TEMİRKAPIG (7)
Büyük İskender hakkında iki tanıklık
"Guzastag aleksander (Lanetli İskender)". "Cehenneme Gitti"
Ardavirafname ve Makabeler
Büyük İskender, MÖ. 334 yılında 40 bin kişilik ordusuyla Hindistan seferine çıktı ve ertesi yıl Akamenid kralı III. Darius’un ordusunu yendi. İran’ı işgal etti ve dönemin en güzel şehri olan Persepolis’i yakıp yıktı.
1. Ardaviraf:
“1. They say that, once upon a time, the pious Zartosht made the religion, which he had received, current in the world; (2) and till the completion of 300 years, the religion was in purity, and men were without doubts. 3. But afterward, the accursed evil spirit, the wicked one, in order to made men doubtful of this religion, (4) instigated the accursed Alexander, the Roman, who was dwelling in Egypt, so that he came to the country of Iran with severe cruelty and war and devastation; (5) he also slew the ruler of Iran, (6) and destroyed the metropolis and empire, and made them desolate.
7. And this religion, namely, all the Avesta and Zand, written upon prepared cow-skins, and with gold ink, was deposited in the archives, in Stakhar Papakan, ((8) and the hostility of the evil-destined, wicked Ashemok, the evil-doer, brought onward Alexander, the Roman, who was dwelling in Egypt, and he burned them up. (9) And he killed several Dasturs and judges and Herbads and Mobads and upholders of the religion, and the competent and wise of the country of Iran. (10) And he cast hatred and strife, one with the other, amongst the nobles and householders of the country of Iran; (11) and self-destroyed, he fled to hell”.
“Büyük İskender’in İran’a saldırısının ardından, özellikle Zerdüşt dinsel kaynakları ve din adamlarının sayısının hissedilir ölçüde azalması yüzünden Zerdüşt inanışında baş gösteren zayıflama ve güç kaybını durdurmak, dinin asıl şeklini kaybolmaktan kurtarıp gerçek dinsel inanışları güçlendirerek toplumdaki dinsel kargaşaya son vermek amacıyla din adamlarının önderliğinde bir dizi toplantı yapılmıştır” (Ardâvîrâfnâme, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Pinhan, 2011, s.20).
“Büyük İskender Avesta ve Zend’i yakarak ortadan kaldırdıktan sonra İranşehr halkı artık temel dinsel kaynaklarını kaybettiği için dinsel konulardaki sorularına cevap alamayınca, dinsel… "(Ardâvîrâfnâme, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Pinhan, 2011, s.25)
“İzed’in adıyla.
[1] Şöyle anlatırlar: Günahlardan sakınan Kutlu Zerdüşt dini kabul edip yeryüzünde insanlar arasında yaydı. [2] Üç yüz yıl boyunca din arılığını ve kutsallığını korudu, insanlar da şüphe ve vesveselerden uzak bir şekilde o dine bağlılıklarını sürdürdüler. [3]
Daha sonra lanetli, bozguncu ve küstah Ehrimen insanlar bu dinde şüpheye düşsünler ve dinden uzaklaşsınlar diye, Mısır’da ikamet eden lanetli Yunan İskender’i aldatarak yoldan çıkardı. İskender’i beraberinde ağır zulümler, yıkıcı savaşlar ve şiddetli işkenceleriyle birlikte İranşehr’e gönderdi. [4] O İranlı hükümdarlan, yönetim makamlarındaki bütün idarecileri ve değerli kişileri öldürdü. Sarayı ve hükümdarlık makamını yerle bir etti. [5] Bütün bunlarla yetinmeyerek özel süslemeli sığır derilerinin üstüne altın suyuyla çok güzel bir biçimde yazılmış ve Pâbekân hükümetinin yönetim merkezi İstahr şehrinde, Dijnibişt adındaki resmi devlet arşivinde özel bir bölümde son derece özenle korunan kutsal Avesta nüshasını ve Zend’i ele geçirdi. [6] Bu lanet olası, düzenbaz, kötü, yıkıcı, Mısır’da oturan Yunan İskender onları getirtti ve yaktı. [7] O destûrlar, dâverler, hîrbedler, mûbedler, din adamları ve İranşehr’in bilginlerinin çoğunu öldürdü. İranşehr’in bilgeleri, reisleri ve önde gelen kişileri arasına kin ve nefret tohumları saçtı, onları anlaşmazlıklara düşürdü. Daha sonra da kendisi öldü ve cehenneme gitti.” (Ardâvîrâfnâme, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Pinhan, 2011, s.75,76).
2. Makabeler:
“Filip'in oğlu Makedonya'lı İskender Kittim bölgesinden gelip Persler'in ve Medler'in Kralı Darius'u yenmiştir. Önceden Yunanistan Kralı olan İskender Kral Darius'un yerini aldı (1). Birçok savaşa girişti, birçok kaleyi ele geçirdi ve oradaki kralları öldürttü (2). Böylece dünyanın uçlarına dek ilerledi, ulusları birbiri ardına yağma etti. Onun karşısında dünya susunca tutku dolu yüreği sevinçle doldu (3). Büyük kuvvetler topladı, iller, uluslar ve prensler ona boyun eğip vergi vermeye başladı (4). Ama zamanı gelince, İskender yatağa düştü, öleceğini biliyordu (5). Gençliğinden beri birlikte büyüdüğü soyluları çağırdı, onlar arkadaşıydı. Sağken krallığını onların arasında böldü (6). İskender on iki yıl yöneticilik yaptıktan sonra öldü. Arkadaşları kendilerine düşen toprakları yönetmeye başladılar (7). İskender öldükten sonra onlar taç giydiler. Mirasçıları da yıllarca aynı şeyi yaptı ve dünyada gittikçe artan kötülüklere neden oldular (8).” (1. Makabeler: 1:1-8).