24 Temmuz 2021 Cumartesi

Nûh ve Büyük Su Baskını (5).

 

Büyük Su Baskını Varsayımlar ve Semboller

 

Büyük Su Baskını (Tûfân) hakkında üç varsayım bulunmakta;

1.      Akdeniz (Zanclean sel)


 

 

2.      Karadeniz, (Karadeniz tufanı hipotezi)


 

3.      Pers denizi (Holosen taşkınları)

 

 


 

Bir önceki paylaşımda Büyük Su Baskının (Tûfân) bölgesel olabileceğini, anlatıların belli bir bölgeye işaret ettiğine değinmiştik. Olasılık olarak üçüncü varsayım bize daha makul gelmektedir.

 

 


 Motifler ve Semboller:

“Söylence” ve “Anlatılar”ın Motifleri “Tûfân” ve kurtuluş için “Gemi” odak konumundadır. Kahramanlar değişse de değişmeyen iki motiftir.

Gemi bir yolculuğun, aynı zamanda sağlam ve iyi inşa edilmiş gemi bir güvenlik ve sığınak sembolüdür.

Büyük Sel Baskınında “Gemi” içinde bulunanları akıntı, karmaşaya karşı güvende tutmaktadır.

İncîl’de Fırtınalı bir denizde tekne’nin İsa ve öğrencilerini koruduğu anlatılır.

O gün akşam olunca öğrencilerine, Karşı yakaya geçelim dedi (35). Öğrenciler kalabalığı geride bırakarak İsa'yı, içinde bulunduğu tekneyle götürdüler. Yanında başka tekneler de vardı (36). Bu sırada büyük bir fırtına koptu. Dalgalar tekneye öyle bindirdi ki, tekne neredeyse suyla dolmuştu (37). İsa, teknenin kıç tarafında bir yastığa yaslanmış uyuyordu. Öğrenciler O'nu uyandırıp, Öğretmenimiz, öleceğiz! Hiç aldırmıyor musun? dediler (38). İsa kalkıp rüzgarı azarladı, göle, Sus, sakin ol! dedi. Rüzgar dindi, ortalık sütliman oldu (39). İsa öğrencilerine, Neden korkuyorsunuz? Hâlâ imanınız yok mu? dedi (40)”. (İncîl, Markos’a Göre: 4:35-40).

 

Büyük Su Baskını (Tûfân) ise kitlesel yıkıma, ölümlere neden olan bir felakettir. Yıkıcı olduğunda toplu değişim ve yıkımı sembolize eder.

Büyük Su Baskını (Tûfân) önüne kattığı her şeyi yok edebilecek son derece yıkıcı bir güçtür. Önüne çıkan her şeyi siler. Ama yine de, yeniden doğuşun, yeni bir başlangıcın, bir arınmanın sembolüdür.

22 Temmuz 2021 Perşembe

Nûh ve Büyük Su Baskını (4).

 

"Büyük Su Baskını"a karşı "Rahatlatacak Adam" veya Önlemini Al!

 

       


        Nûh, İbranca “נֹחַ” “dinlenme” anlamına gemektedir.

        Tevrât’ta adın verilişi şöyle anlatılır;

        RAB'bin lanetlediği bu toprak yüzünden çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu çocuk hafifletip bizi rahatlatacak (ינחמנו) diyerek çocuğa Nuh adını verdi” (Tevrât, Yaradılış: 5:29).

“Dinlenme” ve “Rahatlama” anlamına gelen bir adı olan kişi ile “sel getiren şiddetli yağmur, su baskını, her yeri kaplayan su” anlamına gelen Tûfân ile birlikte anılmaktadır. İbranca “מַבּוּל” sel anlamındadır. Suryanca “ܡܡܘܠܐ”’da Sel anlamındadır. "Büyük Su Baskını" ve "Rahatlatacak Adam"nın yan yana gelmesi düşündürücüdür. Sanki söylence doğal afetlere önlem alırsan/aldırırsan, sende rahat edersin der gibidir.

***

“Büyük Sel”in Konumu:

The Rocks Don’t Lie: A Geologist Investigates Noah’s Flood’da David Montgomery;

“Milyonlarca yıllık bazı kaya oluşumları, bu tür büyük ölçekli su erozyonuna dair hiçbir kanıt göstermiyor. Montgomery, böyle bir selin en iyi ihtimalle bölgesel bir olay, belki de Mezopotamya'da feci bir tufan olması gerektiğine inanıyor. Aslında, Nuh Tufanı'nın İncil'deki hikayesine çok benzer, ancak daha eski ayrıntılara sahip Mezopotamya hikayeleri var. “Dünyanız yeterince küçükse, tüm seller küreseldir” demektedir.



***

Fırat Nehri üzerindeki bir tufanı anlatan Gılgamış Destanıdır. Diğeri ise Dicle Nehri üzerinde büyük bir taşkın olan Atrahasis Destanı.




(ve) vaad etti Tufan'ın geleceğini 7. Gece(de)

Atrahasis (bu) talimatı aldı:

Kapısında topladı Eskileri

Atrahasis ağzını açtı

Eski[lere] hitap [et]ti

"Sizin tanrınızla benim tanrım [hemfikir değil]

Enki ve [Enlil] birbirine öfkeli:

[kentinizden(?)] kovuyor[lar](böylece) beni

Enki'ye [hür]met ettiğim için

Bana [bu] emri [verdi]:

***

Fırtına ve sert rüzgarlar kesilmiyordu

Başkenti yutarken Tufan.

Yedi gün ve yedi gece sonra

Tufan ülkeyi kapladığında

Ve gemi rüzgarların kucağında sularda sallandığında

Utu yeniden çıktı ortaya, yeri ve göğü aydınlattı!

Ziusudra gemide bir delik açtı

Korkusuz Utu da buradan girip bütün gemiyi aydınlattı

ve Ziusudra, Kral,

Utu'nun önünde secde etti

 Ve sayısız öküz ve koyun kurban etti. . .

 

 

KralZiusudra'yı böylece deniz aşırı bir ülkeye

 Güneşin doğduğu yerdeki Dilmun'a yerleştirdiler.

 

***

Utnapiştim Gılgamış'a açıkladı:

"Gılgamış sana bir sır vereceğim Seninle tanrıların bir sırrını paylaşacağım!

Şuruppak kentini bilirsin

Fırat'ın [kıyısında]

Tanrıların dadandığı eski bir kent.

Tanrıların orada aklına esti

Tufan'ı patlatmak:

Ey Şuruppak'ın kralı, Ubar-Tutu'nun oğlu,

Evini yık, kendine bir gemi yap;

Şuruppak Fırat Nehri kıyısında antik bir Sümer şehridir.

 


 

                  

“Büyük Su Baskını” söylencelerinin yazıya geçmiş halinde En.Ki, Utu, Dilmun, Fırat, Şuruppak belirli bir konumu işaret eder gibidir. Atrahasis, Utnapiştim, Ziusudra, Nûh bilinen bir bölgenin Kahramanlarıdır. Bütün bunlardan sonra, “Büyük Su Baskını”nın belli bir bölgeyi kapsadığını söyleyebiliriz.

Dünyanın bazı bölgelerinde - örneğin Afrika'da - sözlü geleneklerde sel hikayeleri pek bulunmaz, çünkü orada yıllık sellerin yıkım getirmekten ziyade yaşamı zorlaştıracak şeylere neden olduğu bilinmektedir

19 Temmuz 2021 Pazartesi

Nûh ve Büyük Su Baskını (3).

 

 

Nûh Tûfânı’nın Zemini



Kaynak: Bir şeyin çıktığı yer, menşe, 1. su pınarı, 2. metali eritme yoluyla yapıştırma işlemi.

Temel: Yunanca “θεμέλιο” “temel taşı, heykel veya sütun kaidesi” sözcüğünden alıntıdır.

Zemin: Farsça, زمين” “yer, toprak” sözcüğünden alıntıdır.

 


Nûh ve Tûfân söylencesi

 


Kırk gün sonra Nuh yapmış olduğu geminin penceresini açtı (6). Kuzgunuşarı gönderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dönmedi, uçup durdu (7).” (Tevrât, Yaradılış: 8:6,7). 



İbranca metinde “הערב” kuzgun, karga anlamındadır. Benzer şekilde Corvus/karga/Kuzgun takımyıldız kadim halklar tarafından bilinmektedir.


 

Bunun üzerine Nuh suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamak için güvercini gönderdi (8). Güvercin konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suyla kaplıydı. Gemiye, Nuh'un yanına döndü. Nuh uzanıp güvercini tuttu ve gemiye, yanına aldı (9). Yedi gün daha bekledi, sonra güvercini yine dışarı saldı (10). Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı (11).”  (Tevrât, Yaradılış: 8:8-11). 

Yine İbranca metinde “היונה” güvercin anlamındadır. Yine benzer şekilde Columba ya da Güvercin Takımyıldızı yine kadim halklar tarfından bilinmektedir. Güvercin, ağzında bir zeytin dalı ile canlandırılmıştır. İbranca “עלה זית טרף” (HOT) Arapça “وَاذَا وَرَقَةُ زَيْتُونٍ خَضْرَاءُ فِي فَمِهَا” (ASVD) cümlesiyle belirtilmiştir.

 


 

 

Kuzgun, Güvercinin “Argo Navis” yani Gemi Takımyıldızı çevresinde olması hayli ilginçtir.

 


 

התבה” “الْفُلْكُ”, “السَّفٖينَةِ” yani gemi karşılığındadır.

 


Burada zemin gökyüzü gibi görülmektedir.

***

Tûfân Söylenceleri

Ziusudra büyük bir selden önceki son Sümer kralının oğlu olarak listelenir.

Ardından sel bastı. Tufan geçip krallık gökten indikten sonra, krallık Kiş'teydi.

Ziusudra'nın hikayesi, Sümerce yazılmış, senaryosu MÖ 17. yüzyıla ( Eski Babil İmparatorluğu ) tarihlendirilmiştir.

Atra-Hasis” adı da Sümer Kral Listelerinden birinde tufandan önceki zamanlarda Shuruppak kralı olarak geçmektedir. MÖ 18. yüzyıldan kalma bir Akad destanıdır.

Utnapishtim veya Utanapishtim Gılgamış Destanı'nda görünür. (M.Ö. 2100, M.Ö. 18. yüzyıl “Eski Babil” sürümü, Standart Babil versiyonu , MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar uzanır, en iyi kopyalar M.Ö. 7. Yüzyıla ait Asurbanipal’ın kütüphanesinde keşfedildi).

Yunan söylencelerinden “Deucalion”u anmakla yetinelim, çok daha yeni bir versiyondur.

Hinduizm'de, büyük tufanın hikayesi, Matsya Purana ve Satpatha Brahmana gibi metinlerde bahsedilir. Bir Hint Tûfân söylencesi Satapatha Brahmana’da yedinci Manu, “Büyük Tufanın Manu'su” olarak da bilinen Vaivasvata Manu olarak adlandırılır (MÖ 8. ila 6. Yüzyıllar arası tarihlendirilir).

Burada MAHANUVU’nun Maha+Nuvu birleşiminden oluştuğu düşünülürse “Nuvu” ile “נח”, “نُوحا ”, “Noah” ve “Nûh” kelimesi arasında bir ilinti kurulabilir.



Çin, Gun-Yu efsanesi MÖ 3. binyıla ya da yaklaşık MÖ 2300-2200'e, İmparator Yao'nun hükümdarlığı dönemine tarihlenmektedir.

İskandinav söylencelerinde Bergelmir’de Nûh’a benzetilmiştir. Bu Tûfân, Sel söylenceleri yeryüzünün hemen hemen her toplumunda vardır.

Fakat Mezopotamya’da anlatılanlar gibi değildir.



Nûh Tûfân’ı Söylenencesinin kaynağı Mezopotamya dersek yanlış söylememiş oluruz.

Eridu, ülkeye bir tufan gelmeden önce krallığın kabul edildiği beş şehirden ilkidir. Sümer mitolojisinde Eridu, derin sular, bilgelik ve sihir tanrısı Akad tanrısı Ea'nın Sümer karşılığı olan tanrı Enki'nin Abzu tapınağının eviydi.

Eridu (MUL.NUN.KI) En.Ki’nin evidir. Eridu, Eridanus ile ilintili olabilir.



En.ki Aquarius takımyıldız, yani Kova takımyıldızıdır.

***

MUL.APIN ( 𒀯 𒀳 ) Babil astronomi ve astrolojisinin birçok farklı yönünü ele alan bir Babil özetine verilen geleneksel isimdir. Her biri Üç Yıldız listeleri olarak adlandırılan daha önceki yıldız kataloglarının geleneğindedir, ancak muhtemelen  1000 civarında derlenmiş daha doğru gözleme dayalı genişletilmiş bir versiyonu temsil eder. Metin, 66 yıldızın ve takımyıldızın adını listeler ve ayrıca Babil yıldız haritasının temel yapısının haritasını çıkarmaya yardımcı olan yükselme, batma ve doruk tarihleri ​​gibi bir dizi gösterge verir. Şimdiye kadar keşfedilen metnin en eski kopyası MÖ 686'da yapılmıştır; ancak bilim adamlarının çoğu artık metnin orijinal olarak MÖ 1000 civarında derlendiğine inanıyor.  Mul-Apin'in en son kopyaları şu anda MÖ 300 civarındadır.

Astrofizikçi Bradley Schaefer, bu tabletlerde bildirilen gözlemlerin MÖ 1370 civarında Assur bölgesinde yapıldığını iddia ediyor.

 Bu rakamlar MÖ ~3200'den MÖ ~500'e kadar aşamalar halinde gelişmiştir. Eski Babil'in gök haritasında, takımyıldızların iki farklı rolü vardı ve bu nedenle birbiriyle örtüşen iki geleneğe dönüştü. Bir takımyıldızlar tanrıları ve onların sembollerini temsil ediyordu; diğer set rustik aktiviteleri temsil ediyordu ve bir çiftçilik takvimi sağlıyordu. Birçok takımyıldız iki gelenek tarafından paylaşıldı, ancak gökyüzünün bazı bölgelerinde alternatif ilahi ve rustik figürler vardı. Bu rakamlar MÖ ~3200'den MÖ ~500'e kadar aşamalar halinde gelişmiştir. İlahi kümenin en önemlileri (sonuncusu kesinleştirilecek olsa da) on iki burç işareti ve bunların tümü klasik Yunan gök haritasına aktarılan birkaç ilişkili hayvan (yılan, karga, kartal ve balık) idi. Bugün hala kullanıyoruz. 

 


 

Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği

                                                          Cibt ve Tâgût Kelimelerinin Habeşçe izleği   “ اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ ا...