENT DU VII SIÈCLE (Gilbert DAGRON et Vincent DÉROCHE, TRAVAUX ET MÉMOIRES 11 V. 16-19, 1991/208-212).

https://www.bl.uk/manuscripts/Viewer.aspx?ref=egerton_ms_2707_f198r  (07.08.2022).

https://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b110043832/f8.image#  (07.08.2022).

 

Teaching of Jacob

 

208-212 sayfalar arası 16-17. Bölümler

16. Justus[1] cevap verdi ve şöyle dedi: Gerçekten doğruyu söylüyorsun ve bu yüzden Mesih'e inanmak büyük bir kurtuluştur. Size bütün gerçeği itiraf ediyorum, Bay Yakup. Çünkü kardeşim İbrahim, sahte bir peygamberin ortaya çıktığını bana yazdı:

"Çünkü (Sergius) Candidatus[2] Sarazenler tarafından katledildiği zaman ben Sezariye'deydim[3]"- diyor İbrahim - "ve gemiyle Sykamina'ya gittim. Ve dediler ki: Candidatus katledildi. Ve biz Yahudiler çok sevindik. Ve bir peygamberin ortaya çıktığını, Sarazenlerle birlikte geldiğini ve gelecek olan Meshedilmiş Kişi'nin ve Mesih'in gelişini ilan ettiğini söylediler. Ve Sykamina'ya[4] gittiğimde bunu çok kutsal kitaplara bağlı yaşlı bir adama ilettim ve ona dedim ki: 'Sarazenlerle birlikte ortaya çıkan bu peygamber hakkında bana ne diyorsun? Ve büyük bir iniltiyle şöyle dedi: 'O bir hilekâr. Peygamberler kılıçlarla ve savaş arabalarıyla mı gelirler? Gerçekten bunlar bugün harekete geçirilen kargaşa işleridir ve korkarım ki daha önce gelen ve Hıristiyanların taptığı Mesih, Tanrı tarafından gönderilen kişiydi ve onun yerine Hermolaos'u[5] kabul edeceğiz. Çünkü Yeşaya, biz Yahudilerin, bütün ülke çöl olana kadar yanlış ve katılaşmış bir yüreğe sahip olduğumuzu söyledi. Ama git, [211] Bay İbrahim ve ortaya çıkan bu peygamber hakkında bilgi edin. Ve ben, İbrahim, iyice araştırdım, onunla görüşenlerden duydum ki, bu sözde peygamberde insan kanı dökmekten başka doğru bir şey bulamazsınız. Çünkü o, cennetin anahtarlarının kendisinde olduğunu söylüyor ki bu inanılır gibi değil.

Bunları kardeşim İbrahim Doğu'dan yazdı. Ve ben Justus, Aziz Meryem'den doğan Mesih'e, O'nun yücelerdeki Tanrı tarafından yeryüzüne gönderilen kişi, İsrail'in kurtarıcısı ve Kralı olduğuna inanıyorum.

Ve Yakup dedi ki: Dikkat et, Bay Justus, ağzın başka bir şey söylemesin ve yüreğin Mesih'e karşı başka bir şey tutmasın.

Justus cevap verdi ve şöyle dedi: Yüreklerde saklı olanı bilen Yüce Tanrı'nın adıyla, bugünden itibaren Hıristiyanların taptığı Mesih'e, Beytlehem'de Aziz Meryem'den doğan Mesih'e tüm ruhumla inanıyorum; öğretiniz ve bana görünen görümlerin vahyi aracılığıyla emin oldum.

17. Ve herkes gitti. Yakup Justus'a şöyle dedi: Zahmet edip kaldığım yere gelmeni ve bizi kutsamanı dilerdim.

Ve Justus dedi ki: Eğer beni davet edersen gelirim. Ama kardeşin Yusuf'un da gelmesini istiyorum, çünkü o Tanrı'yı seven biridir.

Yakup Justus'u ve beni, Yusuf'u evine kabul etti. Hâlâ yedinci saatti. Salata yaptı ve servis etti. Ve Justus'a dedi ki: Kutsama duası et, Bay Justus.

Dedi ki: Sen yap.

Justus'u sınayan Yakup şöyle dedi: Ey İsa, Tanrım, bunu kutsa.

Ve Justus dedi ki: Amin.

Justus dedi ki: Sanırım Bay Yakup, beni bunun için davet ettiniz, beni sınamak için. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'nın adıyla, senin öğretilerin beni sağlamlaştırdı, ama aynı zamanda beyazlar giymiş bir adamın birçok gece bana görümde göründüğünü ve şöyle dediğini gördüm: "Yakup ilahi lütufla doğru öğretiyor ve bu kişi Yakup'un ilan ettiği Mesih'tir."

Yakup ona şöyle dedi: Neden vaftiz olup Hıristiyan olmuyorsun?

Justus cevap verdi ve şöyle dedi: Tanrı'nın önünde doğruyu söylüyorum: Önce evime dönmek ve akrabalarımı eğitmek istiyorum. Çünkü bildiğin gibi bir kardeşim var, eşlerimiz ve çocuklarımız var ve onları da Hıristiyan yapmak istiyorum.

Yakup dedi ki: Kardeşin seni ya da Sarazenlerle karışmış olan Yahudileri geri çevirirse ne yapacağız?

Justus dedi ki: Tanrı'ya güvenin Bay Yakup, Yahudiler ve Sarazenler bana engel olsalar da, bedenimi parça parça etseler de, Tanrı'nın Oğlu Mesih'ten vazgeçmeyeceğim. Çünkü O'nun Mesih olduğu konusunda yalnızca sizin öğretinizle değil, Tanrı tarafından da büyük ölçüde desteklendim. Ama eğer Tanrı senin içine koyarsa, Hıristiyanlar tarafından sana öğretildiği gibi bana da öğret ve eğit, ben de her gün gelip önünde eğileyim."



[1] Justus adında başka bir vaftiz edilmemiş Yahudi.

[2] 634’ta Dâsin Savaşında Öldürülen Bizans komutanı. Theophanes the Confessor. The Chronicle of Theophanes sayfa 467’de AM 6124 [AD 631/2] tarihi başlığı altında bu savaştan bahseder, “Aboubacharos, leader of the Arabs (3 years), 2nd year” şeklinde Halife Ebu Bekir’e gönderme yapar.

[3] Kayserya (קֵיסָרְיָה; قيسارية), İsrail'de antik liman kenti, Tel Aviv ve Hayfa'nın (45 km) tam ortasında yer alır.

[4] Hayfa, İsrail yakınlarındaki “תל שִׁקְמוֹנָה” Tel Şikmona (تل السمك)

[5] (Ö.305) Bitinya'daki Nikomedia (İzmit)'da bir rahip ve Hristiyan şehidi.

16 Ekim 2022 Pazar

Adem kelimesi

 

Adem kelimesi

Adem kelimesi Akkadça Adamu (𒁁𒈪), Fenikce Adm (𐤀𐤃𐤌), Ugaritçe Adom (𐎀𐎄𐎎), Sebetik (𐩱𐩵𐩣), İbranca Adam (אָדָם), Suryanca Adam (ܐܕܡ), Arabca ‘Adem (آدَم) şeklinde semitik dillerde kullanılmıştır.

En eski kullanımı Akadcadır, III Ur dönemine ait bir tablette “𒌆𒀉𒁕𒈬𒌝/tug₂a₂-da-mu-um” şeklinde ve “kırmızı giysi” anlamında Ugaritik 𐎀𐎄𐎎/ảdm /adamu ise “Kırmızı Toprak”, “kırmızı hardal” anlamında, 𒀀𒁕𒄠𒈬 (a-da-am-mu /adamu ise “kan”, Aramca אדם /אידם / ܐܕܡ‎/ʾəḏem "kan" anlamında kullanılmıştır. Qur’an’da “الدِّمَاءَ” kan kelimesinin geçtiği bir bağlamda “اٰدَمَ” kelimesi de yer almaktadır. “ء د م kökünden “آدَم” karışık renk anlamındadır. Tevrât’ta ise “האדם” ha-Adem ile “האדמה” ha-Adamah kelimesi aynı bağlamdadır ve “toprak” anlamındadır.

Edom fenik “𐤀𐤃𐤌 Edām, akadca “𒌑𒁺𒈪 Udumi, 𒌑𒁺𒈬 Udumu;”, İbranca  אֱדוֹם” ʼÉḏōm, Antik Mısırca “jdwmj”, Suryanca “ܐܕܘܡ”, Yunanca “Ἰδουμαία” Idoumaía, Latince  “Idumæa” veya “Idumea”dır. Edom adına neden olan “kırmızı kumtaşı”nın yaygın olarak bulunmasıdır.

Kan, Kırmız ve Toprak anlamları sanki “Kırmızı Renkli” Akdeniz “Toprağı” (Terra- Rossa)’yı çağrıştırmaktadır.




Zemaḫşerî; “وما آدم إلا اسم أعجمى: وأقرب أمره أن يكون على فاعل، كآزر، وعازر، وعابر وشالخ. وفالغ[1] diyerek kelimenin yabancı olduğunu, Arabca olmadığını belirtmiştir.

Asur Kral Listesi'ne göre, Asur'un erken döneminde hüküm süren ikinci Asur hükümdarı “𒀀𒁕𒈬 /A-da-mu” adı geçmektedir. M.Ö. 2500 yıllarda yaşadığı tahmin edilmektedir. ‘Adem adının en eski kullanımıdır.

İbranca “בני אדם” “adem oğlu” ve “בן אנוש” İnsan oğlu anlamındadır. Qur’an’da ise “اٰدَمَ[2] ‘Adem, ابْنَیْ اٰدَمَ[3] Adem’in iki oğlu veya iki Ademoğlu ve “بَنٖى اٰدَمَ[4] Adem oğulları şeklinde geçmektedir. “مِنْ ذُرِّيَّةِ اٰدَمَ[5] Ademin yavru/torunundan anlamında yani Ademoğullarına benzer anlamdadır.



[1] ez-Zemaḫşerî, el-Keşşâf, I, 125. ez-Zemaḫşerî, Ebû'l-Ḳâsım Maḥmûd b. ʿAmr (ö.538/1144), el-Keşşâf ʿan Ḥaḳâîḳı Ğavâmiḍi't-Tenzîl , I-IV, Dâru'l-Kitâbi'l-ʿArabî, Beyrût 1407.”

[2] 2:31,33,34,35,37, 3:33,59, 7:11,19, 17:61, 18:50, 19:58, 20:115,116,117,120,121

[3] 5:27

[4] 7:26,27,31,35,172, 17:70, 36:60

[5] 19:58 çoğulu ذَرَارٖي-ذُرِّيَّات

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...