Bekke;
“إِنَّ أَوَّلَ بَيْتٍ
وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذِي بِبَكَّةَ مُبَارَكًا
وَهُدًى لِلْعَالَمِينَ” (3.96).
“בעמק הבכא”: Baka Vadisi
“בָּכָא”:
“Baka Vadisi'nden geçerken, Pınar başına çevirirler orayı, İlk yağmurlar orayı
berekete boğar. ” (Tevrât, Mezmurlar: 84:6).
“עברי בעמק הבכא מעין
ישׁיתוהו גם־ברכות יעטה מורה”
(HOT)
“عَابِرِينَ
فِي وَادِي الْبُكَاءِ يُصَيِّرُونَهُ يَنْبُوعاً. أَيْضاً بِبَرَكَاتٍ يُغَطُّونَ
مُورَةَ. ” (ASVD).
“Who passing through the valley of Baca, make
it a well: the raine also filleth the pooles.” (KJV).
בכאים :
Çoğul Kullanım
Başka bir örnek;
The mulberry trees (KJV).
“Davut'la adamları, Filistliler'in orada
bıraktığı putları alıp götürdüler (21). Filistliler bir kez daha gelip Refaim
Vadisi'ne yayıldılar (22). Davut RAB'be danıştı. RAB şöyle karşılık verdi:
"Buradan saldırma! Onları arkadan çevirip pelesenk ağaçlarının (בכאים)
önünden saldır (23). Pelesenk ağaçlarının tepesinden yürüyüş sesi duyar duymaz,
acele et. Çünkü ben Filist ordusunu bozguna uğratmak için önünsıra gitmişim
demektir." (24).Davut RAB'bin kendisine buyurduğu gibi yaptı ve
Filistliler'i Geva'dan Gezer'e kadar bozguna uğrattı (25).” (Tevrât, 2.Samuel:
5:21-25).
“فَسَأَلَ
دَاوُدُ مِنَ الرَّبِّ فَقَالَ: «لاَ تَصْعَدْ، بَلْ دُرْ مِنْ وَرَائِهِمْ
وَهَلُمَّ عَلَيْهِمْ مُقَابِلَ أَشْجَارِ الْبُكَا”
(ASVD).
Arabça ifade edersek “وَادِي
الْبُكَاءِ”
(Mezmurlar: 84:6) “أَشْجَارِ الْبُكَا” (2.Samuel: 5:23).
“בָּכָא”:
“Baka Vadisi'nden geçerken, Pınar başına çevirirler orayı, İlk yağmurlar orayı
berekete boğar. ” (Mezmurlar: 84:6)
“عَابِرِينَ
فِي وَادِي الْبُكَاءِ يُصَيِّرُونَهُ يَنْبُوعاً. أَيْضاً بِبَرَكَاتٍ يُغَطُّونَ
مُورَةَ. ” (ASVD).
Etimoloji;
“בעמק הבכא”:
Baka Vadisi
“עֵמֶק” (‘Amak):
Vadi anlamında
“עֵמֶק”:
Valley/vadi…
Örnekler:
“חָֽבְר֔וּ אֶל־ עֵ֖מֶק הַשִּׂדִּ֑ים ה֖וּא” : Siddim Vadisi, Yaradılış: 14:3,8,10
“אִתּ֑וֹ אֶל־ עֵ֣מֶק שָׁוֵ֔ה ה֖וּא”:
Şave Vadisi, Yaradılış: 14:17
“שָׁוֵ֔ה ה֖וּא עֵ֥מֶק הַמֶּֽלֶךְ”:
Krallar Vadisi, Yaradılış: 14:17
“דָּבָ֑ר וַיִּשְׁלָחֵ֙הוּ֙ מֵעֵ֣מֶק חֶבְר֔וֹן וַיָּבֹ֖א”: Hebron Vadisi, Yaradılış: 37:14
“וַיַּעֲל֥וּ אֹתָ֖ם עֵ֥מֶק עָכֽוֹר”:
Akor Vadisi, Yaradılış: Yeşu: 7:24
Kelimenin Artsüremli izinin sürülmesi;
Akadça:
Bakû [ÉR : 𒀀𒅆]
Ağlamak, göz yaşı dökmek, birisine ağıt yakmak
(hayvan) [ÉR.MEŠ : 𒀀𒅆 𒈨𒌍 ] : Durmadan ağlamak, ağlamaya neden olmak
Bikītu: Ağlama
Ugarit:
𐎁𐎋𐎊 (𐎎𐎋𐎋)
Habeşçe: በከየ (bäkäyä)
Güney Arabça (Sebe): 𐩨𐩫𐩺 (bky)
“بَكٰي-يَبْكِي-بُكَائًا” : fiili ağlamak manasındadır. İsm-i
faili(fiili yapan) بَاكٍ
(coğul) i mükesseri بُكِيٌّ'dür.
Müteaddi fiil olan اَبْكَى
da ağlatmak manasındadır. Bazen gülmenin sevinçten kinaye(üstü kapalı / mecaz)
olarak kullanılması gibi البُكَاءُ
= ağlamak da hüzün ve elemden kinaye(üstü kapalı / mecaz) olarak zikredilir.
“בָּכָה”
İbranca (bakah), “ܒܟܐ”
Suryanca (baka)
Örneklemeler;
“בָּכָ֖ה ”: Yaradılış: 45:14’te “Sonra kardeşi
Benyamin'in boynuna sarılıp ağladı. Benyamin de ağlayarak ona sarıldı. ”
“Sepeti
açınca ağlayan çocuğu gördü. Ona acıyarak, "Bu bir İbrani çocuğu"
dedi. ” (Tevrat, Çıkış: 2:6).
Göz yaşı/ağlama vadisi mi?
Pelesenk/dut ağaç vadisi mi?
Kelime ibranca tekil ve çoğul olara
Tanah’ta geçmekte בכא
/Baka ve בכאים
Bakayîm
Tekil Kullanım:
“وَهُوَ الَّذٖى كَفَّ اَيْدِيَهُمْ
عَنْكُمْ وَاَيْدِيَكُمْ عَنْهُمْ بِبَطْنِ مَكَّةَ مِنْ بَعْدِ اَنْ اَظْفَرَكُمْ
عَلَيْهِمْ وَكَانَ اللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصٖيرًا” (48:24).
Kelime semitik, damlama, gözyaşı, ağlama anlamında
“Yaklaşık bir ok atımı uzaklaşıp,
"Oğlumun ölümünü görmeyeyim" diyerek onun karşısına oturup hıçkıra
hıçkıra ağladı/ ותבך. ” (Tevrât, Yaradılış: 21:16)
İncîl, Peşhitta:
“Size defalarca söylediğim gibi, şimdi gözyaşları/ܒ݁ܳܟ݂ܶܐ içinde tekrar söylüyorum:
Birçok kişi Mesih'in çarmıhına düşman olarak yaşıyor. ” (İncîl, Flipililere Mektub: 3:18).
“Acı acı ağlamaya/ܘܒ݂ܳܟ݂ܶܐ başladım. Çünkü tomarı açıp
içine bakmaya layık kimse bulunamadı. ” (İncîl, Vahiy 5:4)
“Bunun üzerine Pavlus şöyle karşılık
verdi: "Ne yapıyorsunuz, ne diye ağlayıp/ܕ݁ܒ݂ܳܟ݂ܶܝܢ yüreğimi sızlatıyorsunuz? Ben
Rab İsa'nın adı uğruna Yeruşalim'de yalnız bağlanmaya değil, ölmeye de hazırım.
” (İncîl, İşler: 21:13
“Meryem'e, "Kadın, niçin
ağlıyorsun?/ ܒ݁ܳܟ݂ܝܳܐ " diye sordular. Meryem, "Rabbim'i almışlar"
dedi. "O'nu nereye koyduklarını bilmiyorum." ” (Yuhanna’ya Göre
İncîl: 20:13).
Kelimenin Qur’an’da kullanımları;
“فَلْيَضْحَكُوا
قَلٖيلًا وَلْيَبْكُوا كَثٖيرًا جَزَاءً بِمَا
كَانُوا يَكْسِبُونَ” (9:28).
“فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَاءُ وَالْاَرْضُ وَمَا كَانُوا
مُنْظَرٖينَ” (44:29).
“وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ” (53:60).
“اِذَا تُتْلٰى
عَلَيْهِمْ اٰيَاتُ الرَّحْمٰنِ خَرُّوا سُجَّدًا وَبُكِيًّا”
(19:58).
“وَاَنَّهُ هُوَ
اَضْحَكَ وَاَبْكٰى” (53:43).
“وَيَخِرُّونَ
لِلْاَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَزٖيدُهُمْ خُشُوعًا” (17:109).
Kelimenin farklı kökten olduğunu öne
sürenlere göre;
“بك ادابة” Fazla (yükle) hayvan yoruldu,
“بك المراة” Kadın yorgun düştü,
“بك فلان” Fulan muhtaç oldu,
“”بكه 1. O kahretti, 2.
Aldattı
“بك عنقه” Boynunu kırdı.
Yorumlardan
örnekleme;
“ببكة لأنها تبك أعناق الجبابرة.”
(الزَّجَّاج, معاني القرآن وإعرابه, C.1, s.445).
“{بِبَكَّةَ} ومكة
واحد، أو بكة المسجد، ومكة الحرم كله، أو بكة بطن مكة، أخذت بكة من الزحمة،” (ابن عبد
السَّلام, تفسير القرآن (وهو اختصار لتفسير الماوردي), C.1, s.275).
“وفي {بَكَّة} ثلاثة
أقاويل: أحدها: أن بكة المسجد , ومكة: الحرم كله , وهذا قول ابن شهاب , وضمرة بن
ربيعة. والثاني: أن بكة هي مكة , وهو قول أبي عبيدة. والثالث: أن بكة موضع البيت ,
ومكة غيره في الموضع يريد القرية , وروي ذلك عن مالك. وفي المأخوذ منه بكة قولان:
أحدهما: أنه مأخوذ من الزحمة , يقال تَبَاّك القوم
بعضهم بعضاً إذا ازدحموا , فبكة مُزْدَحَمُ الناس للطواف. والقول الثاني: أنها سميت بكة
, لأنها تَبُكُّ أعناق الجبابرة , إذ ألحدواْ فيها
بظلم لم يمهلواْ.” (الماوردي, تفسير الماوردي,C.1,s.410)
.
Kelimenin Tevrât’taki kullanımını (ağlama/gözyaşı) temel
aldığımızda, yani “Baka Vadisi”ni aradığımızda nerede bulabiliriz.
Mezmurlar’da geçen “בעמק הבכא” (Vadi Baka) ile Qur’an’da
geçen “بِبَكَّةَ” ile ağlama, göz yaşı benzeri bir anlamsal ilişki
kurulsa bile, konum olarak bir ilişki kurulması olası değildir. Vadi Baka, bırakalım
Makoraba (Mekke) ile ilişkisini Petra ile yakın bir konumda dahi değildir.
https://www.biblicalcyclopedia.com/B/baca-valley-of.html
Aşağıdaki haritadan konumları kontrol
ediniz;
Bekaa (البقاع) vadisiyle bir ilişki kurulabilir mi?
Buda olası değildir, konumu daha
kuzeye çeker;