Nûh Tûfânı’nın Zemini
Kaynak: Bir şeyin
çıktığı yer, menşe, 1. su pınarı, 2. metali eritme yoluyla yapıştırma işlemi.
Temel: Yunanca “θεμέλιο” “temel taşı, heykel veya
sütun kaidesi” sözcüğünden alıntıdır.
Zemin: Farsça, “زمين” “yer, toprak” sözcüğünden alıntıdır.
Nûh ve Tûfân söylencesi
“Kırk gün sonra Nuh yapmış
olduğu geminin penceresini açtı (6). Kuzgunu
dışarı gönderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya
kadar dönmedi, uçup durdu (7).” (Tevrât, Yaradılış: 8:6,7).
İbranca metinde “הערב” kuzgun,
karga anlamındadır. Benzer şekilde Corvus/karga/Kuzgun takımyıldız kadim halklar tarafından
bilinmektedir.
“Bunun
üzerine Nuh suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamak için güvercini
gönderdi (8). Güvercin
konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suyla kaplıydı. Gemiye, Nuh'un yanına
döndü. Nuh uzanıp güvercini
tuttu ve gemiye, yanına aldı (9). Yedi gün daha bekledi, sonra
güvercini yine dışarı saldı (10). Güvercin
gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin
geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı (11).” (Tevrât, Yaradılış: 8:8-11).
Yine İbranca metinde “היונה” güvercin
anlamındadır. Yine benzer şekilde Columba ya da Güvercin
Takımyıldızı yine kadim halklar tarfından
bilinmektedir. Güvercin, ağzında bir zeytin dalı ile canlandırılmıştır. İbranca
“עלה זית טרף” (HOT) Arapça “وَاذَا وَرَقَةُ زَيْتُونٍ خَضْرَاءُ فِي فَمِهَا”
(ASVD) cümlesiyle belirtilmiştir.
Kuzgun, Güvercinin “Argo
Navis” yani Gemi
Takımyıldızı çevresinde olması hayli
ilginçtir.
“התבה” “الْفُلْكُ”, “السَّفٖينَةِ”
yani gemi karşılığındadır.
Burada zemin gökyüzü gibi görülmektedir.
***
Tûfân Söylenceleri
Ziusudra büyük bir selden önceki son Sümer kralının
oğlu olarak listelenir.
“Ardından sel bastı. Tufan geçip krallık gökten
indikten sonra, krallık Kiş'teydi.”
Ziusudra'nın hikayesi, Sümerce
yazılmış, senaryosu MÖ 17. yüzyıla ( Eski Babil İmparatorluğu ) tarihlendirilmiştir.
“Atra-Hasis” adı da Sümer Kral Listelerinden birinde tufandan
önceki zamanlarda Shuruppak kralı olarak geçmektedir. MÖ 18. yüzyıldan kalma bir Akad destanıdır.
Utnapishtim veya Utanapishtim Gılgamış
Destanı'nda görünür. (M.Ö. 2100, M.Ö. 18. yüzyıl “Eski Babil”
sürümü, Standart Babil versiyonu , MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla
kadar uzanır, en iyi kopyalar M.Ö. 7. Yüzyıla ait Asurbanipal’ın
kütüphanesinde keşfedildi).
Yunan söylencelerinden “Deucalion”u anmakla yetinelim, çok daha
yeni bir versiyondur.
Hinduizm'de, büyük tufanın hikayesi, Matsya
Purana ve Satpatha Brahmana gibi metinlerde
bahsedilir. Bir Hint Tûfân söylencesi Satapatha Brahmana’da
yedinci Manu, “Büyük Tufanın Manu'su” olarak da bilinen Vaivasvata Manu olarak adlandırılır (MÖ 8. ila 6. Yüzyıllar
arası tarihlendirilir).
Burada MAHANUVU’nun
Maha+Nuvu birleşiminden oluştuğu
düşünülürse “Nuvu” ile “נח”, “نُوحا ”, “Noah” ve “Nûh” kelimesi arasında bir
ilinti kurulabilir.
Çin, Gun-Yu efsanesi
MÖ 3. binyıla ya da yaklaşık MÖ 2300-2200'e, İmparator
Yao'nun hükümdarlığı dönemine tarihlenmektedir.
İskandinav söylencelerinde Bergelmir’de Nûh’a benzetilmiştir. Bu Tûfân, Sel söylenceleri
yeryüzünün hemen hemen her toplumunda vardır.
Fakat Mezopotamya’da anlatılanlar gibi
değildir.
Nûh Tûfân’ı Söylenencesinin kaynağı Mezopotamya dersek yanlış söylememiş oluruz.
Eridu, ülkeye bir tufan gelmeden önce krallığın kabul edildiği beş
şehirden ilkidir. Sümer mitolojisinde Eridu, derin sular, bilgelik ve sihir
tanrısı Akad tanrısı Ea'nın Sümer karşılığı
olan tanrı Enki'nin Abzu tapınağının eviydi.
Eridu (MUL.NUN.KI) En.Ki’nin evidir. Eridu, Eridanus
ile ilintili olabilir.
En.ki Aquarius takımyıldız, yani Kova takımyıldızıdır.
***
MUL.APIN ( 𒀯 𒀳 ) Babil astronomi ve astrolojisinin birçok farklı yönünü ele
alan bir Babil özetine verilen
geleneksel isimdir. Her biri Üç Yıldız listeleri olarak adlandırılan daha
önceki yıldız kataloglarının geleneğindedir,
ancak muhtemelen MÖ 1000 civarında derlenmiş
daha doğru gözleme dayalı genişletilmiş bir versiyonu temsil eder. Metin,
66 yıldızın ve takımyıldızın adını listeler ve ayrıca Babil yıldız haritasının
temel yapısının haritasını çıkarmaya yardımcı olan yükselme, batma ve doruk
tarihleri gibi bir dizi gösterge verir. Şimdiye kadar keşfedilen metnin en
eski kopyası MÖ 686'da yapılmıştır; ancak bilim adamlarının çoğu artık
metnin orijinal olarak MÖ 1000 civarında derlendiğine inanıyor. Mul-Apin'in
en son kopyaları şu anda MÖ 300 civarındadır.
Astrofizikçi Bradley Schaefer, bu
tabletlerde bildirilen gözlemlerin MÖ 1370 civarında Assur bölgesinde
yapıldığını iddia ediyor.
Bu rakamlar MÖ ~3200'den MÖ
~500'e kadar aşamalar halinde gelişmiştir. Eski Babil'in gök haritasında,
takımyıldızların iki farklı rolü vardı ve bu nedenle birbiriyle örtüşen iki geleneğe
dönüştü. Bir takımyıldızlar tanrıları ve onların sembollerini temsil
ediyordu; diğer set rustik aktiviteleri temsil ediyordu ve bir çiftçilik
takvimi sağlıyordu. Birçok takımyıldız iki gelenek tarafından paylaşıldı,
ancak gökyüzünün bazı bölgelerinde alternatif ilahi ve rustik figürler
vardı. Bu rakamlar MÖ ~3200'den MÖ ~500'e kadar aşamalar halinde
gelişmiştir. İlahi kümenin en önemlileri (sonuncusu kesinleştirilecek olsa
da) on iki burç işareti ve bunların tümü klasik Yunan gök haritasına aktarılan
birkaç ilişkili hayvan (yılan, karga, kartal ve balık) idi. Bugün hala
kullanıyoruz.